Benim İçin Üzülme

TRAFİK KAZASI

Asya'nın ağzından
Mezuniyet salonuna gidip sınıf arkadaşım Ali'nin yanlarına gidip nasıl olduklarını sordum.
Asya : Merhaba Ali, Nasılsın nazlı?
Nazlı : İyiyim. Teşekkür ederim.
Ali : Sen nasılsın Asya?
Asya : Pek iyi olduğum söylenemez. İçecek bir şeyler alıcam ben.
Ali : Bende sana eşlik edeyim.
Asya : Ya az önce delinin birine çattım. Neyse makyajım dağılmış mı?
Ali : Hayır, çok güzel görünüyorsun.
Gülümsedim. O sırada Seren hocamız " Sayın konuklar ve sevgili öğrenciler lütfen yerlerinize geçin" diyince "hadi Ali gidelim" dedim. Seren hocamız "Mezuniyet törenimiz başlamıştır" diye duyuru yaptı.
Seren hoca : Okul birincimiz Ali Sayar'ı diplomasını almak ve konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ediyoruz.
Ali kürsüye çıkınca herkes alkışlamaya başladı. Müdürümüz Ali ile tokalaşıp "Tebrik ederim" dedi.
Ali : Bu başarımı borçlu olduğum aileme özellikle beni okutmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan abime sonsuz teşekkür ediyorum.
Diyip kürsüden ayrıldı tekrardan herkes alkışladı. 1 saat sonra Seren hocamız herkesin ismini okuyarak kürsü'ye çağırdı. Ali yerine geçerken Nazlı abisine koştu sarılıp "Tebrik ederim abi" diyip yanağından öptü. Ömer yanlarına gelip "Seninle gurur duyuyorum" sarıldı Ali' ye.
Ali : Beni okutmak için dişini tırnağına takıp gece gündüz çalıştın. Bizim için hayallerinden vazgeçtin. Sağol.
Ömer'in gözleri doldu. Ağlamamak için kendini tuttu. Gülümseyip ;
Ömer : Ne vazgeçmesi be oğlum. Benim hayalimde, hayatımda sizsiniz"
Gözyaşlarını sildi. Ali diplomasını abisine uzatıp "Bu benden çok senin hakkın" abisine verdi. Ömer diplomayı tutup " Vay be baya da fiyakalı bir şeymiş, ama senin eline daha çok yakışıyor" diplomayı kardeşine geri verdi. Ali'nin sınıf arkadaşlarından Kerem bağırarak
" Hadi arkadaşlar boş alana " boş alanda herkes toplanınca kerem "Hazır mısınız.? 1 2 3" diyince herkes Mezuniyet keplerini havaya fırlattılar. Ömer yerden Ali'nin kepi sanarak onu yerden aldı. Ali o sırada Asya'nın kepinin nereye düştüğünü takip etmişti. Abisinin yanına gidip;
Ali : Sınıf arkadaşımın kepini yakalamışsın.
Ömer : Özel bir arkadaş galiba.
Ali : Evet. Çok özel.
Abisinin elinden kepi alıp Asya'nın yanına gidip " Bunu mu arıyorsun" diyerek kepi Asya'ya uzattı. Asya kepi alıp gülümseyerek "Evet teşekkür ederim."
Ali : Rica ederim.
Asya : Birazdan Arkadaşlarla Med-Cezir diye bir kulüpte toplanıp mezuniyeti kutlayacağız. Gelmek ister misin.?
Ali ellerini ona farkettirmeden cebine koyup yeterli parasının olmadığını kontrol etti. Dişlerini sıkıp Asya'ya gülümseyerek ;
Ali : Gelemem. Aileme onlarla kutlayacağıma söz verdim. Gitmezsem ayıp olur.
Asya : Anlıyorum. Peki o zaman sonra görüşürüz. Kendine iyi bak " diyip Ali'nin yanından ayrıldı. Asya otoparka doğru yürümeye başladı arabasının yanına gidince taksinin arabasının önünü kapattığını gördü.
Asya : Kahretsin ya şimdi ben nasıl çıkacağım burdan. Nerede bu adam. Diye içinden geçirdi.
Ömer kardeşleri ile vedalaşıp işe gitmesi gerektiğini söylüyordu. Ali Ömer'e " Biz kendi başımızın çaresine bakarız bizi düşünme abi" diyince Ömer "Tamam kardeşim. Kendinize iyi bakın. Akşam evde görüşürüz" yanlarından ayrılıp otoparka doğru yürüdü.
Asya : Yok yok bu adam kesin magandanın teki yoksa böyle yolun ortasında bırakır mı taksiyi.
Kendi kendine konuşuyordu. Asya arkasını dönünce Ömer'in geldiğini gördü. Gülümseyerek
Asya : Nihayet teşrif edebildiniz. Gözümüz yollarda kaldı.
Ömer'de gülümseyip ;
Ömer : Hay Allah çok mu beklediniz.?
Asya : Beklemek ne kelime sayenizde ağaç oldum.
Ömer : Ne güzel otoparkta bir Gül ağacı.
Asya : Taksinizi siz mi alırsınız yoldan yoksa çekici mi çağırayım.
Ömer arkasını dönüp taksiye bindi ve taksiyi Asya'nın arabasının önünden geriye doğru çekti. Asya'da arabasına binip oradan hızlı bir şekilde ayrıldı.
Asya yolda ilerlerken Asya'nın babasının düşmanlarından birisi Siyah bir Mercedes ile Asya'ya yaklaşıp onu sıkıştırmaya çalışıyordu. Ömer arkalarından gelirken
"Manyağa bak ya kaza yaptıracak kıza" dedi. Asya'yı takip eden siyah Mercedes sağ sol yapıp kızın önüne geçmeye çalıştı. Asya çok korkmuş ve paniklemişti. Adama kısa bir anlığına camdan bakıp "Ya delirdin mi sen ne yapıyorsun" dedi. Ömer taksiyle yanlarına yaklaşıp adama "Napıyorsun lan bıraksana kızın peşini" dedi. Adam takmıyordu onları. Adam gaza basıp Asya'nın önüne geçip arabasını durdurdu. Asya o an arabaya çarpmamak için arabanın yönünü değiştirince araba yoldan çıkıp ormanlık yolunda ağaca çarptı.Arabadan dumanlar çıkmaya başladı. Arabanın ön tarafı bi an patlayıp alev almaya başladı. Asya kanlar içinde kalmıştı. Ömer Asya'nın arabasını görünce direk taksiyi durdurup yoldan karşıya atlayıp Asya'nın yanına gitti.
Asya : "yardım edin" Ağlıyordu.
Ömer : Korkma kurtaracam seni.
Arabanın kapısı kilitlenmiş durumundaydı Bi türlü açılmıyordu Asya ağlayarak " Kurtar beni nolur ölmek istemiyorum.
Ömer Bi yandan kapıyı açmak için zorluyor Bi yandan da Asya'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Son anda kapıyı kırıp Asya'yı kucağına alıp oradan hızlı bir şekilde ayrılmaya çalışırken arabanın patlamasıyla beraber Ömer kucağındaki Asya ile savrularak sert bir şekilde yere düştüler. İki dakika sonra Ömer yerden sürünerek Asya'nın düştüğü yere doğru gitti. Asya'yı tekrar kucağına alarak ana yola doğru çıkarak taksisinin önüne gitti. Yavaş Bi şekilde Asya'yı yere yatırdı. Üstündeki beyaz gömleği çıkarıp Asya'nın başının kanadını yere tutup diğer eliyle yüzüne dokunup hafif Bir şekilde vurup "iyi misin cevap ver" diyordu. Hemen Asya'yı yerden kucaklayıp taksiyi açıp arka koltuğuna yatırdı. Hastaneye doğru gitmeye başladı kırk dakika sonra hastaneye ulaştı. Taksiden inip arka kapıyı açtı. Asya'yı kucağına alıp "Yardım edin yaralı var sedye yok mu" diye bağırdı doktorlar sedyeye yatırıp "hemen yoğun bakıma alalım" diyerek gittiler. Ömer Asya'nın telefonunu cebinden alıp rehberde " Babam" yazan yeri arayıp ailesine haber verdi, az ötedeki sekreter kızın yanına gidip
" Az önceki getirdiğim hastanın ailesi gelince kendilerine iade eder misiniz" diye sordu. Sekreter kız "Tabi efendim" diyip telefonu alınca Ömer hastaneden ayrıldı.