special episode ➸4

210 43 35
                                    

On Sekizinci Gün

"Bugün Taeyong'la konuştum."Dedi Mark ,odaya gireli henüz birkaç saniye olmuştu.

Yatağın çarşafına damlayan gözyaşlarımın yarattıkları izlerden çektim bir anda gözlerimi,yüzüne baktım."Ne ?"

"Evet, onu aradım."

"S-sonra ?"Dedim,iki gözümden de aynı anda yaş akmıştı.

"Onun adını duyunca hala gözlerinin içi parlıyor ama,"Dedi derin bir nefes alarak."O seni gerçekten,kumarda kaybettiği herhangi bir eşyası gibi görüyor,çoktan unutmuş."

"Sen yalancısın."Dedim,dudaklarım yine konuşurken istemsizce büzülmüştü ve onun da bakışları anında oraya kaymıştı,yanlış bir şey yapmasından korkuyordum.

"Anlayacaksın."Dedi yanıma doğru yaklaşırken,"Herkesin sahte olduğunu, zaman geçtikçe anlayacaksın ve sen de onu unuttuğunda;ben hala bu evin içinde seni bekliyor olacağım."Dedi ve hiç sormadan bileğimi tutup kendine çekti, iğnesini çoktan çıkartmıştı bile.

Yine aynı açıyla, bir önceki sefer batırdığı yerin hemen yanına batırdı.

Yine bir sızı ama artık alıştım.

İçindeki sıvı bu sefer sarıydı.

Çok geçmeden kaybettiğim umutların urganları,son gecemde dudaklarımdan damlayan şarkının söz yazarı.

Dudaklarımdan damlayan kanların ardından son kez tükürdüm ve elimin tersini dudağımda gezdirdim.

Yaklaşık yarım saat önce kan kusmaya başlamıştım ve bu beni o kadar korkutmuştu ki,aynı anda deliler gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Muhtemelen herkes duydu ama kimse gelmedi.

Bileklerimden asıldım ben; Taeyong'a ölmek istemediğimi söylediğim gece,gökyüzünde parlayan Ay'ın sivri ucuna.

"Ölme Yura."

Özür dilerim.

Çok özür dilerim Lee Taeyong.

mister j ❦ lee taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin