Kahvaltı

14 4 0
                                    

Hepinize merhaba sevgili okurlarım. Kitabı askıya almıştım artık yeniden yazmaya başlıyorum haftaya bölüm atamayabilirim ama bölüm atamazsam mutlaka kesit atarım. Hem instagram'dan hem de buradan beni takip ederseniz kesitlere çabuk ulaşabilirsiniz. İnstagram: big_queen29

İyi okumalaar :)

Hatırlatma:

Benim fotoğrafı paylaştığım gibi beğeniler ve yorumlar yağmaya başladı. Ne çok sevenim varmış vay anasını! Halbuki ben vurulduğumda yanıma biri bile gelmedi. Gerçi bilmedikleri için de olabilir. Her neyse ben instagramda bir süre dolaşırken birden iki bildirim geldi.

Ates_krl16 sizi takip etmeye başladı.

Ates_krl16 fotoğrafınızı beğendi.

Devam:

Ateş beni takip etmeye başladı. Ateş...beni...takip...ediyor...beni...ediyor. Aman Allah'ım beni takip etmeye başladı.

 Aman Allah'ım beni takip etmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(sadece yüz ifadesi)

Benim yüz ifademi gören Feray ne olduğunu sordu

"Kanka neyin var? Niye bakıyorsun öyle far görmüş tavşan gibi?"

"Ateş, beni takip etmeye başladı."

"Yaa öyle mi, bak unutmuştum hatırlattın kim bu Ateş neyin nesi hayatın boyunca hiçbir çocuğa bakmayan sen iki günde nasıl sevgili oldun bu çocukla? Yoksa önceden tanışıyordunuz da benim mi haberim yoktu?"

"Hayır tabii ki, ayrıca doğduğumdan beri yanımdasın biri olsa bilmez misin salak?"

"Ay o da doğru ama ne bileyim sen hiç böyle şeyler yapmazsın."

"Aslında evet ama bilmiyorum. Ateş çok farklı, kibar, tatlı birisi hoşlanıyorum galiba."

"Sadece hoşlanıyor musun?"

"Bilmiyorum. Her şeyden emin olan ben konu o olunca tökezliyorum."

"Zamanla anlarız artık."

Bir süre daha bu şekilde lafladıktan sonra bir film izledik ve uyuduk. Sabah kalkınca ilk iş yarama su değdirmemeye çalışarak kısa bir duş aldım. Saçımı kurutup ördükten ve üstüme sade bir şeyler geçirdikten sonra

 Saçımı kurutup ördükten ve üstüme sade bir şeyler geçirdikten sonra

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Feray'ı da kaldırdım ve birlikte kahvaltıya indik. Masada her zamankinin aksine fazladan bir tabak vardı. Anneme sorduğumda 'bir misafir çağırdım, gelince görürsün.' demişti. Feray bunu umursamayıp yine her zamanki gibi tıkınmaya başlarken ben aklımdaki sorula ile tabağıma sadece ufak ufak parçalar alıyordum. Babam yine masada değildi ve Arda da telefonla konuşuyordu.

"Arda! Ben masada telefonla konuşulmayacak demedim mi? Çabuk kapat o telefonu!"

"Tamam anne kapatıyorum şimdi."

Arda telefonu kapattıktan sonra babam merdivenlerin başında göründü. 

"Günaydın."

"Günaydın baba."

"Günaydın Cihat amca."

Babam başını salladı ama bu gün normalden biraz farklı gibiydi. Çok...mutluydu. Onu neredeyse hiç tebessüm ederken bile görmemiştim ama şimdi neredeyse sırıtacak gibi görünüyordu.

"Güzel haberlerim var size."

"Neymiş Cihat merak ettim şimdi"

Babam tam haberi verecekken kapı çaldı ve söyleyecekleri yarıda kaldı.

"Ay ben bir kapıya bakıp geleyim. Beni bekle bey, bende duymak istiyorum haberi."

Annem kapıya bakmaya gidince babam lafını bekletip manalı manalı yüzüme bakmaya başladı.

Annem kapıdan içeri Ateş ile birlikte girince kafamı çevirip onlara baktım ve ne gördüğümü idrak edemeyip önüme döndüm. Sonra ne gördüğümü fark edip şok içinde Annem ve Ateşe geri döndüm.

"Ateş! senin burada ne işin var?"

"Annen çağırdı haberin yok muydu?"

Ateş bunu söyleyince ben hemen hafif dişlerimi sıkarak 'anne' diye tısladım. Bu esnada babam;

"Dayanamayacağım söylüyorum. Hani bu Akifoğlu ailesi var ya, Nehir'in okulu bitince onların oğlu ile Nehir'i evlendiriyoruz."

"NE?!"

Hepinize merhaba sevgili okurlarım. Kitabı askıya almıştım yeniden yazmaya başladım. Artık eskiden olduğu gibi haftada bir bölüm atmaya çalışacağım. Hepinize iyi okumalaar :)



Gözler Kalbin AynasıdırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin