Sorgu 1

183 30 89
                                    

Hatırlatma:

"İsminizi öğrenebilir miyim genç kız?"

Genç kız başını olumluca sallayıp ismini soran polisi cevapladı.

"Lalisa. Kim Lalisa."

Jungkook'tan

Şok olmuştum. Konuşamıyordum. Jennie ve Tae Hyung'unda benden farklı değildi. Jennie, Lisa'yı tam tanımıyordu sadece Tae Hyung'un kardeşi olduğunu ve öldüğünü biliyordu. Taehyung Hyung, duyduklarını kendine inandırmak ister gibi tekrar sormuştu polise. "Kim Lalisa olduğuna emin misiniz?"

Polis şüphelenmiş gibi, "Evet neden soruyorsunuz? Yoksa tanıyor musunuz?" dediğinde Tae Hyung, "Evet tanıyorum. Yani sanırım." diye cevapladığında polis iyice şüphelenerek, "Nasıl sanırım? Tanıyor musunuz tanımıyor musun?" diye tekrar sordu. Tae Hyung bunun üzerine tamamen açıkladı. "Kim Lalisa benim kız kardeşim ama intihar etmişti ve babam bana onun öldüğünü söyledi. Bu yüzden tam olarak onun olup olmadığını bilmiyorum." konuşması bitince polis memuru başını sallayıp, "O zaman sizi de onlarla karakola götürmemiz gerekir. Eğer tanık gerçekten kardeşinizse bunu anlarsınız." dediğinde, Tae Hyung başını sallayıp polisi onayladı.

Tam gidecekken adının Taeyong olduğunu öğrendiğim ve az önce Jennie'ye sarılan şahıs konuştu. "Jennie'nin karakola gitmesi mümkün değil. Jennie burada bir hasta ve iyileşmeden dışarı katiyen çıkaramayız." Polis memuru biraz düşünüp, "Burada sorgulayabiliriz değil mi? Çünkü Kim Jennie'yi sorgulama mecburiyetindeyim." dediğinde ismi batasıca Taeyong polisi cevapladı. "Bir doktorun gözetimiyle ve üstüne çok gitmeden tabiki." dedi.

Bir umut Taehyung Hyung'a dönüp baktım ama duymak istemediğim o sözleri söyledi. "Taeyong, benim karakola gidip kızın, kardeşim olup olmadığını öğrenmem gerek. Jongin'de yeni ilişkiden çıktı. Odaklanabileceğini sanmıyorum. Rica etsem sen durur musun Jennie'nin yanında?" Hayal kırıklığıyla başımı yere eğdim ve Taeyong'un kabul edişini dinledim. Polis yanındaki diğer polise dönüp, "Sen ikisini karakola götür. Ben burada kızı sorgularım." dediğinde diğer polis onaylayıp amcasına baktı ama amcası, "Ben Jennie'nin soruşturmasını dinlemek istiyorum. Ne de olsa yeğenim kendisi. Abimi ve yengemi neden öldürdüğünü bilmek isterim." dediğinde polisler başlarıyla onayladı. Jennie, amcası, Taeyong ve polis memuru, Jennie'nin kaldığı odaya doğru adımlarken biz de o sıra dışarı çıkıp polis arabasına binmiştik.

Çok uzun olmayan bir yolculuktan sonra karakola varmıştık. Arabadan inip içeri girdiğimizde, içerideki koltuklarda Lisa'nın oturduğunu görmüştüm. Gerçekten de yaşıyordu. Tae Hyung'a baktığımda çok mutlu görünüyordu. Lisa bize baktığında ayağa kalktı. Polis ona ithafen, "Bahsettiğiniz kişiler onlar değil mi?" diye sordu. Lisa önce bana sonra Tae Hyung'a baktı ve tekrar polise döndü. İlk beni gösterip. "Onu eve girerken ve çıkarken gördüm." sonra ise Tae Hyung'u gösterip, "Ama onu ilk defa görüyorum." dediğinde ikinci bir şok dalgası yaşamıştık.

Polis Lisa'ya bakıp, "Bu adamı tanımıyor musunuz?" dedi Taehyung'u göstererek. Lisa başını sağa sola onaylamaz bir şekilde sallayıp hayır demişti. Polis tekrar konuşarak, "Kendisi sizin abiniz olduğunu iddia ediyor." dediğinde Lisa tekrar başını sağa sola sallayıp konuştu. "Benim bir abim yok. Ben tek çocuğum." dediğinde Tae Hyung'un gözünden bir damla yaş akmıştı. Öldüğünü sandığı kız kardeşi ölmemişti ama kendisini de tanımıyordu. Bu gerçekten kötü hissettiriyor olmalı.

Polis Tae Hyung'a dönüp, "Sizinde ifadenizi alıcaz lütfen hiçbir yere gitmeyin." dedi. Tae Hyung ise kafasıyla polisi onayladı. Polis kolumdan tutup sorgu odası olduğunu tahmin ettiğim odaya soktu. Tahminimde haklı çıkmıştım. Oda simsiyahtı ve gözüme ilk çarpan kameralar olmuştu. Odanın içinde başka bir oda daha vardı ve o odayı dösteren dikdörtgen bir cam vardı.

Deli Sevgili ~Taennie~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin