Yıllar önce daha küçük bir kız çocuğuyken dünya benim etrafımda dönüyor sanıyordum. İnsanlara istediğim her şeyi yaptırabilirim sanıyordum. Bunu öğrenmem geç olmadı. 12 yaşında aslında hayatın benim bildiğim kadar kolay olmadığını insanların kaybetmeye mahkum olduklarını öğrendim. Bu böyle devam etti. Hayat bana istediklerimi sundu ama ben hep sanki hayatla sorunlarım varmış gibi onun bana gösterdiği yoldan değilde kendi yolumdan gitmeyi seçtim. Ve sonuç kaçınılmaz oldu. Kaybeden ben oldum. Durdum. Saatlerce,günlerce hatta aylarca yaptığım hataları düşündüm. Nasıl yaa dedim nasıl bu kadar kolayken ben bunu başaramadım. Önce çevrem de bulmak istedim sorunu onları suçlamak istedim ama zamanla gördüm ki tek suçlu benmişim. Bunu hazmetmem 8 yılımı aldı. Belki de daha hazmedemedim bir 8 yıl daha gerekli. İnanın bilmiyorum. Önümde 8 yıllık bir hayat var mı onu da bilmiyorum. Aslında bildiğim bir şey yok. Bunları da ben yazmıyorum. Kafamın içinden sizle konuşan,dertlerini anlatmaya çalışan hayatlarla dolu. Hepsi bir anda anlatmak istiyor yaşadıkları şeyleri. Benim ne hale geldiğimi gram düşünmeden. Kafamın içinde ki bu insan yığını beni hayata daha sıkı bağlanmak yerine ölüme bir adım daha yaklaştırıyor. Neden mi? Çünkü her hayat sanki en büyük dert onunmuş gibi davranıyor. Siz hiç yüzlerce hayatı dinlediniz mi? Bunları dinlemenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Ben biliyorum. Ama keşke sizin gibi bilmeseydim ve normal bir şekilde yaşamaya devam etseydim. Şuan bunları yazmamam gerekiyor. Çünkü yasal olarak başka birinin özel hayatını izni olmadan başkalarına anlatmak bir suçtur. Ama bu hayatlardan benden başka kimsenin haberi yok. Aslında bu hayatı yaşayan insanlar gerçek değil. Ama kafamın içinde o kadar gerçekler ki sizi oraya götüreceğim. Ve sizde bana inanacaksınız.
Dipnot: Gökyüzüne bakarken takıldığınız taşı önemsediniz mi hiç?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadının İçine Attıkları
ChickLitBu hikayede anlatılar şeyler tamamen kafamın içinde ki hayatlardan ibarettir.