SEKRETER +18

20. BÖLÜM

Bundan sonraki bölüm değilde bir sonraki bölümde efsane bir şey olacak hihi

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar.

Evin önüne geldiğimi ancak taksi durduğu zaman anlayabilmiştim. Etrafa bakmadan taksiciye para verebilmek için direk çantama uzandığımda bir süprizle karşılaştım.

Tüm paramı Cansu sürtüğüne bırakmıştım.

Ne kadar da mükemmel!

Şoför ile göz göze geldiğimizde 'Kredi kartı geçerli mi' diye sormak istedim. Ama sonra bu fikrimden vazgeçip rezil olmamaya karar verdim.

"Sizi biraz bekleteceğim, evden para alıp geliyorum." dedikten sonra arabanın kapısını açıp dışarı çıktım. Evin kapısına doğru ilerlerken gözüme takılan ayrıntı duraksamama neden oldu. Siyah arabasına yaslı bir şekilde duran Burak'ı fark etmem ile gerildiğimi hissettim.

Şu an onunla hiç ama hiç uğraşamayacağımı düşünerek direk eve doğru yürümeye başladım.

Bahçenin yarısını bile geçmemişken kolumun tutulması derince solumama neden oldu.

"Ne var? Ne istiyorsun?"

Sert ifadem ile ona döndüğümde ifadesiz bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Nerden geliyorsun bu saatte?" Sesine yansıttığı hırslı ifade ile sormuştu. Ya da sorguladığında  mı demeliyim?

Ses tonunu sikeyim pezevenk

İç sesimin dedikleri içimde bir gülme isteği oluştururken onu onayladım. İlk defa benim tarafımı tutmuştu. Taktir edilesiydi.

"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum." uzatmamak adına mesafeli bir sesle konuştuktan sonra tekrar eve doğru yürümeye başladım. Ama bir adım atmıştım ki kolum sertçe sıkıldı ve durdum.

"Bırak kolumu!" yeşil gözlerine sertçe baktığımda benden daha sert olduğunu gördüm.

Amacın ne Burak? Daha ne istiyorsun?

"Sana bir şey söyledim." Sesi yüksek çıkmasada fazlası ile sert çıkmıştı ve tüyler ürperticiydi.

"Sence bu umrumda mı? Şimdi bırak kolumu?"

Yeşil gözlerini bir kaç saniyeliğine kapattığında derince nefes aldı. Artık yeşilden nefret ediyordum. Kesinlikle.

"İrem, adam gibi konuşmaya gel-"

"Adam gibi konuşmak mı? Adamı oynayabilecek kadar geliştirdin mi oyunculuğunu? Şahsen senin karaktere adamlık oynattırmak... Wow baya zor olsa gerek." sözünü bölerek aniden konuşmam ile yüz ifadesi dumura uğradı.

Yüzündeki ifadeyi santim santim izlemek çok zevkli gelmişti.

Onun yüz ifadesine inat gülümsedim. O ise parmaklarının arasındaki kolumu daha çok sıkmaktan başka bir şey yapmadı. Bakışlarımı sıktığı koluma çevirip nefes vererek hafifçe mırıldandım.