1. Bölüm

83 12 6
                                    

Yazar: kjmirem

"Byun Baekhyun?"

Evet ben Byun Baekhyun. 24 yaşında sıradan biriyim. Çalıştığım kütüphane dışında değer verdiğim pek bir şey yok. Ailem beni küçükken Seoul yurdunun önüne bırakıp geride hiçbir iz bırakmadan gitmişler. Gerçi... iz bıraksalar da onları aramazdım.

Beni evlatlık alan aileler çok kısa bir zamanda tekrar yurda veriyordu. Bunları sorun etmiyordum. Beni kendi ailem istememişken başkasının istememesi anlaşılabilir bir durum.

Jongin'in beni dürtmesiyle kendime geldim.

"Baekkie duymuyor musun? İki saattir servis elemanı sana sesleniyor." Lanet olsun yine rezil olmuştum işte...

"Tamam Ninii~ hemen gidip hamburgerleri alıyorum."

Nini... o benim her şeyim. Liseden beri en yakın arkadaşım olmuştu.

Elimdeki tepsiyle masaya dönerken Jongin telefondan gözlerini kaldırıp tepsiye bakmaya başladı. Masaya oturur oturmaz kendi tepsisini alıp yemeye başladı.

"Benim için izin gününü kullandın. Teşekkür ederim Baekkie." dedi ve hemen yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sana kaç kere diyeceğim Nini? Yemek yerken öpme. Bak yanağıma kesin senin ketçap izin de vardır."

Jongin üzülmüş görünüyordu. Tanrım... 24 yaşındaki arkadaşımın bir çocuktan farkı yoktu.

"Üzgünüm Jongin. Hadi yine öp ve bu sefer sarılmayı da ihmal etme!"

Bunu duyunca Jongin'in gözlerinin içi parladı ve yanağına kocaman bir öpücük kondurup arkadaşına sıkıca sarıldı.

''Baekkie 1 hafta sonra panayır var. Gideriz değil mi?"

Lise zamanımızda Jongin'le bütün panayırlara giderdik. Anılarımız aklıma gelince gülümsedim.

"Evet gideriz. Hem uzun zamandır gitmiyorduk."

CHANYEOL

Yine başlıyorduk işte. Kalbim sıkışıyor, gözlerim kararıyordu. Bu zamanlar nefes dahi zor alıyorum. Hemen bulduğum ilk sandalyeye oturdum.

"Bu aralar çok sık oluyor farkındasın değil mi?"

Düşününce Kyungsoo'ya hak verdim. Sanırım büyük gün yaklaşıyor.

Şifacı koşarak içeri geldi. Aynı zamanda benim ninem olur kendisi.

"Chanyeol sana iyi bir haberim var. Bir haftaya kadar Aokigahara'dan çıkıp alfanı bulabilirsin."

Buna sadece gülümseyerek cevap verdim. Şu anda pek bir halim yoktu.

"Nine benim de Chanyeol ile gitmem gerek. Alfamızı oraya tek gönderemeyiz."

Bu duyduğum en saçma fikirdi.

"Hayır Kyungsoo sen burada kalıyorsun. Unutma ki sen benim sağ kolum olduğu. gibi en yakın arkadaşımsın. Sen benimle gelirsen buraya kim bakacak?"

Başım fena halde dönüyordu. Ne zaman alfam başkaları ile temasta bulunursa o zaman oluyordu bu yan etkiler. Genelde baskın karakterlere oluyor bu olay.

"Chan sen gerçekten iyi misin? Biraz daha dinlen hemen kalkma."

Ben iyiydim. Sandalyeden ayağa kalkıp iyi olduğumu nineme göstermeliydim.

"Nine bak gerçekten iyi-"

Neden bir anda her yer kararmıştı?

BAEKHYUN

"Teşekkür ederim Nini eve bıraktığın için."

Bahçe kapısından girerken Jongin'e el salladım ve koşar adımlarla eve girdim.

Kısa bir duş alıp kendimi yatağa attım. Yatağım hemen pencerenin yan tarafındaydı. Yatarken yıldızlar çok güzel gözüküyordu.

"Keşke bir mucize olsa ve bu sıkıcı hayatımızdan Jongin'le beraber kurtulsak.."

CHANYEOL

Gözlerimi yavaşça açtığımda kesinlikle çalışma odamda değildim. Burası ninemin eviydi. Başım çatlıyordu.

Yataktan kalkarken Soo göründü kapıda.

"Bu sefer gerçekten de iyi misin?"
Bu dediği beni güldürmüştü.

"Evet eski Chan gibi kahkaha attığına göre keyfin yerinde."

Biraz dışarı çıkıp koşsam, yelelerimde rüzgârı hissetsem benden iyisi olamazdı.

"Soo ben biraz hava alacağım. Nineye sen söylersin."

Evden koşarak çıkıp kurt formuma dönüştüm. Bir daha hiç koşamayacakmış gibi koşuyordum. Bir gölün yanına gelince durdum. Göldeki gri kürklü yansımama baktım. İnsan formuma dönüşüp ağacın altına oturdum.

Bizler ergenlikten itibaren kurt formumuza dönüşmeyi öğreniriz. İçimizdeki iyi duygularımızı kontrol edersek beyaz , kötülüğü kontrol edersek siyah kürk rengimiz oluyordu. Ben efsanedeki gri kurdum yani hem iyi duyguları hem de kötü duyguları  kontrol edebiliyorum.

Beyaz kurt nezaket, neşe, umut ve sevgi gibi iyi duygular iken ; siyah kurt öfke, kıskançlık gibi duygulardır. Gri kurt ise bütün duygulara ve siyah kurdun iyi duyguları olan cesaret, azim ve kararlılığa da sahiptir.

Kyungsoo ve ben o zaman tanıştık. Gri kurt olduğumu öğrendiğimde çok kısa bir süre sonra beni kurt sürümüzün başına geçirdiler. Bazıları buna olumlu yaklaşırken yaşlı kurtlar pek mutlu değildi. Kim bilir belki de alfalık sırasını onlardan aldığım için bana kin besliyorlardı.

Çalı sesiyle beyaz kurdun geldiğini gördüm.

"Kyungsoo biraz konuşalım mı?"
Artık içimdekileri dökme zamanı gelmişti.

"Tabi ki ama öncelikle her zaman yanındayım bunu biliyorsun değil mi? Alfamız dişi de olsa erkek de olsa hep destekleyeceğim seni."

Gamzemi çıkartarak gülümsedim.
"Teşekkürler Kyung. Ama ya alfanız beni sevmezse ya Aokigahara'da kalmak istemezse ya-"

"Senin gibi birine karşı koyamaz ve inan bana kader tesadüflerle doludur. Sadece kendine güven."

İyi ki varsın Kyungsoo. Ona sıkı bir kucaklama verdim.
"Hadi artık hava kararıyor. Vampirler ortaya çıkmadan gidelim. Sehun'la bir anlaşma daha imzalayamam."

Aurora-L'ler lütfen yorum yapıp oy verin. Düşündüklerinizi bilmem hakkım diye düşünüyorum. Ve arkadaşlarınıza kitabı önerirseniz bu yazarınızı mutlu edersiniz.

Aurora || Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin