Benim İçin Üzülme

TANITIM

Ömer Sayar : Siyah kıvırcık saçlı yeşil gözlüyüm. 1.70 boyum. Orta varlıklı bir ailen büyük oğluyum. 1 erkek kardeşim Ali, ve Nazlı adında bir kız kardeşim var. Sınavı kazandım, fakat babam bizi terk edince, kardeşlerime ve anneme bakmam gerektiğini düşünerek eğitimime devam etmeyi bıraktım. Bütün hayatımı aileme adadım.

Asya Haznedar : Kumral saçlı mavi gözlüyüm. 1.68 boyum. Zengin bir ailenin mütevazı kızıyım. Varlık içinde büyüdüm, fakat eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı geldiğim için avukat olmayı seçtim. Ailemi çok seviyorum ama davranışlarını pek doğru bulmuyorum. Hayatımda hiç aşık olmadım, yalnız biri... Tabii ki Ömer'i tanıyana kadar...

Asya : Ailem Ömer'le ilişkimize karşı çıkacak haliyle...

Ali Sayar : Siyah saçlı, siyah gözlüyüm. 1.70 boyum. Abim ömerin ortanca kardeşiyim. Üniversiteden yeni mezun oldum. Avukatım. Üniversiteli sınıf arkadaşım Asya'yı ilk gördüğüm beri ondan hoşlanıyorum. Fakat hiç bir zaman ona karşı hislerim ve duygularımdan ona bahsetmedim.

Mert : Siyah Saçlı, Ela gözlüyüm. 1.71 boyum. Annem ile babamı küçükken Trafik kazasında kaybettim. Asya ile çocukluk arkadaşıyız. Asya'nın babasıyla şirketlerimiz ortak. Aile dostuyuz. Asya'yı seviyorum. Amerika'daki şirketimizin başındayım. Zamanı gelince onu yanıma alacağım. Ne pahasına olursa olsun ya güzellikle ya zorla benim olacak.
(Bu karakter sonradan kurguma dahil olacaktır bilginize.)

İki kardeş, bir sevda...

Aile çatışması her 2 tarafta da çıkacak.

Ömer : Benim ailem de bu aşkı kabulleneceği söylenemez.
Çünkü ;
Zengin kızın ailesi hiçbir zaman fakir erkeği istemez.

Bu hiç adil bir şey değil. Sonuçta iki kişinin seçimi bu, başkasını ilgilendirmez. Ama benim kurgumda zengin aile şöyle düşünüyor:
"Bu çocuk bizim kızı sevmiyor, sadece paramızı yemeye çalışıyor." Asalak gibi görüyorlar Ömer'i yani.

Maddiyat her zaman önemli değil. İnsanlar bulundukları konumu seçemiyor. Sonuçta insan her zaman insandır. Parasının olup olmaması onun farklı şekilde değerlendirilmesini gerektirmez. Ben de hikayemde bunu yansıtacağım. Ailelerin karşı çıkmasından ziyade zenginlik ile fakirlik arasındaki uçurumun ne kadar gereksiz ve çirkin olduğunu göstermeye çalışacağım.

Bir ağabeyin kardeşi için her şeyini vermesi, kardeşinin de aldığı diplomayı ağabeyine verip
"Sen benden daha çok hak ettin bunu" demesi.

Hayat böyledir zaten. Siz birileri için birçok şeyden vazgeçersiniz, hayatınızı feda edersiniz, ama sonra o kişileri yanınızda göremezsiniz.

Bu hikayemin asıl teması imkansızlık.

Aşk dediğimiz zaman akıllara hemen Leyla ile Mecnun gelir. Onların aşkının büyüklüğünün sebebi imkansız olmasıdır. Ne kadar imkansızlık varsa, aşk o kadar büyür. Ayrılıklar, gurbetler...