happy new year's eve • yoonnie✓

because, i don't realise that i love you

Biraz kötü oldu -biraz az kalır- ama küçük bir yeni yıl hediyesi olsun diye yazdım. Çok one-shot yazan biri değilim hatta bu ilk umarım beğenirsiniz.
Okumasını istediğiniz arkadaşlarınızı etiketleyebilirsiniz. Şimdiden oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim 💕

Because I don't realise
that, I love you

Şehir tüm ışıklarını yakmıştı. Her yeri saran çam ağaçları, çam ağaçlarının üzerinde parlayan ışıklı yıldızlar, mağazaların vitrinlerinde bulunan şöminelerde yanan ateş... Yeni yıl heyecanı son bir aydır şehirde etkiliydi.

Günlerden "Christmas günü*" geçmesine rağmen sanki o günü yaşamamış gibi bir heyecan sürüyordu. İnsanlar evlerinde sıcak aile ortamına o kadar hasret kalmıştı ki, hoş sohbetler bazen yerini duygusal bir noktaya çekiyordu.

Jennie, ışıklandırmaların ve çam ağaçlarının oldukça fazla olduğu caddede mutlulukla elinde tuttuğu kırmızı ve beyaz şeritler ile sarılı baston şekeri yemeye çalışıyordu. Şekerin tadı aslında hoş gelmiyordu ama yürüdüğü cadde akşam saatleri olmasına rağmen güzel bir manzaraya eşlik ediyordu.

Elindeki şekerle yaklaşık olarak bir saat yürüdüğünde saatin 19.00'a yaklaştığını gördü ve evinin istikametine yol aldı.

Belki de yılbaşının en güzel anıları yapılan partilerdi ve insanlarda bazen ekşi bazen ise tatlı tatlar bırakırdı. Partiye gitmek için eve vardığında, gardırobunun tozlu taraflarında bulunan üzerinde de kılıf bulunan askıyı aldı. Kostümlü yeni yıl partisi ilginç gözüküyordu ama aynı zamanda da güzel bir ortama olağan sağlıyordu.

Eline aldığı lacivert denizci kıyafetini giyindi. Heyecanlı hissediyordu. Kırmızı tonlardaki rujunu sürdü. Güzel bir gün olacaktı. 1900'lü yılların en büyük yeni yıl partilerinden biriydi ve sahne alacaktı.

Sahnenin çalışmaları için uzun soluklu geceler harcamıştı. Yılbaşı günü bile kutlama yemeğine geç kalacak kadar bu sahneyi hazırlamakla uğramıştı ve en iyisini yapacaktı.

Uzun yıllardır aldığı sahnelerin en büyüğü bu olacaktı. Bu partiye yaklaşık 4 senedir katılıyordu ve davetiye almanın çok zor olduğu bir partiydi. Performans sergileyecek sanatçılar kıdemli olmalıydı ve buradan istek almak bile onca kişinin hayaliydi.

Tam olarak hazır olduğunu anladığında omzuna siyah çantasını geçirdi ve kapıda bekleyen arabaya bindi.

Parti alanına ulaştığında büyük heyecan yerini stresli dakikalara bırakmıştı. Parti alanının fotoğraf çekilme yeri büyük ve süslenmiş çam ağacından oluşuyordu. Fotoğraf çekilme yerinde olan çekimi bitirdiği gibi onun için hazırlanan kulise adımını attı.

İçeride bir oraya bir buraya koşturan kişileri görünce daha da stres olmaya başlamıştı Jennie. Kuaförü yanına ulaştığında saçlarına son dokunuşları ekledi. Ve üzerinde "nini" yazan şapkasını düzgün bir biçimde taktı. Bugün için 3 şarkıda karar kılmıştı. Summer Wine*, Until it's time for you to go* ve Bang Bang.* Hepsi birbirinden hoşuna giden şarkılardı. Hüzünlü şarkılar seçmesinin en büyük nedeni yaşadığı pişmanlığı belli etmekti, önünde duran bedeni defalarca görmezden gelmişti şimdi ise karşısında şarkı söyleyecekti. En çok da buna seviniyordu. Birbirimizden kaçarken yine, farkında olmadan birbirimize doğru geliyoruz.