multimedya; deniz
sabah alarmımın sesi yerine telefonun sesiyle uyandım yorgun bir inlemeyle telefonu elime alıp bakmadan açtım sinirlenemeyecek kadar yorgundum
"sabah sabah zorun ne acaba?"
"işe geç kalacaksın"
bay sapığın sesini duyunca yataktan zıpladım az önce dediğimi unutun
"Manyak herif ben arama demedim mi SAPIK !!!!"
Telefonu yatağa fırlatıp ellerimi saçlarıma geçirdim sakin olmalıydım
dolaptan beyaz etek ve kazağımı banyoya girdim ve duşa kabinin içinde giyinmeye başladım Allah'ım ne hallere düştüm ben!
kıyafetleri giyerken bu adamın nasıl oluyor da uyanma saatimi biliyor olduğunu düşündüm.artık emindim kesin kamera vardı
saçlarımı gevşek bir şekilde örüp beyaz kabanı üzerime geçdim çantamı alelacele kahvaltı yapamadan evden çıktım apartmanın bahçesinden çıkıp beyaz arabama bindim ve hızla hastaneye sürdümde geç kalmayacağım saati kontrol edeceğim
hastanenin otoparkına gelince arabamı park edip indim karnım guruldayınca yüzümü buruşturdum açım benn !!!
hastaneye girdim asistanlardan bir kaçına selam verip kendimi odama attım kabanımı çıkarıp askıya astıktan sonra doktor önlüğümü almak için dolabımı açtığımda bir poşet gördüm bu poşet dün burada yoktu önlüğümü giyip poşedi elime aldım ve masaya oturdum ve merakla poşedi açtığım da bir kese kağıdı gördüm kese kağıdını açtığımda ise zeytinli poaçaları görmemle ağzım açık kaldı zeytinli poaça sevdiğimi nereden biliyordu bunu koyan kişi her kimse içinde bir kağıt buldum ve elime okumaya başladım güzel bir yazı ile yazılmıştı.
afiyet olsun güzelim
şaşkınca kağıda baktım bu beni arayan sapıkla mı alakalı anlam veremedim karnım guruldayınca poaçalara baktım
"şimdi ben sizi yemezsem çok günah"
kuru kuru gitmesin diye çaycıyı arayıp bir çay istedim kartı elime aldım başka herhangi bir şey yazmıyordu gizli yer sevmiyordum beni geriyordu kapı çalınca içeri canan geldiımı masama bıraktı
"sağol canan"
"afiyet olsun doktor hanım."
canan arkasını dönecekken konuştum
"canan bugün odama birine girdiğini gördün mü?"
canan biraz düşündü sonra başını iki yana sallayıp konuştu
"görmedim doktor hanım hayırdır?"
tebessüm edip cevapladım
"hiç"
"ben çıkıyorum o zaman istediğiniz bir şey var mı?"
"sağol canım bir şey yok"
canan çıkınca bende poaçalarımı yemeye başladım.
***
öğle paydosu olunca odamdan çıktım biraz kahve içmeye ihtiyacım vardı ama ondan önce sıla ve defnenin gitmeliydim koridorda ilerleyip kan alma ve defneyi görünce elimi sallayıp beni farketmelerini sağladım yanıma gelince gülümsedim
"selam nasılsınız?"
sıla bana kaşlarını çatıp baktı
"biz iyiyiz de sen neden böylesin bir yüzün bir değişik değişik değişik resimli değişik değişik değişik resimli değişik değişik resimli resimli resimli resimli resimli?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berceste ♡
Teen Fictionhiç kimseye güvenme böylece kırılmazsın∞ hiçbir adama güvenmemeliydim annem gibi ölmek istemiyordum annem ölmüştü ve ben yalnızdım çünkü artık beni koruyacak kimse yoktu büyüdüm onun varlığından habersizdim o ise yediği mi içtiğimi yani herşeyi mi...