Keyifli okumalar._____
Bölüm 7: Tatlı Çizikler
Jungkook'un attığı her bir adım içine bir alev topu bırakıyordu. Bay Choi'nin odasına doğru ilerlerken kendisini neden çağırdığını düşünüyordu. Ne olduğunu daha çabuk öğrenmek için hızlı yürümüştü fakat kapının önüne geldiğinde ise duraksamadan edememişti. Yutkunup kendini toparlamadan kapıyı açmaya niyeti yoktu.
Kapıya vurduktan sonra içeriye girebileceği komutunu alınca kapıyı açtı. Bay Choi onu bekliyordu.
Bay Choi "Gel, Jungkook." dedikten sonra eliyle masanın önündeki karşılıklı iki koltuktan birini gösterip "Otur lütfen." demişti. Jungkook huzursuzca oturdu ve Bay Choi'nin konuşmasını bekledi.
"Jungkook uzatmadan lafa gireceğim." diyerek niyetini belli ettikten sonra onun tepkisini ölçmüştü. Jungkook kafasıyla onayladı onu. "Biliyorsun ki, çalışanlarımdan gözüm kapalı olarak güvenebileceğim sayılı kişilerdensin." diye devam etmişti.
Bu cümleyle Jungkook konuşmanın iyi bir yere gitmeyeceğini anlamıştı. Yine de "Teşekkür ederim." deme zorunluluğunda hissetmişti.
"Ancak Jungkook, son yaşananları biliyorsun. Dün bir ceset daha elimize geçti."
Kafasını sallayarak durgunca onaylamaktan başka bir şey yapamamıştı. "Biliyorum."
"Sana bir zarfta iğneye benzeyen bir şey vermiştim, hatırlıyor musun?"
Evet hatırlıyordu. Onunla küpedeki harfe ulaşmıştı.
"Hatırlıyorum, Bay Choi."
"Onu araştırdın mı? Elimize bir sonuç geçti mi?"
Jungkook "Maalesef, Bay Choi. Küçücük bir metalden hiçbir şey bulamadım." derken tereddüt etmemişti. Huzursuzdu, tedirgindi ve korkuyordu ancak farkında olmadığı bir savunma mekanizmasının içine girdiğinden dolayı gerçeği yansıtmayan bu kelimeleri kolayca ve tereddüt etmeden ağzından çıkarabiliyordu. İçinde kaynayan bütün bu lavlara rağmen henüz bir belirti vermiyormuş gibi görünüyor olsa da ileride yaşanacak olan patlamadan bihaberdi.
"Dün bulunan bilekliğin raporu gelecekti bugün. Geldi mi?" diyerek yeni bir soru sordu Bay Choi.
"Ah, evet. Az önce ekiple beraber baktık rapora. Sonuç olarak hiçbir DNA örneğine rastlanmadığı yazıyor." demişti.
Bay Choi cevaplardan hiç hoşnut görünmüyordu. Ellerini masanın üstünde birleştirdi. Ciddi bir şey söyleyecekti. "Jungkook, cinayetler işlenmeye devam ediyor ve bizim elimizde hiçbir şey yok, öyle mi?"
"Bay Choi, ekiple birlikte elimizden geleni yapıyoruz. En ufak ayrıntıları bile göz ardı etmiyoruz. Bana özel olarak verdiğiniz her şeyi araştırıp incelediğimi biliyorsunuz. Fakat nasıl oluyor bilmiyorum ama elimize hiçbir şey geçmiyor." dedi çatık kaşlarıyla.
"Biliyorum, Jungkook. Her yeni cinayette insanlar daha fazla üstümüze geliyor. Büyük bir baskı altındayız. Bunun farkındasındır umarım." dedi. Bay Choi, Jungkook'u anlıyordu ve kendisinin de anlaşılmasını istiyordu.
Jungkook'un ise farkında olduğu daha önemli bir şey vardı. O'da Taehyung'un baskısı altında kaldığıydı.
"Biliyorum, Bay Choi. Hep böyle devam edemez. Bir gün bir iz bırakacak arkasında. O zaman yakalayacağız onu."
"Jungkook, bundan daha fazlası lazım. O anın gelmesini bekleyene kadar kaç kişi daha ölecek?"
Jungkook sıkışmış hissetmiş. "Bay Choi, haklısınız fakat elimden gelenin fazlasını yaptığımı biliyorsunuzdur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost | Taekook
Fanfic~Bu asla bir dedektifin seri katili yakalama hikayesi olmayacak.~ Kafasını oynatmadan gözlerini kaydırarak metal şeye baktı. Bir baltanının parlayan keskin ucu gözüne çarpmıştı. Omzunun üzerinde, kafasının hemen sağ tarafından bir balta onu tehdit e...