19. BÖLÜM

24K 389 67
                                    

İrem medyadaki şarkıyı beğendi ksksksk

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...










Aynadaki mükemmel halime bir kez daha bakıp gülümsedim. Ah normal İrem'e 'Merhaba' de.

Tatmin olmuş bir biçimde güldüğümde arkamı dönüp Erhan'a baktım. Yatakta yatıyordu. İlk yattığı halinden bir milim dahi kıpırdamamıştı.

Gidip yanına yaklaştım. Omuzlarına kadar örtülü olan battaniyeyi aşağı çektim. Biraz daha açık olsa kalçaları gün yüzüne çıkacaktı. Ah bu arada güzel ve sıkı kalçaları olduğunu kabul etmem gerekiyordu.

Yanına eğilip çenesinden tutum. Kapalı gözleri bana bakarken elime telefonumu alıp kamerayı açtım. Selfi moduna ayarladıktan sonra kamerayı kaldırıp sabitledim. Ardından Erhan'ın dudaklarına yapıştım. Fotoğrafı çektikten sonra bir kaç pozisyonda daha fotoğraf çekildim. Kesinlikle hiç masum olmayan fotoğraflardı.

Yedekte bulundurmak iyi olurdu. Belki lazım olurdu. Kim bilir.

Ayağa kalkıp pencerenin önüne geçtim. Ve dışarı bakmaya başladım. Evin önünde üç tane araba vardı. Gözüm direk kırmızı arabaya takılmıştı. Lüx araba Cansu'ya aitti. Sırıttım.
Üç yıldır bu arabayı kullanıyordu. Sırıtışımı genişlettim. Aklıma efsane bir plan gelmişti. Cansu ile birazcık ama çok azıcık uğraşsam ne olurdu ki?

Sen asla akıllanmayacaksın değil mi

Hayır. Yeterince akıllıyım iç ses. Daha fazlasına ihtiyacım yok.

Bozulmuş iç sesime daha fazla laf yetiştirip yermek istemedim. Benim gibi mükemmel bir bedende yaşıyor olmak onun için zor olmalıydı.

Elimdeki telefonu sallayıp dururken açıp saate baktım. Saat altıya geliyordu. Havanın aydınlanmasına az kalmıştı.

Hadi Burak git artık!

Bakışlarımı tekrar pencereden dışarı çevirdiğimde bu sefer çok ama çok aşina olduğum arabaya baktım. Burak'ın arabasıydı. Siyah takılmayı seven beyefendinin arabası da siyahtı. Ah tabi imaj doğrultusunda siyah kullanmak zorundaydı. Babam ve saçmalıkları diye düşündüm. Her neyse Burak'ta büyük bir saçmalıktı. Ne kadar da güzel, iki saçmalık birbirini bulmuştu.

Gözlerimi devirip tekrardan saate baktım. Zaman geçiyordu ama Burak gitmiyordu. Hâlâ bitiremedin mi işini? Bir seks ne kadar uzun sürebilir ki?

Hmm... Bunu benden daha iyi biliyor olman lazım

Senden iyi bilmiyorum demedim zaten!

İç sesim masumca köşesine çekildiğinde göz devirdim. Asla ama asla masum değildi. Kafamın içinde soğuk rüzgarlar eserken gerildiğimi hissettim.

O an bakışlarım yerdeki iç çamaşırıma kaydı.

Baktım.

Baktım.

Ve baktım.

İşte buldum seni...

Zihnimde büyük bir sinsilik baş gösterirken gidip iç çamaşırını elime aldım. Bakışlarımı odada gezdirdiğimde gözüme duvara monteli bir şekilde duran kıyafet dolabı çarptı.

SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin