Soğuk

55 3 0
                                    

Çığlıklarla uyandım kabusumdam. Yine aynı kabustu. Kaçırıldığım, bu soğuk odaya terk edildiğim gün. Ben Gece. Kalbim , hislerim aynı bir gece kadar karanlık. Duygularım boş. Eskiden ağlardım ama artık gözümde akacak yaş yok. Artık üzülemiyorum. Belki ailem beni hatırlamıyor, belki benim için üzülmüyor, belki aramıyorlar. Ya da öldüğümü düşünüyorlar.
Beni küçükken kaçırdılar. Nedenini keşke bilsem. Hiç bir fikrim yok.

Ama ailemi çok özledim.
Bir Abi'm vardı. Onu her yerde tanıyacbileceğim bir abim. Güzel bir evimiz vardı. Mutluydum. en azından bir aralar o duygu ne demek bilirdim.

Şimdi mi ? Mutluluk benden çok uzak bir duyguydu.

Beni kaçıran insanlar her gün yeni kişiler kaçırmaya devam ediyorlardı. Bazen giderler uzun zaman dönmezlerdi. Yemek 2 günde bir verirlerdi. Uzak yerlere gittiklerinde 2 hafta hiç bir şey yemediğim olurdu. Burda yalnız değildim. Her gece olmasada çığlıklar duyardım. Bazen kapının önünden geçen kişilerin ayak sesleri.

Peki burdan çıkış ? Bir kaçış yolu ? Kesinlikle yok. Ne bir pencere ne de bir ışık gördüm. Şu birkaç sene içinde .

Kaç senedir burada olduğumu bilmiyorum. Burda yeni yıl partisi olmuyor. Doğum günü pastası gelmiyor. Kaç yaşında olduğumu bile tam olarak bilmiyorum. Sanırsam 16 veya 15 olmam gerekiyor.
Bu derin düşünceler beni hayata döndüren kapının açılması oldu.
"Yemek vakti güzelim " şu adamı gerçekten öldürmek istiyorum. Bana yemeğimi getiren kişi. Adı ne bilmiyorum açıkçası merak da etmiyorum. Esmer temeli ve uzun boylu biriydi. Mavi gözleri vardı. Ama pisliğin teki olduğuna eminim.
Yemeği önüme bırak dışarı çıktı ve kapıyı sert bir şekilde kapattı.

Yemeğimi hızlı bir şekilde bitirip yatağıma uzandım. Her gün yaptığım gibi tavanı inceleme başladım.
Duvarlar soğuktan , pastan , kirden alışınmıştı. Oda ürkütücüdü. Ama alıştım tıpkı her şeye alıştığım gibi.
bir süre sonra aynı adam geldi ve yemeğimi alıp odadan çıktı.

Gözlerimi kapattım. Uyumaya çalıştım ama sanki birşeyler uyumama izin vermiyordu. İçimde kötü bir his vardı. Kalbim normalden hızlı atıyordu. Sonra gözümden bir yaş süzüldü. Ağlamak garipti. Nedensin yere. Uzun zamandır ağlamıyordum. Beşlide içimdekileri, düşünceleri atmak için buna ihtiyacım vardı. Gözlerimden yaşların süzülmesine izin verdim. Gittikçe ağlamamın şiddeti arttı. Hıçkırıklara dönüştü. Yüzümü yastığa gömdüm ve sıkıca gözlerimi kapadım.

İlk bölüm sizce nasıldı? Aklıma bir anda geldi ve yazdım. Lütfen düşüncelerinizi söyleyin. Biraz kısa oldu biliyorum.

Amotör bir yazar olduğum için biraz kötü olmuş olabilir. Daha önce kitap yazmadım ama baya bir okudum .

Neyse iyi okumalar

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin