Benim İçin Üzülme

İŞ GÖRÜŞMESİ

Asya'nın ailesi  kızının kaza haberini duyunca hastaneye geldiler. Kızının oda numarasını öğrenip odasının kapısını açıp içeriye girdiler. Ağlayarak Annesi
Ayşen Hanım : Ah tatlı Asya'm en mutlu günü zehir oldu kızıma.
Faruk Bey : Ayşen kes artık. Bu kadar atlattığına şükürler olsun daha kötüsü de olabilirdi. Benim kızım güçlüdür çok geçmeden toparlar kendini.
Asya yavaşca gözlerini açtı etrafına baktı. Annesine dokunup "Anne ben neredeyim" diye sordu. Annesi "Hastanedesin kızım" cevap verdi.
Asya : Noldu bana her tarafım ağrıyor.
Faruk Bey :  Trafik kazası geçirdin. Ama çok şükür korkulacak bir durum yok.
Asya : Baba kazadan sonra birisi yardım etti bana. Hayal meyal hatırlıyorum.
Faruk Bey : Genç bir delikanlı çıkarmış seni arabadan. Hastaneye getirmiş. Bizi de arayıp haber verdi.
Asya : Onu gördünüz mü?
Faruk Bey : Yok kızım görmedik.

Ali ve kardeşi Nazlı eve doğru yürüyordular. Mutlu sokağına varınca Nazlı önden koşup kapıyı açıp
"Annee, Annee" diye seslendi. Abisi Ali de kapıdan içeri girince annesi ellerinin ıslaklığını üstüne sildikten sonra Ali' ye sarıldı.
Ali : Bak anne sana ne göstereceğim.
Diplomasını annesine uzattı. Annesi diplomasını açıp "Avukat Ali Sayar" yazısını okudu.
Semra hanım : Aslan oğlum benim.
Ali'ye sarıldı. " Çok şükür, çok şükür bugünleri de gördüm." Dedi.
O sırada Ömer taksiyi evin önüne park edip taksiyi kilitleyip eve doğru yürüdü. Annesi ömerin üstünde kan lekelerini görünce telaşlanıp Ömere koştu " Oğlum Noldu sana bu kan ne yaralı mısın?"
Ömer : Yok anne bana ait değil. Gelirken bir kazaya şahit oldum. Yardım ettim.
Annesi çocuklarının üçüne de sarılıp "Allah düşmanımın başına vermesin. Çok zor" dedi.
Semra hanım : ee haydin yukarı size yemek hazırlıcam."
Nazlı : Bende sana yardım edeyim anne.
Ömer : Ben duş aldıktan sonra biraz dinleneceğim. Bugün mesai var. Erken yatacağım beni beklemeyin.
Semra hanım : Tamam kuzum.

Asya uyanıp sabah kahvaltısını yaparken babasına dönüp ;
Asya : Baba beni hastaneye getiren kimmiş öğrenebildiniz mi?
Faruk bey : Polisler ifadesini almışlar. Söylemişlerdi adını da unuttum. Ama polis kim olduğunu biliyor.
Asya : kalkınca ilk işim gidip teşekkür etmek olacak.
Onu düşünmeye başladı.

Ali üniversite den mezun olduktan iş aramaya başladı. Alizer Hukuk bürosuna gidip iş görüşmesine katıldı. İş görüşmesi olumlu geçince sınıf arkadaşı meltemi gördü.
Ali : aa Meltem sende mi iş görüşmesine geldin.
Meltem : Merhaba Ali. Hayır ben burada çalışıyorum zaten. İş görüşmen nasıl geçti.?
Ali : Olumlu yanıt aldım. İşe yarından itibaren başlayacağım.
Meltem : Hayırlı olsun.  Bu arada Asya kaza yapmış duydun mu?
Ali : Hayır, durumu nasıl iyi mi?
Meltem : Bugün taburcu edilecekmiş. Evde dinlenecek. Ama tamamen iyileşmesi bir ayı bulur.
Ali : Haber verdiğin için teşekkür ederim Meltem. Asya'yı ziyaret etmeye gideceğim sonra görüşürüz.
Meltem : Görüşürüz.
Ali öncelikle çiçekçiye gidip bir buket papatya alıp hastaneye vardı. Sekreter kızın yanına gidip
" Buraya trafik kazasında Asya haznedar adında bir bayan geldi mi?
Sekreter kız : Evet efendim. 216 numaralı odada kalıyor. Bugün taburcu edilecek.
Ali : Teşekkürler.
İkinci kata çıkıp 216 numaralı odasının kapısını çalıp içeri girdi. Gülümseyerek Asya'ya sarıldı
Ali : Geçmiş olsun Asya. Bu buketler senin için.
Asya Ali'nin elindeki çiçekleri alıp teşekkür etti.
Asya : " Çok güzeller"
Ali : Nasılsın Asya. Senin için çok korktum.
Asya : İyiyim Ali. Endişelenme birazdan taburcu olacam. Tedaviye evde devam edilecek.
Ali : İyi olmana çok sevindim. Şimdi gitmem gerek. Sonra yine görüşürüz Asya.
Asya : Görüşürüz Ali.
Asya Ali 'ye veda ettikten sonra ailesiyle birlikte evlerine gittiler. Eve vardıklarında annesi Asya'nın dibinden ayrılmıyor adeta bir bebekmiş gibi bakıyordu ona..
Asya üstünü giyinip saçını fular ile bağlayıp ;
Asya : Anne ben gidiyorum, kurtarıcımın kim olduğunu öğrendim.
Ayşen Hanım : Amann kızım adam kaçmıyor ya sonra gidersin hadi gel içeri karşılıklı birer kahve içelim. Hem daha iyileşmedin.
Asya  : Yok, yok anneciğim ben iyiyim. Hem biraz hava almış olurum.
Ayşen Hanım : Baban duyarsa ama ikimize de çok kızar.
Asya : Söylemezsen duymaz.
Saçlarımı son kez aynadan bakıp anneme döndüm gülümseyerek "Anneciğim saçlarım olmuş mu? Annem beni öperek "Çok güzel olmuş" diyince kapıyı açıp evden çıktım. Arabaya binip şoföre Taksiciler hattına gidelim dedim. Bir  saat sonra taksiciler hattına vardık.  Arabayı park eden şoföre " Sen burada bekle ben beş dakika geleceğimi" söyledim.
Yaşlı bir amcanın yanına gittim.
Asya : Merhaba Ömer Beyi aramıştım. Nerede biliyor musunuz."
Yaşlı Amca : Bizim Ömer mi?
Asya : Taksisi var bu hatta çalışıyormuş.
Yaşlı amca : Şimdi gitti 2 dakika önce gelseydiniz yetişirdiniz.
Asya : hımm. Peki ne zaman döner.
Yaşlı amca : Valla belli olmaz kızım.
Asya çantasından kalem kağıt çıkarıp
" 0545........ Asya " yazıp kağıdı " Rica etsem bunu kendisine verir misiniz.?"
Yaşlı amca : Tabi kızım.
Asya : İyi günler.
Diyerek oradan ayrıldı.
Ömerden
İşlerimiz erken bitince Mustafa ile taksiciler hattında ;
Ömer : Bir çayı hak ettik dimi ortak.
Çay ocağında oturduk. Yaşlı adam ömerin yanına gelip" Çok güzel bir bayan geldi. Telefon numarasını bıraktı sana " kağıdı Ömere uzattı. Ömer kağıdı açıp baktı.
Mustafa : aramayacak mısın?
Ömer : Boşver be ortak.
Mustafa : Ayıp be abicim. Kız bir kere gelmiş buraya bi çevirsen numarayı ne kaybedersin.
Ömer : Olmayacak Dua'ya amin demenin kimseye faydası yok ortak.
Mustafa : Abi çayı da içmiyim ben geç oldu artık gitsek mi?
Ömer : Niye lan neye acelen var. Hee doğru ya bugün hayırlı bir iş için bize geliyordunuz. Hadi git annenleri al sen evde görüşürüz.
Mustafa : Görüşürüz abi.
Ayrıldıktan sonra yanıma Ali geldi.
Ömer : Naber koçum. Nasıl geçti iş görüşmen.?
Ali : Kabul edildim.
Ömer : Aslan kardeşim benim
Eve doğru yürümeye başladık.

Asya'nın ağzından
Evde akşam yemeğini yerken babam bana bakıp
" Dışarı çıkmışsın şoför söyledi dün"
Asya : Evet biraz hava aldım.
Babam bana kızgın bir ses tonuyla "Hiç mi canının kıymeti yok kızım senin." anneme dönüp " Ayşen nasıl müsaade edersin anlamıyorum"
Asya : Anneme kızma lütfen ben ısrar ettim.
Amcam : Tamam boşver Faruk olmuş bir kere. Hem senin Asya'ya bir sürprizin yok muydu?
Babam ceketinden bir zarf çıkarıp bana uzattı.
Asya : Ne bu.
Faruk Bey : Aç bakalım.
Zarfı açıp içindeki kağıdı çıkarıp  "Almanya'da master programı" sesli bir şekilde okudum. Amcam bana dönüp "Hadi yine iyisin."
Faruk Bey : Sevinmedin mi?
Asya : Baba çok düşüncelisin ama ben bir an önce mesleğimi yapmak istiyorum.
Faruk bey : Desene sürpriz boşa gitti.
Asya : Yine de teşekkür ederim. Gülümseyerek kağıdı zarfın içine tekrar yerleştirip masanın üstüne koydum.