"Magnus?"
Yerimde doğrulup öylece karşımdaki şeye bakıyordum ve bunun bir rüya olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.
Magnus'un bakışları üstüme döndükten sonra elini yavaşça havada salladı ve arkasında duran portal gözden kayboldu.
"Rüya mı görüyorum yoksa cidden burada mısın?"
"Rüya görüyor olsaydın keşke..." deyip elini karnının üstüne koydu. O an belirginleşmiş karnına dikkat etme fırsatım olmuştu.
"Karnın..."
"Büyüdü." Deyip hafifçe gülümsemişti. "Zaman geçiyor."
Yatakta kilitlenmiş halde ona baktığımı fark edince sakince yanıma yaklaştı.
"Hareketlendi. Rahat durmuyor artık." Deyip elini karnı üstünde dolaştırdı. "Belki sen de... şey... ona dokunmak istersin diye düşündüm. Hani... sonuçta o senin de çocuğun."
Bunu dedikten sonra bir dizini yavaşça yatağa dayamıştı.
"Ben.... ta... tabii ki isterim." Deyip başımı öne eğdim. Resmen ona bakamıyordum şu an. "Gelmenin tek sebebi bu mu?"
"Başka bir sebebi yok." Deyip sakince yanıma çökmüştü. "Uzat elini hadi."
Ona baktığımda her zamanki sevimli halini görmüştüm. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu şu an.
Başımı olumlu anlamda sallayıp elimi ona uzattım. Bileğimi yavaşça kavrayıp elimi sakince karnı üstüne çekti.
"Aslında çok sakin bir bebekti ama doğum yaklaşıyor, ondan biraz hareketli bu aralar."
"Anlıyorum." Deyip elimi yavaşça karnı üstünde gezdirdim. "Kız mı erkek mi, biliyor musun?"
"Kız olduğunu düşünüyoruz, yani öyle hissettik ve sanırım kız olacak."
"Kız... minik bir prenses olacak yani."
"Evet öyle görünüyor. Hissediyor musun hareketlerini?"
"Çok az." Dediğimde elimin altında aniden bir şey hareket etti ve elimi refleks ile çektim. "Şu an hissettim."
"Korkma, hareket etmesi iyi bir şey." Deyip elimi tekrar karnına çekti. "Ama ben de ilk hissettiğimde irkilmiştim."
Hala olayın gerçekliğini idrak edemediğim için, hatta rüya olduğunu düşündüğüm için tepkilerim çok sakindi.
Ama hissettiğim şeyler oldukça gerçekçi geliyordu.
"Dönecek misin?" Dedim onun gözlerine bakarak.
"Bu konuyu konuşmaya gelmedim Alec. Dönmeyeceğimi bence anlamış olmalıydın."
"Ama dönmeni istiyorum." Deyip ona yaklaştım. "Dönmeni ve bir daha gitmemeni."
"Üzgünüm, ben bazı konularda akıllandım. Kalpsiz olmak isterdim aslında, kalpsiz olup buraya hiç gelmemek... tamamen senden kopmak. Ama yapamıyorum, senin gibi bencil değilim. Çocuğunu senden tamamen koparamam."
"Magnus..."
"Belki beni yeterince sevmemiş olabilirsin ama kızımıza aynısını yapmazsın diye düşünüyorum. Sonuçta onun bir suçu yok. Ama bilgin olsun, o da bir büyücü olacak. Görmek istemezsen anlarım."
"Hayır hayır, onu görmek istiyorum tabii ki." Deyip elimi Magnus'un karnında gezdirdim. "Hatta onun her zaman yanımda olmasını istiyorum."
"Sana onu veremem, öyle bir düşüncen olmasın."