"Bam, her şey hazır değil mi? Sorun çıksın istemiyorum."
Jackson etrafta koştururken bir yandan da masada duran pastaları deniyordu. Eleyerek sona bıraktığı üç pastadan minik örnekler masaya dizilmişti. Elinde tuttuğu çatalı çilekli pastaya götürdüğünde arkasında dikilen genç konuştu.
"Hyung, her şey harika olacak. Gören de düğün planlıyorsun sanar."
Jackson çatalıyla pastanın ucundan aldığında, üstüne kenarda duran minik çilek parçasından koymayı unutmadı.
"Bam zaten gerginim uğraşma benimle."
Çatalı ağzına götürüp önünde dikildiği sandalyeye oturdu. Tadar tatmaz en sevdiği pasta bu olmuştu ve fikri hâlâ aynıydı. Ek olarak eklediği minik çilek parçası, pastayı daha da güzel bir hâle getirmişti. Gülerek odadan uzaklaşan Bambam'i gördüğünde, dolu ağzıyla konuşamayacağı için masada bulduğu mum paketini kafasına doğru fırlattı. Genç olan büyüttüğü gözleriyle arkasına döndüğünde bir yandan da başını ovuşturuyordu.
"Hyung doğru söyle, canıma kastın mı var?"
Jackson pastayı yutup güldükten sonra kalkıp, kendisine şaşkın gözlerle bakan arkadaşının yanına ilerledi. Attığı paketin denk geldiği yere hafifçe vurduktan sonra odanın kapısına doğru yönelirken konuştu.
"Pastaya çilek parçaları eklemelerini söyler misin?"
"Canım acıyor!" [jackson napim de koy lafı]
"Geçince söyle o zaman!"
Bambam'in mızmızlanmaları Jackson odadan çıktıktan sonra kesilmişti. Derin bir nefes verip, pastayı seçtiğini söylemek için bir yandaki odaya doğru ilerledi. İçeriden gelen boğuk sesleri duymazdan gelip kapıyı açtığında görmeyi beklediği şey bu değildi. Youngjae kızarmış suratıyla sevgilisinden uzaklaştığında, Jaebeom henüz basıldıklarının farkında değildi.
Jackson kollarını göğsünde birleştirip, kendisiyle göz teması kurmak dışında her şeyi yapan ikiliye baktı.
"Size demedim mi planlamayı salmayın diye? Birbirinizi yiyin diye mi özel oda ayarladım ben?"
"Aslında biraz öyle ol-"
Youngjae'nin sesli gülüşüyle Jaebeom'un sözü kesilmişti. Jackson öldürecek gibi bakıyordu ve gülerek neyi çözebileceğinden emin değildi. Neden susturulduğunu anlamaya çalışan Jaebeom oturduğu sandalyeden kalkıp Jackson'a doğru ilerledi. Elini omzuna atıp gülümsemesiyle koluna bir yumruk yemesi bir olmuştu. Youngjae astığı suratıyla sevgilisinin yanına gelirken, Jackson Jaebeom'un masasına ilerliyordu.
"Hyung! Neden vurdun ki şimdi?"
"Gerginim Youngjae... Bu sandalyeye oturmam güvenli mi?"
Jaebeom sırıtıp kafasını sağa sola sallarken, Youngjae gözlerini büyütüp diğer koluna yumruk atmıştı. Jackson gülüp sandalyeyi ittikten sonra masada duran laptopu açtı. Başlangıç kısmından planlama belgesini açıp pasta kısmına geldi. Kendi eklemek istediği birkaç notu yazdıktan sonra pasta seçimi olarak çilekliyi işaretledi. Kendisini izleyen çifte döndükten sonra gülümsedi. Belgeyi kaydetmek için cebinden çıkardığı flashı birkaç denemeden sonra takıp ekranda beliren dosyaya baktı. Belgeyi içine aktarıp flashı çektiğinde, Youngjae yılbaşı ile ilgili bir şarkı mırıldanıyordu.
"Mutlu Noeller çocuklar, eve gidip dinlenin."
Youngjae gülümseyip sevgilisini dürttüğünde Jackson yüzünü buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
would you like to be my boyfriend in christmas? • jinson
Fanfictionnew year's special oneshot for jinson 𝒋𝒂𝒄𝒌𝒔𝒐𝒏 𝒘𝒂𝒏𝒈 ꨄ︎ 𝒑𝒂𝒓𝒌 𝒋𝒊𝒏𝒚𝒐𝒖𝒏𝒈 - 1 Ocak 2021