BİR ADAMIN DAĞINIK YATAĞI

♛ ŞŞŞT! SAKLAN

♛

♫ Tarkan - Hüp ♫

3.Bölüm: Ben Hiç Öpüşmedim...

Nefes alamıyorum...

Bana ait olmayan diyarlarda bir toz zerreciği gibi uçuşuyorum. Konacağım bir şey arıyor ancak bulamıyorum.

Ait olamayacağım yabancı bir diyardayım. Gitmeliyim!

Yabancı bedenler, yabancı gözler ve yabancı dudaklar... Bunların her biri benim için farklı hislerdi. Gözümün önünde gerçekleşen sahne belki de defalarca kez oluşun verdiği rahatlıktı. Belki de arzudan kaybolan iki insanın arsızlığıydı.

Erkeğini doyurmak için yoğun çaba veren kadının bedeni her kasıldığında, gözlerim şaşkınlıkla açılıyor hipnoz olduğum sahneden kurtulamıyordum. Günahı elinde sıkıca tutan şeytan gibi hissettim kendimi.

Görmek istemiyordum... Ama kaçamıyordum da.

Gözümün önünde yoğrulan bir kalça vardı. Biri okşamanın, diğeri okşanmanın delirtici hissiyle inliyor, sesler beni şoka sokarken bir yandan da buradan kaçmamı avaz avaz bağırıyordu.

Elimi yasladığım sol yanım avucumu tekmelerken, "Bismillahirahmânirrahîm..." diye fısıldadım. Hâlâ gözümün önünde yaşanan sahneye bakarken aklımı koruyordum. "Allah'ım sen aklımı koru."

Gerileyerek kaçtığım odanın kapısını kıracak şiddette kapatarak ve o an bunun hem bana hem onlara zarar vereceğini dikkate almayarak kaçtım. Böyle yaparak işlerine engel olmuştum. Hayır, onlar dünyadan kopmuş gibi sevişirken ben sadece izliyordum.

El değmemiş vücudumda bir erkeğin el izlerini hissediyordum. Bu inanılmaz derecede rahatsız ederken parmak uçlarım benden izinsiz dudaklarıma doğru kaydı. Yalnız ve çaresiz bedenim sanki o kadın olmak istercesine istekle dolmuştu. Şiddetin hiç bilmediğim yüzüydü sanki bu. Bir adam tarafından delicesine keşfedilmek.

Sayısız kitap okudum, dizi ve film izledim. Hiçbiri az önceki sahne kadar heyecan yaşatmamıştı ruhuma. Orada saklanan istekli kadın aniden ortaya çıkarak, günahkâr bir melek gibi etrafta gezinmek istiyordu.

Keşfedilmek istiyordum!

Beni sarmalayan bu duygu değişiminin adını hiç bilmiyordum. Birkaç saniyeliğine tanıklık ettiğim sahnenin beni ele geçirip kendini kaybettirmesi saçmaydı. Fakat bu sahne gerçekti, canlıydı.

Ve o kişi kesinlikle Kıraç Gökdeniz idi.

Mükemmel dudakları bir kadının bedenine sayısız zevk bırakıyordu!

Kusursuz bir varlıkmış gibi, günah dolu bedende gezen o dudakları istediğimin farkında değildim. Kendi kadınlığıma yaptığım saldırıya aldanmıyor delicesine bir teslimiyet istiyordum.

Şeytan meleği alt etmek istercesine karşıma çıkıyordu. Ve şuan Kıraç benden bir adım öndeydi. O izler ve melodi gibi çıkan iniltiler, ruhumu günaha davet ettiğinin habercisiydi.

Günaha daha fazla ortak olmak istemedim. Buradan kaçmalıydım. Hayır, burada kalamazdım. Masama geçtiğim gibi çantamı, telefonumu aldım. Arkamdan kalanlar ise açık bir laptop, dosyalarım ve benden habersiz sevişen patronum ile bilinmeyen bir kadındı!

***

Bırak yüzün anlatsın her şeyi, içinde tuttuğun o arzulu kadını serbest bırak. Keşfedeceğin güzellikler var!