🎪03: "Tae Tae, come here"🎪

4.5K 549 135
                                    

_

"Nereye götürüyorsun beni be?"

Jimin, kolundan tutup çekiştiren arkadaşına ithafen konuştuğunda Jeongguk heyecanla onu sirk çadırın arkasında ki samanlığa götürürken etrafı da kontrol etmeyi unutmuyordu. Jimin bulundukları yerin Daisy'in samanlığını olduğunu görünce nereden buraya geldiklerini sorguladı.

"Ne işimiz var burada? Yoksa..!"

Jimin hızla elleri ile göğsünü kapatırken Jeongguk çatık kaşlarını ona çevirdi. "Ne yapıyorsun be?! Bir şey göstereceğim." Jimin ellerini göğsünden indirdiğinde tereddüt ederek mırıldandı. "Umarım göstereceğin şey penisin değildir." Jeongguk sinirli bakışlarını ona çevirdiğinde bağırdı. "Jimin!"

O sırada samanlarının altından hareket eden bir şey olduğunu Jimin gördüğünde hızla Jeongguk'un arkasına saklanıp hareket eden samanı gösterdi. "Orada bir şey var!" Jeongguk koluna sarılan arkadaşını kendisinden iterek uzaklaştırdığında hareket eden samanlara dönmüştü gülümseyerek.

"Tae Tae!"

Minik beden kafasını hızlıca alışmış olduğunu seslenilme şekliyle kaldırdığında bakışlarını Jeongguk'a çevirmişti. Ona yaklaşmak isterken yanında ki Jimin'in çığlığı ile samanların arasına tekrar saklanmaya çalışmıştı.

"Aman tanrım Jeongguk! Bana onun senin koluna koparmaya çalışan ve bir hafta önce yolda gördüğümüz yaratık olmadığını söyle lütfen!"

"Ona yaratık deme. Bebek o."

"Delirmişsin sen!"

"Kes sesini ve izle."

Jeongguk günlerdir onunla iletişim kurmaya çalışırken bazı zamanlar çok zorlanmış ve yine o kuyruğun gazabına uğramıştı. Şöyle bir gerçek vardı ki, Tae Tae'ye asla istemediği bir şeyi yaptıramıyordu. Onunla zorlamaya çalışsa, hemen kuyruğunu devreye sokuyor ve kendisini çok fena incitiyordu. Bu yüzden artık onu plastik bir topun üzerin zıplatmaya çalışmıyordu.

"Tae Tae, buraya gel." Minik beden aldığı komutla kafasını samanlıktan tekrar kaldırmış ve teyit etmek istercesine az önce çığlığı ile kendisini korkutan Jimin'e baktıktan sonra dört ayağı üzerinde koşarak Jeongguk'un kucağına atlamıştı. Jeongguk kahkaha atarak onun su yeşilinden açık maviye dönen saçlarını karıştırıp minik bir öpücük kondurmuştu.

"Hah, Jeon amcanın oğlundan da bu beklenirdi zaten. Başka neler öğrettin?"

Jimin yanlarına gelip oturduğunda Jeongguk, kucağında ki bedenin kollarından tutup kendisinden uzaklaştırmış fakat biran bile yüzündeki gülümsemeyi yok etmemişti. Jeongguk ellerini birbirine vurup işaret parmağını daire şeklinde dödürdüğünde minik beden öğrendiği tek hareketinin komutunu alır almaz, kendisine öğretilen hareketi yapmaya başlamıştı.

Yumruk yaptı minik ellerini göğüs hizasından döndürerek, "Vuy..! Vuy..!" sesleri çıkartarak etrafından dönmeye başlamıştı. Jimin gördüğü hareket ile kahkaha atarken Jeongguk'un bacağına vurmuştu. "Bu çok şirindi! Söylesene Jeongguk, bir daha yapsın!"

İki genç gülerek eğlenirken minik bedende gülüyor ve bir süre sonra sıkıldığı zaman Jeongguk'un kucağına çıkıp oturuyordu. Jimin tekrar tekrar yapması için sızlanırken Jeongguk onu zorlarsa kuyruğu ile kafamızı bile kopartabilir deyip arkadaşını susturuyordu.

O sırada başından beri -Jimin'in çığlığını duyduğundan beri- Jeongguk'un babası olanları izlerken oğlunun kucağındaki minik bedeni nasıl bulduğunu ve ya onun tam olarak 'ne' olduğunu sorgulamadan oğluyla gurur duymuştu, sirklerinin yeni üyesini eğittiği için.


_

_

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeon's Circus × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin