Astra

GİRİŞ: "Yok Olan Gezegen"

Kral Kastor taht odasında sakince oturuyor, sessizliğin tadını çıkarıyordu. Bir yandan da parmaklarının ucunda minik bir bilye gezdiriyordu. Ülke işleriyle fazla yoğundu bu aralar. Bu sessizlik ona ilaç gibi gelmişti. Ama fazla uzun sürmedi bu sessizlik. Kraliçe Melida strestli bir şekilde taht odasına daldı. Kastor Melida'nın gelmesiyle yerinden sıçradı. Elindeki bilye yere düştü ve düşer düşmez yok oldu. Kraliçe endişeliydi. Kral Sebebini merak etti.

"Sorun nedir Kraliçem? Nedir sizi bu kadar endişelendiren?" diye sordu. Kraliçe konuşamayacak gibi duruyordu ama Kralı yanılttı.

"Kardeş gezegenin kraliçesinden mektup aldım. Büyü kristalleri sorun çıkarmış. Büyücüleri halledemeyecek kadar hastaymış. Eğer, Eğer sorun düzeltilmezse ışıkları sönecek!" Şimdi Kral da endişelenmişti. Bu önemli bir sorundu. Ama çözümü basitti.

"Korkmayın Kraliçem, sorunu halledeceğiz." Dedi fakat bu Kraliçeyi rahatlatmadı. O kadar strestlenmişti ki taht odasının köşesinde duran şamdanlık küle döndü. Kraliçenin yok etme gücü onu yerle bir etmişti. Kral bunu farkeder farketmez elini küllere uzattı ve onu eski haline getirdi. Nasıl Kraliçenin yok etme gücü varsa Kralın da yaratma gücü vardı. İkisi birlikte mutlak uyumu sağlıyordu. Kral Kraliçeye tekrar döndü.

" Vega'yı yollarız Kraliçem. Kendisi bildiğiniz üzere çok yetenekli bir büyücü. Yüce büyücü Kobra'nın en önemli öğrencilerinden biri. O bu sorunun üstünden gelir." Kraliçe bunu duyunca biraz da olsa rahatladı. Vega'yı tanıyordu. Ona güvenebilirdi. Ama eğer Vega giderse, Astra'yı koruyacak başka bir büyücü kalmayacaktı. Bu da Astra'yı tüm kötülüklere açık hale getirirdi. Bilhassa Prenses Kalista için. Prenses Kalista, Kraliçe Melida'nın ablasıydı. Veliaht Prenses olacaktı lakin Yoketme gücü Melida'nınkinden azdı. Astra'ya gerekli gücü sağlayamazdı. Bu yüzden onun yerine Melida tahta geçti. Kalista gücünü arttırmak için kara büyü eğitimleri aldı. Ve cesaret edip Melida 'ya saldırmaya çalıştı. Fakat başaramadı. Annesi, yani zamanın Kraliçesi onu Astra'dan sürgün etti. Eğer Vega giderse, bu Kalista için kaçınılmaz bir fırsat olurdu. Kral, Vega'yı huzuruna çağırdı. Vega hanedanı bekletmeden geldi.

"Beni emretmişsiniz Kralım." Diyerek referans yaptı.

"Hoş geldin Vega. Sana danışmamız gereken bir şey var."

"Elimden gelen bir şeyse eğer memnuniyetle majesteleri."

"Kardeş gezegenimizin büyü kristali sorun çıkarmış. İlgilenmeni istiyoruz."

"Kusuruma bakmayın kralım, ancak bu iki günümü alabilir. Bu süre boyunca Astra'yı koruyacak başka bir büyücümüz yok." İşte bu Melida'nın korktuğu şeydi. Kastor'a baktı. Kastor düşünceliydi. Vega'ya döndü.

"Ne önerirsin peki? Kardeşlerimizi kaderlerine bırakamayız ya."

"Elbette yardımcı olacağım kralım. Ama Astra'nın savunması sizlere kalacaktır. Yoketme ve Yaratma güçleri bir arada oldukça kimse o mutlak uyumu bozamayacaktır. Yine de ben gitmeden önce koruma amaçlı bir bariyer koyarım."

Kral bu fikri mantıklı buldu. Vega'yı kardeş gezegene yolladı. Vega tüm gezegeni koruyucu bariyer ile sardı ve yola koyuldu. Fakat atladıkları tek şey vardı. Kalista zaten içerdeydi. Halktan biri gibi davranıp fırsat kovalıyordu. Vega'yı kardeş gezegene yollama sebepleri zaten oydu. Kristali bozan oydu. Gizliden bir tüccarmış gibi saraya yürüdü. Mallarının çalındığını, Kral ve Kraliçe ile bizzat görüşmek istediğini söyledi. Kral ve Kraliçe bu tarz görüşmeleri hep yapardı. Bu yüzden kolayca yanlarına girdi. Kraliçe onu ilk başta tanıyamadı.

"Buyur Tüccar, Derdin nedir?" diye sordu Kral.

"Derdim Astra'dır." Dedi Prenses. Yüzünü erken göstermişti. Melida şaşkın şaşkın bakmaktan bir şey yapamıyordu. Neyse ki Kastor ondan daha iyi durumdaydı.

"Senin ne işin var burada! Muhafızlar!" dedi ama ne fayda. Kalista tek hareketiyle bulundukları odanın kapılarını kilitlemiş odada bulunan muhafızları da bebek gibi uyutmuştu. Melida ayağa fırladı.

"Bize dokunamazsın!" dedi. Kalista güldü.

"Elbette dokunamam sevgili küçük kardeşim. Yaratma ve Yoketme gücünün mutlak uyumunu kim bozabilir ki? Ben sadece sizi uyutabilirim." Dedi. Kral ve Kraliçe ne demek istediğini anlayana kadar Kalista onlara sadece kendisinin bozabileceği bir uyku büyüsü yaptı. Zafer kazanmıştı. Artık kendisinden güçlü küçük kardeşi ve onun ezik sevgilisi yoktu. Tek bir eksiği vardı. Kendisine sadık insanlar bulmak. Sürgün edildiği yere dönüp oradaki yandaşlarını alıp gelecek ve Astra onun olacaktı....

***

Vega kardeş gezegendeki işini bitirip nihayet gezegenine varmıştı. İki gün boyunca yoğun bir tempoyla büyü kristaliyle uğraşmış ama sonunda halletmişti. Yine bahar kokulu gezegenine döneceğini zannediyordu. Ancak hiçbir şey bıraktığı gibi değildi. Her yer harabeye dönmüştü. Eski cıvıl cıvıl kafeler yerle bir olmuş sokakta oyun oynayan çocuklar kaybolmuş gibiydi.

"Yıldız aşkına, gezegenime ne oldu böyle?" şaşkındı, ama cevabı biliyordu. Prenses Kalista gelmişti. İlk işi hanedanı kontrol etmek oldu. Kral ve Kraliçeyi yerde baygın halde görünce çok endişelendi. Daha sonra sadece uykuda olduklarını anlayınca rahatladı. Büyüyü bozmaya çalıştı fakat nafile, kilit uyku büyüsüydü bu. Yapan hariç bozulmazdı. Vega Kalista'dan herhangi bir iz göremedi. Yine de saray çok tehlikeliydi. Kral ve kraliçeyi alıp güvenli bir yere götürmeli ve onları uyandırmalıydı. Gizli sığınağı bu iş için idealdi. Vega arada orada büyüler üzerine çalışırdı. Dışardan bakılınca normal bir ev gibi duruyordu ama içi tamamen farklıydı. Yansıma büyüsü sayesinde gayet güvenliydi. Sığınağa varınca büyüyü değiştirip harabe hale getirdi. Artık kimse şüphelenmeyecekti. Kral ve kraliçeyi yatırdı. Tüm gününü buna harcadı ama başaramadı. Kilit uyku büyüsünü sadece yapan bozabilirdi. Vega'nın aklına başka bir fikir gelmiyordu. Ne yaparsa yapsın uyanmıyorlardı. Yok etme ve Yaratma güçleri neredeyse cansız bir bedende bir işe yaramazdı. Vega bir karar vermek zorundaydı. Yüce Büyücü Kobra'nın ona öğrettiği büyüyü denemeye başladı. Eğer güçleri içlerinden alıp herhangi bir nesneye hapsederse, başka birileri o güçleri kullanabilirdi. Etrafına bakındı. En yakınında bir çift kolye vardı. Bu kolyeler özeldi. Kobra, bunu en iyi iki öğrencisine, Vega ve Kalista'ya hediye etmişti. Kalista sürgün edilince de Vega'da kalmıştı. Vega kolyeleri aldı, yok etme ve yaratma güçlerini kolyelere yerleştirdi. Bu onu baya zorlamıştı ama başarmıştı. Kolyeler güçlenince renk ve biçim değiştirmişlerdi. Yok etme gücüne sahip olan kolye kırmızılaştı, ucundaki yıldız şeklindeki taş değişti. Yuvarlağa dönüştü. Üstüne "Astra'nın kaderi sizin elinizde" yazıldı. Yaratma gücüne sahip kolye de aynıydı. Sadece o masmaviydi. Vega bunları aldı ve uzay boşluğuna bıraktı. Kaderleri aynı olan iki kişi kolyeleri bulacak ve Astra'yı kurtarma şerefine ereşecekti...