✯ Gökyüzünü izleyen çocuk

1.9K 142 82
                                    

❁۪۪

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❁۪۪

Jisoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Jisoo

Üniversitenin ilk günü olduğundan içimi büyük, kocaman bir mutluluk süslemişti. Tabi o ana kadar..

Farketmeden üniversitede popüler olmuştum. Bu popülerliğimin de bir nedeni vardı. Ve bu neden şu an canımı yakar derecede kolumu kavramış sinirle gözlerimin içine bakıyordu.

"Ya benden ne istiyorsun?" Zorla kurduğum cümle onda merhamete dair tek bir kırıntının alevlenmesine bile neden olamamıştı.

Herkes bizden bir kaç adım ötede durmuştu. Kimisi o nedeni konuşuyordu 'ne kadar da Seok-Jin'e benziyor' diğerleri ise fotoğraflarımızı çekmekle meşguldu. Tabi göründüğü üzere, bir kızın zor durumuna yardım etmekten daha önemli işleri vardı.

Üstelik kolumun iyice acıdığını hissediyordum. Kaç dakikadır sıkarak tutuyor. Saçma sapan cümleler sarf ediyordu. Neymiş efendim kimse okulda bundan mükemmel olmazmış, okulun sahibinin yeğeniymiş. Üstelik ben onu kullanarak popüler olmaya çalışıyormuşum.

"Söyle! Bana benzemek için kaç estetik yaptırdın!"

Kaşlarımı çatmıştım.

"Ne estetiğinden bahsetiyorsun! İnsanların birbirine benzemesi doğal bir şey!"

Adam elini yanımızda duran adama dikti.

"Neden Hoseok'a değil de bana benziyorsun!"

Sonra diğer adama.

"Ya da neden Yoongi değil de ben!"

Tuhaf olan, sadece onlar bize yakın duruyordu. Diğerleri korktuklarından mı, bilinmez, uzaktalardı.

"Bak cidden bu benim suçum değil.."

Bir el adamın, kolumun üzerindeki eline dokunmuştu. Gözlerimi elin sahibine çevirdiğimde az önce bahçede, koltukta oturup gökyüzünü izleyen çocuk olduğunu tanımıştım.

"Hyung, bırak, kız ne hale düştü."

Adamın gözleri hâlâ nefret püskürüyordu.

"Umurumda mı?! O beni kopyalayan bir pislik. Söyle! Söyle kaç zamandır beni takip ediyorsun." Beni ileri geri sallamaya başlamıştı. "Söyle! Ajan mısın?" İyice midem bulanmaya başlamıştı.

Aniden kendimi bir adam tarafından sürüklenirken bulduğumda bu duruma şaşıran sadece ben olamazdım. Etrafta herkesten tuhaf sesler yükseliyordu. Az önce bahçede gökyüzünü izleyen çocuğun bileğimden kavradığını farkettiğimde ayrılmak istedim ama bırakmadı. Üstelik gücüm de yoktu. İlk gün heyecanı üzerine bu saçma olay eklenince iyice gücümü kaybetmiştim.

"Taehyung! Sen hyung'una karşı bu kızı mı savunuyorsun!"

Kavgaya Seok-Jin denen çocuğun yanındakilerden birisi de katılmıştı. "Seok-Jin, kızı fazla hırpaladın. Acı azacık."

"Sen karışma, Hoseok!" Belli ki Hoseok denen çocuk Taehyung'tan cesaret toplayıp konuşmuştu. Sabahtan Seok-Jin'in önünde onlardan yardım isterken neredeydi?

"İyi misin?" Gözlerimi kaldırıp bana bakan çocuğa diktim. Boyu benden fazla uzundu, fazla. Topuklu giyinmiş olmayı dilemiştim ama maalesef sadece bir dilekti, ilk günde fazla yorulacağımdan giyinmemiştim. Saçları siyah ve kıvrılmıştı, dağınık gibiydi. Yutkundum. Kafamı aşağı yukarı salladım. Bir kaç adım geri gitmiştim, en azından elinden kurtulacak kadar. "Teşekkür ederim."

Aynı sert ifadeyi yüzüne takınırken konuştu. "Hadi git sen." Kafamı aşağı yukarı sallayıp arkamı döndüm. Gidecekken yine o çocuk önüme çıkmıştı, Seok-Jin. "Sana bu okulda nefes aldırmayacağım!"

Dehşetli bir varlık görmüş gibi Seok-Jin'e bakıyordum. Sonra karardı, her şey karardı. Bunun sebebini düşünürken kaç saattir aç ve yorgun olduğumu hatırladım.

__________________________
Yorum ve beğenilerinizi esirgemeyin💕

vsoo | Executive (Yönetici)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin