'
'
'
'
'
'
🍑Gökyüzündeki lacivertle karışan karanlığa bakan sarı saçlı çocuk düşünüyordu: Daha kendisi çocukken içinde taşıdığı bir başka çocuğu... Elleri karnını sarıyor, buz gibi parmaklarına yayılan tatlı heyecanın arkasında tutunacak bir şeyler arıyordu. Bebeğinin henüz oluşmamış ellerine dokunmaya çalışıyordu.
Çok yönlü bir arayışın içindeydi.
Elleri karnında, gözleri gökyüzündeyken; endişelerini, korkularını saklayabileceği bir yıldız bakınıyordu. Kutup yıldızı kadar kolay bulunmayan, ama en az onun kadar parlak bir yıldız.
Kendi çocukluğunun altında ezilirken, bir başka çocukluğa nasıl güneş olabileceğini düşünüyordu.
Kime sorabilir, kimi örnek alabilirdi? Bir bebeğe nasıl şefkat gösterebilir, nasıl sıcak bir yuva sunabilirdi? Soğuk duvarlar nasıl ısıtılır; hiçlikte bir çatı, nasıl olunurdu?
Cevapsız soruların ardı arkası kesilmezken derince soludu beyaz tenli omega, ardından ellerini karnından ayırdı ve en az elleri kadar soğuk olan trabzanlara tutundu sıkı sıkı. Hafif bir rüzgar sarı tutamlarını dağıtırken aya hüzünlü bir bakış attı. Yaşların boşanmasını önlemek için kırpmadığı gözlerini ellerine yasladı. Neye olduğunu bilmeden içten içe yalvardı.
Bir başkasının nefes seslerini işitene kadar sesli mırıldandığının farkında değildi.
"Ne düşünüyorsun?"
Başını kaldırdı ve küçük balkonun kapısının önünde bekleyen siyah saçlı omegaya baktı.
"Bilmem..." dedi "Ne düşünmeliyim?"
Büyüttüğü ve onunla beraber büyüdüğü çocuğa bakarken hafifçe gülümsedi Yoongi. "O kadar dalgınsın ki en sevdiğin şeyi elimde tuttuğumu fark edemedin."
Bunun üzerine Jimin tekrar ona, ama bu defa ellerine baktı ve orta boy bir tabağa tepeleme doldurulmuş kırmızı meyveleri fark etti. Aslında tatlı koku açık havaya rağmen, şeftali ve vişne aromalı feromonların arasından etraflarını kaplamıştı.
"Çocukken..." dedi Yoongi "Gerçi sen o zamanlar çok küçüktün, hatırlıyor musun bilmiyorum."
Yüzünde tatlı bir gülümseme oluşan Jimin'in yanına daha çok yaklaştı ve belini trabzanlara dayayarak ona baktı "Ne zaman bir şeye çok üzülsen senin için çilek bulmaya çalışırdım. Çoğu zaman bulamazdım ama bulduğum zaman senden mutlusu olmazdı. En büyük gülümsemelerini o zaman görürdüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VODKA à la PêCHE -jikook-
Fanfiction... Bacakları birbirine dolanıp bedenleri bir bütün haline geliyor, tutkulu öpücüklerine devam ettikleri sırada bir kelebek cümbüşü kalpleri arasında yol alıyor; mor renkli elektrik dalgaları Jimin'in korsesini aşıp çıplak teniyle buluşan alfanın pa...