Bir kapı açıldı çocukluğuma
Girmek istedim mi ben bilmem
Umut mu mecburdu umutsuzluk mu itti beni yada başlı başına çaresiz bir el mi bıraktı kara gecede
Diyemedim dur yapma nefesim diyedim
Çocukluk işte kandım gittim uzunca koridorlarında cama vuran bug yüzümde geceden kalma burukluk neyi nereye götürecekti zaman hep böyle başlar ya benim hikayem de böyle başladı
Zordur yetimhanede kapısı ne büyüdüğün belli olur ne çocukluğun hep bir telaş bir sıcak el ararsın bir de geceler yokmu ah hep o terkedilmişlik geceyi kapar elinden onu bile sahiplenemessin küçük bir pençereden baktığın kadardır hayatın zaten onunda bir sürü sahibi olur bugusu bile kalmaz sana ismini bilmediğim bir sürü anne olur o camda ah ne kötüdür yazmaya bir isim dahi bulamamak hani sinirlenip yirtsan orta yerinden hayatı okadar rahatlayacak ki ruhun ama yirtamassin kesemessin sevemessin buda böyle olsun dersin buda böyle olsun buda böyle olsun
Diyorsun ya hep kendi kendine konuşuyorsun anlat dediğimde susuyorsun sustugumda ne kadar mutluyum dostum bunu hiç bilmiyorsun ama anlatacağım bu sefer susma sırası sende ben ise yine kendi kendime konuşacağım çünkü kendim kendime dargın benim
Ben gözümü kocaman koridorları olan salona girince açtım mavi önlüklü dev gibi bir adam yetimhane kapısında bulmuş beni üç yaşında sarışın bir cocukmuşum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPI
Non-FictionBir de susanlar konuşsun geceye Yaşamak ve katlanmak zorunda olduğumuz bir dünya var dışarda ve deli sarhoş gariban diye yanından geçip gittikleri misin hayatlarina uzanalim Suskun konuştukça bizde nelere sustuklarımızı anlayalım belki diretmek...