İyi okumalar ❤
3 HAFTA SONRA...
Boğazımdaki kuruluk beni rahatsız edince ayağa kalkıp sersem adımlarla aşağı indim etrafta kimse yoktu mutfağa gidip bir bardak su içtikten sonra yukarı çıktım banyoda ve diğer iki odada da Alp yoktu. Nereye gitmişti ki haber vermeden içimi endişe kaplasada sakin olmaya çalıştım. Odama geri dönünce ışığı açtım Araz kanlar içinde yatakta yatıyodu çığlık atıp yanına koştum yüzünü ellerimin arasına alıp okşadım.
"A-Araz uyan."
Gözünden kan akınca ellerimle sildim.
"UYANSANA KALK HADİ ! "
Terler içinde uyandığımda nefesimi düzenlemeye çalıştım gözyaşlarım benden habersiz akarken kendime gelmeye çalıştım. Bu nasıl bi rüyaydı böyle ? bu rüyada değil kâbustu kâbus !
Yataktan kalkıp titrek adımlarla aşağı indim Alp elinde cipsle televizyon izliyordu beni görünce endişeyle yanıma geldi.
"Sahra noldu iyi misin !"
Hıçkırarak ağlamaya devam ettim bir şey söyleyemiyordum o kadar gerçekti ki. Tam üç haftadan beri Araz'ı görmüyorum ve her gece buna benzer kâbuslar görüyordum sakinleşene kadar da yatakta ağlıyordum yeter artık dayanamıyorum yeter !
"Sahra bana cevap ver !"
"Be-beni Ar-araza gö-götür."
Kolumdan tutup koltuğa oturttu.
"Tamam bak sana söz veriyorum sabah gidicez şimdi noldu anlat bana."
Kolumla gözlerimi silip hıçkırıklarımın arasından konuştum.
"Beni ona götür yalvarırım."
"Tamam güzelim sakin ol hadi kalk bakalım."
Ayağa kalkıp kapıya yöneldim üstümü değiştirmekle uğraşıcak halim yoktu bir an önce onun yanına gitmek istiyorum. Alp kapıyı açtığında beklemeden dışarı çıktım arabaya bindiğimizde çalıştırıp yola koyulduk. Gördüğüm o berbat görüntüler gözümün önüne gelince tekrardan sessizce ağlamaya başladım.
Uzun süre sonra büyük bir evin önüne geldik kapıyı açıp arabadan indim. Alp'in yanına gittiğimde omzumdan tutup eve doğru yönlendirdi kapının önüne geldiğimizde zili çalıp beklemeye başladık. Birkaç dakika sonra kapı açılınca Araz'ın uykulu ve şaşkın baskışları bizi buldu.
Bütün özlemimle , korkularımla boynuna atlayıp sımsıkı sarıldım. Bir türlü dinmeyen göz yaşlarım tekrar akmaya başladı neyse ki o iyiydi bir süre sonra istemeden de olsada geri çekildim.
"Seni görmek istedi çok kötüydü bende getirdim."
Tekrar boynuna sarılıp o özlediğim beni rahatlatan mis gibi kokuyu içime çektim. Kucağına alınca pozisyonumu bozmadım. Alp'te arkamızdan kapıyı kapatmış geliyordu şu an ikisinin de yüz ifadeleri gerçekten komikti.
Alp kendini koltuğa atmış otururken biz merdivenlerden çıkmış bir odanın içine girmiştik. Sırtım yumuşak zemine değince yatak odasında olduğumuzu anladım. Araz geri çekildiğinde rahatsız olup elini tuttum.
"Gitme."
"Alp'in yanına inip gelicem."
Zar zor elini bırakıp odadan çıkışını izledim. Onu görmenin mutluluğuyla dolup taşıyordum onu gerçekten özlemiştim dengesizliklerini bile. Birkaç dakika sonra kapı açılında odaya yayılan o rahatlatıcı kokudan onun geldiğini anladım.
Yatağın diğer tarafı çökünce yüzümü ona çevirdim. Sadece gözlerime bakıyordu şu an berbat bi halde olsamda umrumda değil. Bir süre birbirimize baktıktan sonra ona doğru yaklaşıp çenesinin altına doğru sokuldum ellerimi beline sarıp kokusunu içime çektim. Kollarıyla belimi sarıp beni kendisine daha çok bastırdı.
"Nolduğunu anlatıcak mısın ?"
Başımı hayır anlamında iki yana salladım.
Ona dokunmayı , koklamayı , sarılmayı o kadar çok özlemişim ki onun sesini duymayı , kalbinin atışını , nefes alıp verişini...
Saçımı okşamaya başladığında göz kapaklarımın ağırlaşmasıyla huzur bulduğum kollarda uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUNDAN SONRA BENİMSİN
Chick-Litintikam aşkıyla tutuşan bir adam , her şeyden habersiz masum bir kız...