72 SAAT 25 DAKİKA

Zamansız Zamanlar

Kısa zamanların, ortalama bir döngü üzerinde yürümesi gerekir değil mi sayın okur? Pekala zamansız zamanlar? Görünmeyen belki de evrende yüzyıllar boyu anlaşılamayan her şeyin bu kadar bir araya zamansız, yaşantını stabil bir denge de devam ettirirken uğraması sence de tesadüfle lütfedilebilir mi? Yaşantına çiçeklerle uğrayan yüzlerin ellerine bıraktıklarını, toprakta da gayet güzel durduğunu unutmamalısın. Çünkü bugün çiçeklerle geçerken uğrayan insanlar, yarın toprağı gösterebilir. Bu yüzden aç bırakılan her duygu yüklü tarafını herkese açma sayın okur, katil güzel de olabilir, unutma. 72. Saatin girişinde 25 dakikanın etkisi kalabilir. Garip değil mi? Gözleri buraya denk gelen yüzler yazdıkların da bi kadın sureti arayacak olması. Kızma bu fikri de sen verdin. Her neyse, güzel insan...  Hayat, keşke kafanın içinde ki ütopyalardan varolmayı başarabilseydi derdim, karşılaştığım güzel insanlara. Bi şans, görmediyse güzel gözleriniz, duymadıysa kulaklarınız; belki de kendi ütopyam da yer vermek istemişimdir hayatlarınıza. Kendinden ödün vermek, kendinden verecek hiç bir parçası kalmayan insanların baş yapıtı olabileceğini unutmamalısın. Bir başka hayatlara dokunuşun, yine o insanların dengesini ne denli bozabileceğini göz önüne almalısın. Her kimsen, önemsiz. Kişiler bizden bağımsız ve zaman fazlasıyla acımasız. Ve biz, bir başkasına söylemek istediklerinle buluştuk ne de olsa bu gece burada. Farkı olmaksızın; aile, kadın, dostların. Distopyan, yarın sabah bedenlerimizden bağımsız şekilde hareket etmeye devam edecektir çünkü. Nefret ettiğin her şehir, yine o gecenin sabahını yapamadığın ipin bir parçası değil midir? Bu yüzden huzur, mesafelerde veyahut aşklar da değil, ipin tam ucunda durur. Yürümekten korktuğumuz her ipin üzerinde, yine seni aşağıya atmak için bekleyen bir çok yüzle karşılaşacaksın. Kötü haber ise, bu döngünün hep standart kalacak olması. Sayın okur, bu bir aşk öyküsü degil, döngüsü de öyle. Yaşantımızla kavgasını verdiğimiz bir ütopyadan kaçış daha. Yarın sabah güzel bir olgu olmayacak belki de görmek istediğin gözlerde başka suretler göreceksin. Dostların tarafından yaftalanacaksın, ailen tarafından bakılıp görünmemeye devam edeceksin. Unutma, değişmeyecek tek olgu otogarlar ve duraklar yarım sigara adresin olmaya devam edecektir. Sen ise tam sigaranı görmek istediğin gözler için duraksattın. Son kez, ben içerideyim peki ya sen sahiden dışarı da mısın?