Luna gözlerini araladığında içi boş ve soğuk bir odanın koynunda uzanmış yatıyordu. Başını çevirdiğinde yanında duran Tom'un günlüğünü gördü. Parmaklarının ucuyla günlüğe dokundu ve içindeki odanın ihtiyaç odası olduğunu anımsadı. Ama buraya nasıl geldiğini anımsayamıyordu.
Birkaç adım ötesinde beyaz bir kağıt duruyordu ve Luna dikkatle parmaklarının arasına aldı bu kağıdı. Kağıtta yazanları okuduğunda damarlarından tüm vücuduna yayılan korkuyu hissetti.
"Neler yaptığınızı biliyorum. Sonsuza kadar sürmeyecek."
Luna buraya gelmeden önce yaşadıklarını anımsamaya başladı. Tom ve Dumbeldore konuşuyorlardı hararetle. Lilith'in adı da geçmişti bu konuşmada. Luna günlüğün arasına bıraktı kağıdı ve göğsüne sıkıca bastırdığı günlüğe baktı.
Geçmişe yeniden gitmediğini umut ediyordu. Kapıdan dışarıya çıktığında Nevilli'i görürse mutlu olacağını biliyordu, ama Tom'a tercih etmeyecekti. Hala Tom'un zamanında yaşadığını umdu. Farklı bir zamana gitmiş olmak onun için bir kabustan farksızdı şimdi.
Kısa zamanda yüreğine dokunan bu erkekten, uzak kalmayı istemiyordu. Üstelik yapayalnız kaldığı düşüncesine kapıldığı bir anda karşısına çıkmıştı Tom onun. Herkese koşulsuz güvenmek zaten Luna'nın yaradılışında vardı, fakat Tom onu huzurlu hissettiriyordu. Onun elleri kendi ellerindeyken tüm gerçeklikten sıyrılıyordu.
Kapıyı aralamak için kapı koluna uzandığında midesinin bulandığını hissetti ve olduğu yere oturdu. Defteri açtı ve az önce okuduğu nota yeniden bakma ihtiyacı hissetti. Kağıdı ellerine aldığında, kağıt kendi kendini imha edercesine paramparça oldu.
Elinde belli belirsiz kelimelerin bulunduğu onlarca parça kalmıştı şimdi kağıttan geriye. Luna umutsuzluğa kapılmayarak özenle kalan parçaları defterin içine bıraktı yeniden. Bunları birleştirebileceğini, Tom'la olmasa bile Lilith'le paylaşabileceğini umuyordu.
Kapıdan çıktığında boş bir koridordu onu bekleyen. Karşısındaki oda Profesörün odasıydı ve Luna istemsizce gerildi. Etrafına baktıktan sonra hala Tom'un zamanında olduğu için Merlin'e şükretti. Hala buradaydı.
Heyecandan birbirine dolanan bacaklarını umursamamaya çalışarak hızlı adımlarla merdivenlere koştu. Kendisine seslenen ve konuşmaya çalışan her tablodan özür diliyor ve kendilerini en kısa zamanda ziyaret edeceğini söyleyerek merdivenlerden iniyordu.
Zindanlardaki yatakhanesi göründüğünde derin bir nefes aldı. Bacakları hala titriyordu ve kapının önündeyken birkaç kez parolayı söylemek zorunda kaldı.
Ortak salon daha önce hiç olmadığı kadar ıssızdı. Siyah koltukta yalnızca Alec oturuyordu ve düşünceli gözlerini yanan şömineye dikmişti. Bir süre Luna'yı fark etmedi, fark ettiğindeyse ayağa kalktı ve onun her an düşecekmiş gibi görünen bedenini kollarının arasına alarak ayakta tuttu.
Belini tutarak yürüttü ve koltuğa oturmasına yardım etti. Luna'nın zaten solgun olan teni tamamen farklı bir renge bürünmüştü.
Alec kızın soğuk yüzüne dokundu ve "Ne oldu Luna?" dedi telaşla "Neyin var?"
Luna hala göğsüne bastırdığı günlüğe baktı "Lilith nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Riddle ve Luna Lovegood
Fanfiction! İlk ve tek Luna Lovegood - Tom Riddle kurgusudur! Luna Hogwarts'da geçirdiği son günlerinde Tom Riddle güncesiyle karşılaşır ve bu günlük, sahibiyle beraber onu kendi gizemine çeker. *** "Pekala." Luna kelimeler yok olduğunda tamamen suskunluğa bü...