1. bölüm:tesisatçı olabilir miyim?

44 4 0
                                    

"küçüklüğümden beri, hep benden çok uzak yerlerde çok özel şeylerin olduğunu hayal ederdim. mesela paralel evrenler, bilim kurgu dizilerindeki olayların gerçek olması, fantastik bir boyuta ışınlanabilmek.. fantastik evrenlere hala ışınlanamıyoruz fakat paralel evrenler gerçekten de var! bugün paralel versiyonlarım tarafından ölüme sürüklendim, başka paralel versiyonlarım tarafından bana düşman benlerden kaçtım, sonrasında ben iyi kötü tüm hallerimi kurtardım ve düşmanım vilgax'ı yenerek tüm paralel versiyonlarımı sağ salim kendi zaman çizelgelerine gönderdim. şimdi de büyükbabamın bir zaman polisi olduğunu öğrendiğim için peşini bırakmayıp buraya geldim"

heyecanlı heyecanlı başımdan geçen olayları anlattığım bu uzaylı, büyükbaba max'le kontrol binasına gelirken sohbet ettiğim uzaylılardan çok daha farklıydı. içlerinden en insansı olanıydı, uzun bir boyu ve mavi renkli bir teni vardır. sanırım yaşadığım tüm heyecandan kendime hakim olamayıp binaya girdiğimde karşıma çıkan ilk kişiye her şeyi anlatmıştım. bu yüzden sözlerim bittiğinde o uzaylının ve büyükbabanın yaptığı ilk şey gülmek olmuştu. utançtan yanaklarımın kızardığını fark ettim ve yüzümü kapattım

"seninle tanışmak gerçekten çok güzel ben. usta tennyson sürekli senden bahsederdi, artık arkadaş olabiliriz sanırım. adım rook" dedi mavi uzaylı ve elini uzattı. memnuniyetle elini sıktım ve düşündüm, aman tanrım bu akşamdan önce rook ile tanışmış olsaydım muhtemelen olduğum yerde bayılırdım. fakat yaşadığım olaylar sayesinde rook ile tanışmam sanki cash ve j.t ile tanışmışım gibi, tamamen normal hissettirdi.

etrafıma bakındım biraz. buradaki teknoloji dünyanın şu anki teknolojisinden kat kat gelişmişti. sanırım uzay polislerinin ana üstüydü dünya. şaşkınlıktan donakaldım bir an ama sonra geri açıldım

"buraya istediğim zaman gelebilir miyim büyükbaba?" diye sordum, ellerimi birleştirerek ve gözlerimi büyüterek. dünyadan bir parça olan ama dünyadan çok uzak bir yerde, cennette sürekli var olmayı ve yeni şeyler keşfetmeyi çok istiyordum. burası kendimi bulabileceğim yerdi, kendimi bulup geliştirebileceğim yer. büyükbaba bana birkaç saniye baktıktan sonra "bunu aramızda konuşmamız lazım. izin verir misin rook?" dedi. rook da gayet saygılı bir şekilde cevap verdi ve bizi selamlayarak oradan uzaklaştı


"bak ben" dedi büyükbaba max, eğilerek ve omuzlarımdan tutarak. genellikle bir hata yaptığım zaman büyükbabam bu pozisyona geçer ve bana öğütler verirdi. bu yüzden bir hata yaptığımdan endişelendim. fakat büyükbabam küçüklüğümden beri benim için sadece bir büyükbaba olmamıştı, o en yakın arkadaşımdı. o yüzden "merak etme yanlış bir şey yapmadın" dedi ve endişelerimi silecek bir gülümseme yerleştirdi suratına

"bugün yaşadığın olayları, tesisatçıları öğrendiğini ve onların ana binasına girdiğini ailene asla söyleme" dediğinde şaşırdım. bunları onlara anlatacağımı sanmıyordum zaten, anlatsaydım büyük ihtimal ateşimin çıktığını ve hasta olduğumu düşünürlerdi

"ailen tesisatçıları biliyor, ve yaptığımız şeylerin ne kadar tehlikeli olduğunun da farkında. zamanında seni korumak için onlarla bir anlaşma yapmıştım ve sana tesisatçılardan bahsetmeyeceğime söz vermiştim. fakat işler umduğumuz gibi olmadı" dedi hüzünlü bir yüzle, sonra gülümseyerek devam etti

"senin ne kadar harika bir tesisatçı olabileceğin konusunda diğer tesisatçılarla sürekli konuşurduk. şimdi eğer hak edersen, tamamen bir tesisatçı olabilirsin. fakat tesisatçılarla iletişimde olunduğunun bilinmesi bile seni çok tehlikeye sokacak-"

"merak etme büyükbaba, her şeyi halledebilirim" diyerek sol bileğimi gösterdim. fakat sonradan olanları hatırlayıp bileğimi geri çektim. omnitrix'im yoktu ve bu yüzden öldürülmek istendim. yüzüm asıldı

"galiba haklısın büyükbaba. kendimi koruyamam" dedim üzgün bir sesle. büyükbabam saçlarımı karıştırdı, gülümsedi ve ayağa kalktı

"gel sana bir şey göstereyim" dedi ve yürümeye başladı, ben de onun arkasından gittim


cam kutudaki şey bir omnitrix'ti! gwen'in ve 23. evrendeki benim omnitrixine benziyordu, rengi de zümrüt yeşiliydi

"vilgax bile bu evrende omnitrix'in olmadığını sanıyor, fakat gördüğün gibi var ve tesisatçılar dışında kimsenin varlığından haberi yok" dedi büyükbaba max sakin bir sesle. ona yaklaşmaya çekiniyordum fakat büyükbaba "korkma, yaklaşabilirsin" dediğinde önüne kadar geldim

"fakat, omnitrix'i dışarıdan hiçbir bilgi olmadan nasıl tutabiliyorsunuz?" diye sordum. büyükbaba max derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı

"omnitrix'in yaratıcı azmuth, evrenimizin en zeki canlısıdır ve evrenin en güçlü silahı da omnitrixtir. bu yüzden vilgax gibi sayısız düşman onu almaya ve evrenleri fethetmeye çalışır. bir gün azmuth'un gezegeni galvan prime'a büyük bir saldırı oldu ve omnitrix kaçırılmaya çalışındı. fakat onun yardımcılarından biri omnitrix'i daha güvenli bir evrene saklamak için kaçırdı, vilgax da onun peşinden gitti tabiiki. fakat gideceği gezegene 618 ışık yılı kadar yolu kalmışken o gezegenin parçalandığını öğrendi ve tesisatçılarla iletişim kurdu. 3. seviyedeki bir gezegende omnitrix'in korunabileceğini düşündü. o yüzden omnitrix'in saklandığı yuvarlak kutulardan boş olan birini samanyolu galaksisi'nde herhangi bir gezegene attı ve vilgax ile ekibini yanlış gezegene yönlendirdi. omnitrix'in olduğu asıl kutuyu da gezegenimize fırlattı. omnitrix'in buraya geldiği gün, gwen ile yaptığımız yaz tatilinin ilk günüydü"

"en kötü yazın ilk gününde omnitrix indi demek?" dedim şaşkınlıkla. gülümsedi ve sözlerine devam etti

"sen o ara yürüyüşteydin sanırım?" dedi

"evet ve kayan bir yıldız görmüştüm" dedim

"o "kayan yıldız" omnitrix olmalı ve diğer versiyonlarında yönü değiştirilerek diğer benlere ulaşması sağlandı" dedi büyükbaba max

"ana evrendeki ben'in satini almasını ben sağladım, yuvarlanan bir uzaylı olup omnitrix'in yolunu değiştirdim ve deprem yaratan bir uzaylı olup onun çukura düşmesini sağladım ve bu diğer evrenleri de etkilemiş olmalı" dedim gülümseyerek

"seninle gurur duyuyorum ben! fakat hikayem daha bitmedi" dedi gülerek büyükbaba max. ben de sustum

"omnitrix'in düşeceği yolu biliyordum, o yüzden gwen'i karavanda bırakıp bir motorsikletle omnitrix'in düştüğü yere geldim. kutunun açılmasını engelleyerek onu hemen aldık ve buraya sakladık. sonra bu cam kutunun içine açılmış bir vaziyette bıraktık ve inaktif hale getirdik" dedi büyükbaba max ve sözleri bitince yanıma geldi

"peki, bir gün aktif olmak zorunda kalırsa neler olur?" dedim

"bunu öğrenmen için daha erken" dedi büyükbaba gülümseyerek. sonra durdu, birkaç saniye sessiz kaldık

"fakat aktif olacağı bir gün olursa, onu taşımaya en layık kişi sensin ben" dedi sessizliği bozarak


omnitrix'ten ayrılıp "peki" dedim ona dönerek. "bir tesisatçı olabilir miyim?"

"bunu deneyerek göreceğiz" dedi gülümseyerek. "ingiltere'de özel bir kolejle çalışıyoruz. oraya giden tesisatçı adayları hem kendi bölümlerinde okuyor, hem de tesisatçılık eğitimi alıyor. seni oraya kaydettirebilirim" dedi. bunu dediği anda sevinç çığlığı attım ama hemen ağzımı kapattım

"tabii sınava girmen lazım, o yüzden de yedi ayın kaldı" dediğinde dondum

"çok çalışmam lazım" dedim endişeyle

"evet ve o yüzden yarın sabahtan itibaren işe başlamalısın" dedi büyükbabam

"yarın değil, bugünden başlamam lazım!" dedim kollarımı endişeli bir şekilde hareket ettirerek. büyükbaba max gülüp odadan çıktı, ben de onunla gittim

"o zaman ailenle yeni "normal" kolejin hakkında konuşmaya gidelim" dedi gülümseyerek ve mutlu bir şekilde karavana bindik. bu gece yeni hayatımın başlangıcıydı, ve bunu asla mahvedemezdim

ve bir gün ben de omnitrix taşıyan bir kahraman olacaktım


bekle beni omnitrix, ben geliyorum!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

after story (no watch ben)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin