2.Bölüm

2.2K 656 480
                                    


Dağılmış saçım, ağlamaktan akmış makyajım, topraktan kirlenmiş kıyafetlerim ve parçalanmış elimle korku filmlerinden kaçmış gibiydim.

Oysa bu geceyi hiç böyle hayal etmemiştim. Buraya gelmekteki amacım bir cinayete tanık olmak değil, arkadaşlarımla eğlenmekti.

Yakın bir arkadaşımın babasının dağ evi vardı. Şehirdeki evde ailelerimizden dolayı yalnız kalamayacağımız için burada buluşmaya karar vermiştik. Aslında bu gece burada kalacaktım ama kardeşim arayıp eve hırsız girdiğini ve babama ulaşamadığını, korktuğu için yanına gelmemi söylemişti. Arabam bakımda olduğu için taksiyle gitmek zorundaydım. Dağ evi olmasına rağmen şehir merkezi çok uzakta sayılmazdı.

Her şey normaldi ta ki silah sesleri duyana kadar. Bir anlık merakıma yenik düşüp sesin geldiği tarafa gitmiştim ve gördüğüm ilk şey yerde kanlar içinde yatan bir adam ve başına dikilmiş azrailiydi.
Fark edilmeden kaçmak istemiştim ama geç kalmıştım. Bir an beni de öldüreceğini düşünsem de bunu yapmamış ve çekip gitmişti. Ama hissediyordum, yine karşıma çıkacaktı.

Eve vardığımda saat gece yarısını çoktan geçmişti. Koşarak kapıyı açan Ceren, beni görür görmez boynuma atladı.
"Nerede kaldın abla?"

"Geldim işte, anca." Ben içeri geçerken o da beni inceliyordu.
"Bu halin ne senin?"

"Ormanlık yolda yürürken düştüm."
Ona şimdilik söylemeyecektim. Biraz önce yaşadığı korku yeterdi.
"Nasıl bir düşmek bu?"
"Nasıl düşülüyorsa öyle düşmek. Şimdi sen boşver beni de anlat bakayım."
Salona geçip koltuğa oturdu.

"Ben odamda ders çalışıyordum sonra alt kattan sesler duydum. Merdivenlerden indiğimde karşımda tanımadığım bir adam vardı. Ben çığlık atınca kaçtı. Sonra polisi ve babamı aradım ama babam açmadı."
"Polis geldi mi?"
"Evet, sen gelmeden kısa bir süre önce gittiler. Salondaki birkaç değerli eşya çalınmış sanırım."

Yanına oturdum ve sıkıca sarıldım.
"Boşver şimdi eşyayı, sen iyisin ya önemli olan bu."

"Yanlız babam telefonu hâlâ açmıyor. Birde sen mi arasan?"

"Tamam." Çantamdan telefonu çıkardım ve babamı aradım ancak telefonu kapalıydı.
"Kapalı," dedim suratımı asarak.
"Ben şimdi bir banyo yapıp şu kıyafetlerden kurtulayım sonra babama ulaşırım."

Yanından kalktım ve koşarak banyoya gittim. Gözümün önünden o adam gitmiyordu. Ne kadar kötü bir halde olduğumu zaten tahmin edebiliyordum ama aynaya bakınca tahmin ettiğimden daha berbat olduğumu gördüm.

Hızlıca üzerimi çıkardım ve duşakabine girip suyu açtım. Isınmasını beklemeden suyun altına girdiğimde gözyaşlarım da suyla birlikte akıp gidiyordu.
O silah sesini duyduğumda asla oraya gitmemeli ve uzaklaşmalıydım. Kendi kendime macera ararken şimdi delirme raddesine gelmiştim.

Banyodan çıkar çıkmaz Ceren'in yanına gittim ve bir kez daha babamı aradım ama açmıyordu.
Babamın bu gece gelmeyeceğinden ikimizde emin olduğumuzda yatmak için odaya geçtik. Bu gece Ceren'in odasında birlikte kalacaktık. Bu ikimiz açısındanda daha iyiydi.

FİZA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin