Dream Of The Book | Minsung

5

Merhabaaaa nasılsınız ??

- Jisung'dan -

Herkes attığım kitap yüzünden bana şaşkınlık ile bakarken Hyunjin konuşma gereği duydu. " Jisung neden kitabı atıyorsun ? O senin en sevdiğin kitap bize bile dokundurmazsın."

Sadece " Değişmiş." demek ile yetindim.

Seungmin sinirli bir nefes verip konuştu. " Adamı delirtme Jisung ne değişmiş açıkla şunu." Her zaman anlayışlı olan Felix ise ne olduğunu bilmese bile elini bacağıma koymuş destek vermek istercesine bacağımı sıkıyordu.

" Adı değişmiş, Lee Minho değil daha önce hiç geçmeyen başka bir isim yazıyor."

Seungmin yine aramızdaki en realist insan olarak kaşlarını çatmış masaya attığım kitabı eline almıştı. " Belki yanlış görmüşsündür."

"Hayır kesinlikle yanlış görmüş olamam. Bu kitabı sadece bir kere okumadım ki Seungmin, o adı daha önce görmüş olsam kesinlikle hatırlardım."

Felix bana katıldığını belirtircesine kafasını salladı. " Jisung haklı, daha önce görmüş olsa kesinlikle hatırlardı."

Minho kafası karışmış bir şekilde masaya bakarken konuştu. " Yani bu ne demek oluyor?"

Hyunjin masaya bakan gözlerini oradan çekerek Minho'ya çevirdi ve düşündüğüm şeyleri dile getiren ilk kişi oldu. " Sanırım bu artık kitap karakteri olmadığın anlamına geliyor ve artık  burada kalacağın anlamına geliyor."

Hepimiz gözlerimizi birbirimizin üzerinde gezdirdik. Kafam gittikçe daha da çok karışırken konuştum. " Tamam olay gittikçe daha da ilginçleşiyor."

Hyunjin Minho'ya bakarak konuştu. " Peki şu an ne yapmamız gerek herhangi bir fikri olan var mı ?"

Kafamı iki yana sallarken konuştum. " Herhangi bir fikrim olsa sizi buraya toplamış olmazdım."

Seungmin kafasını kitaptan kaldırıp konuştu. " Şu anlık yapabileceğimiz tek şey normal hayatımıza devam etmek sanırım. Sonuçta her gün karşımda bir kitap karakteri canlanmıyor."

Felix'de, Seungmin'i onaylayarak konuştu. " İlerleyen zamanlarda ne olur bilemem ama bende Seungmin'e katılıyorum. Hemen çözülebilecek bir durum değil."

" Tamam ama Minho'yu eve götüremem ki götürsem bile anneme ne açıklama yapacağım?"

Felix yüzüne yine bizi rahatlatmak için kullandığı gülümsemeyi yerleştirdi. " Bende kalabilir biliyorsun tek başıma yaşıyorum benim için sorun olmaz hatta daha iyi olur. "

Felix normalde Avustralya'da yaşıyordu ama lisenin başında tüm ailesi ile birlikte tekrar Kore'ye gelmişlerdi ve dört yıl boyunca da burada yaşamışlardı. Ama bu sene babasının işi ile birlikte Felix hariç kalan bütün aile fertleri tekrar Avustralya'ya dönmüşlerdi. Felix burada kalmak için çok zorlamıştı ve en sonunda başarmıştı. Bu yüzden tek başına yaşıyordu.

" Gerçekten olur mu ki?" diyerek Minho'ya döndüm.

Minho ise " Başka bir seçeneğim yok ki." diyerek gülümsedi.

Olayın netlik kazanması ile Minho'ya tatlı bir şekilde gülümsedim ve elini sıkarak konuştum.

" Tamam o zaman öyle yapalım."

-------------------

Parkta olan ufak tefek sorunları netleştirdikten sonra başka bir seçeneğimiz olmadığı için okula gelmiştik.

Tabi ki Minho'da bizimle gelmişti. Onu orada tek başına bırakacak halimiz yoktu ya.

Ama yine de onu okulun kafeteryasında bırakıp sadece dördümüz sınıfa çıkmıştık. Zaten ne kadar istesek de onu derse sokamazdık.

Sınıfa girdiğimiz an herkes kendi arasında fısıldaşmaya başlamıştı. Ne alaka ?

Kendi sırama gidip çantamı koyarken yan sırada oturanların ne konuştuğunu istemeden de olsa duymuştum.

" Kim okula yeni nakil olduğu gün okula gelmez ki ? Daha şimdiden ne kadar sorumsuz olduğu belli. " ( Bu arada bu ben jdksks okula nakil olduğum ilk gün gitmemiştim.) Konuşan kişi tabi ki de sınıfın başkanı Wooyoung'du.

Konuşma ilgimi çektiği için ona doğru döndüm ve sordum. " Sınıfa yeni birisi mi nakil olmuş ?"

Wooyoung ben konuşmaya dahil olunca dikkatini konuştuğu kişiden çekip bana verdi.

" Evet Lee Minho adında biri ama okula gelmedi. Tuhaf, kim çocuğunun adını ünlü bir aktörün ismi yapar ki bir hikayeden fırlamış gibi." Dedi ve gülmeye başladı.

Wooyoung onun adını söyledikten sonrasını pek dinlememiştim açıkçası açık gözlerim ile bizimkilere döndüğümde onlarında bana aynı şekilde baktığını anladım.

Hızlı adımlarım ile sınıf defterinin yanına gidip listeye baktım. Gerçekten o olamazdı dimi ? Sadece isim benzerliğiydi dimi ?

Bunun bir şaka olmasını dileyerek açtığım liste bana gayet de piç smile atıyordu.

Lee Minho ve onun gülümseyen resmi listenin ortasından bana el sallıyordu.

Ben iyice saçmalıyormuşum gibi hissediyorum sizce de öyle mi ? 🥺

Sizleri seviyorum kendinize dikkat edin...