52.Bölüm: İki Deli Aşık

4.1K 281 51
                                    

52.Bölüm: İki Deli Aşık

Giray abi ile kısa ama benim için anlamlı olan o yolculuğa çıktıktan ve babamla tanıştıktan sonra aklımda hep tek bir soru yankılanmaya başlamıştı. 

Bu kimin günahıydı?

Ailemle ilgili olan sırrı öğrendiğimde ilk önce Muhsin babaya, sonra öz anne ve babama kızmıştım. Ardından bu duygu yerini kırgınlığa, daha sonra da anlayışa bırakmıştı.

Özellikle babamla tanışınca; onun gözlerinin içine bakıp, bana olan sevgisini ve özlemini, en çok da yalnızlığını gördükten sonra, içime bir ağırlık çökmüştü. Tam kalbimin ortasına bir yumru oturmuştu.

Kuşkusuz cevap belliydi aslında. Tüm bu olanların, yaşananların tek bir sorumlusu, sebebi vardı. Dedem (gerçi bu saatten sonra ona böyle hitap ederken zorlanmaya başlamıştım.).

O kadar sinirliydim, o kadar aklımı kaybetmiştim ki o an yanımda olsa elimden bir kaza çıkabileceğini hissetmiştim. Hatta peşime taktığı adamların karşısına çıkıp onları bir güzel haşlama ve patronları olacak o adama benim adıma bir şeyler söylemelerini isteyecekken, bu fikri dile bile getirememiştim.

İçimdeki kopan fırtınanın aksine dışarıdan çok sakindim. Sanki ruhumun bir parçası kopup gitmişti. Bir yanım boş kalmış gibi hissediyordum. Kolumu kaldıracak, konuşacak gücü bile kendimde zor buluyordum.

Giray abi geri dönüş yolunda önce Muhsin Babayı arayıp iyi olduğumuzun haberini vermişti. Belli ki ona emirlere uymadığı için büyük bir nutuk çekecek olan Muhsin Baba kendini durdurmuştu. İyi olduğumuz için sevindiğini ve döndüğümüzde konuşacağımızı söylemişti.

Sonrasın da ise haber verilme sırası Uğur'daydı. Giray abi artık telefonumu açabileceğimi ve onu aramam gerektiğini söylediğinde, kendisinin aramasının daha iyi olacağını söylemiştim.

O an Uğur'la konuşacak kadar güçlü hissetmemiştim kendimi. Ne söyleyeceğimi, nasıl bir açıklama yapmam gerektiğini de bilmiyordum üstelik.

Aslında geri dönerken nedense neşeli olacağımı ve mutluluğumu ilk onunla babamla konuştuklarımızı paylaşmak isteyeceğimi düşünmüştüm başta. Ama şimdi, sanki dipsiz bir karanlık kuyuda gibi hissediyordum kendimi ve en azında şu an onu da yanıma çekmesem iyi olacaktı.

Bir türlü mutlu olamamamız, sürekli benim dertlerim yüzünden araya bir şeyler girmesinde usanmıştım, yorulmuştum. Muhtemelen Uğur da böyle hissediyordu ama beni kırmamak için söyleyemiyordu. Ben, artık onu üzmek, kendi dertlerimle boğulmasını izlemek istemiyordum.

Bundan sonra gülmek istiyordum, onun yanındayken sadece gülmek. Belli ki benim meselelerim buna izin vermeyecekti. Daha sona ermesi için baya bir yolu var gibi görünüyordu. Bu yüzden bugünden sonra aile hayatım ile aşk hayatımı ayırmaya karar vermiştim.

Geri döndüğümüzde bizi havaalanında bekleyen Uğur'u görünce direk ona sarılmıştım. Kızgın surat ifadesiyle bana trip atmasına ya da bağırmasına izin vermemiştim.

Ben böyle yapınca anında yumuşamıştı. Giray abi durumu açıkladıktan sonra ise ona haber vermediği için biraz bozulsa da belli etmemeye çalışmıştı. Sonuçta Giray abi tüm bunları benim babamı görebilmem için ani bir kararla uygulamaya koymuştu. Ne müttefik arayacak, ne de durumu birilerine açıklayacak zamanı olmamıştı.

Tüm yanlış anlaşılmalar çözüldüğünde geriye dönüş hazırlıkları başlamıştı. Muhsin Babanın bizi alması için gönderdiği özel jetle aynı gün ülkeye geri dönmüştük.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin