Selamm
Biliyorum bölüm baya geç geldi ama bir türlü oy sayısı 20 olmamıştı.. Hala olmadı ama yeni yıla girdik ve bölüm paylaşmazsam olmazdı sizi de saha fazla bekletmek istemedimm💛Vote sayısı: 18
Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar gece yıldızlarım✨💛
***
( Yazarın anlatımıyla )
Ateş, yine Ömer abilerde akşam yemeğine gelmişti. Kendisi ne kadar Buz'u yalnız bırakmak istemese de onun burada olduğunu gizlemek için de gerekliydi bu.
"Ateş, artık pek sık gelmiyorsun bir şey mi oldu?" Açelya ablanın sorusuyla Ateş duraksadı. Ne cevap vereceğini bilemiyordu. Yutkunarak Açelya ablanın yüzüne baktı.
"Çocuk genç Açelya, arkadaşlarıyla buluşuyordur." Ateş, ne cevabı vereceğini bilemezken Ömer abi imdadına yetişmiş gibiydi. Anında onu onaylar bir ifadeyle başını salladı.
Yemekten sonra Ömer abiye iş için yetişmesi gereken bir dosyaya yardım edecekti. Bu nedenle onun çalışma odasına gelmişti Ateş.
"Şu dolaptan kırmızı olan dosyayı verir misin karşılaştırmalar orada olacak onu da ekleyelim." Ateş dolaba doğru ilerleyip cam kapağı açtı ve raflardaki dosyaların arasından Ömer abinin dediğini aramaya koyuldu.
"Hangi harf?" diye sordu önündeki birkaç kırmızı dosyaya ve üstündeki harflere bakarak.
"'B' olması gerek."
Dosyaların arasından üstünde 'B' yazan kırmızı dosyayı bulup kendine doğru çektiğinde dosyanın arkasındaki siyah mektup dikkatini çekti. Bu bir iki ay önce gördüğü mektuptu. Ömer abiye okuması için ısrar ettiği mektuptu bu. Büyük ihtimal hala okumamıştı. Ömer abiye göz ucuyla baktı. Önündeki dosyalara çökmüştü ve onu görmüyordu. Mektubu anında üstündeki ceketin iç cebine koyduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi dosyayı Ömer abiye götürdü.
Bir müddet daha orada kalıp Ömer abiye yardım ettikten sonra yorgun olduğunu belirterek evden ayrıldı.
Ömer abi, mektup gönderen kişinin güçlü bir aileden olduğunu söylemişti. Hortop ailesi. Gönderen kişinin ismiyse Toprak'tı. Toprak kim o da bilmiyordu ama aileden birini tanıdığını o kişinin de öldüğünü söylemişti Ömer abi.
Böyle bir mektubu kim merak etmezdi ki?
Cadılardan gelen bir mektuptan bahsediyorduk sonuçta. Diye düşünüyordu Ateş.
Ateş sonunda eve geldiğinde kapıyı açıp kapattıktan sonra ceketinin cebinden anında çıkardı mektubu. Umarım mektubu almakla doğru yapmışımdır, diye düşündü Ateş.
İlk önce Buz'a bakması gerektiğine karar vererek mektubu yine cebine koydu ve oturma odasına doğru ilerledi. Orada olmadığını görünce onun odasına baktı ama orada da yoktu.
"Buz?" diye seslendi. Hiçbir ses gelmeyince içini bir korku kaplamıştı. Tek tek evin odalarını gezmeye başladı. En son onu kendi odasında bulunca rahatladı.
Onun yatağının üstünde uyuyakalmıştı. Bugün onu hiç yalnız bırakmaması gerektiğini düşündü. Dün gece gördüğü kabus yüzünden hiç iyi değildi.
Yanına doğru ilerleyip yatağın kenarına oturdu. Ateş'in istemsizce dudağının kenarı kıvrılmıştı. Parmağını uzatıp Buz'un yüzüne kelen bir tutam saçını kenara çekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlı Gece
FantasíaBuzu sadece ateş eritir... ★★★ Periler, Cadılar ve onlar arasında geçen savaşlar... Buz, bir cadıydı. Sadece annesi vardı hayatında. Hayatı normal bir şekilde ilerlerken bir gecede her şey değişti. Yıldızlı Gece... O geceden sonra kafasında çözmek...