"Yoongi ya ben çok korkuyorum."
"Bebeğim sakin ol.Kötü bir şey demezler."
"Erkek olduğumu söyledin değil mi?Senden küçük olduğumu da söyledin?"
"Jimin,evet bebeğim hepsini anlattım.Seni görmek istediler,görecekler bu kadar." Jimin oflayarak dudaklarını dişledi.Korkuyordu kabul edilmemekten Yoongi ailesinin anlayışlı insanlar olduğunu söylemişti ama ya bu ilişkiyi onaylamazlarsa diye düşünüp duruyordu Jimin.Eğer annesi yaşasaydı onun onaylamadığı biri ile çıkmak istemezdi,anneler anlardı kimin ne olduğunu.
Bir ay önce döndükleri tatilde boyattığı pembe saçlarına baktı,ilk günkü kadar canlı değillerdi.Yoongi bavuldaki eşyaları kontrol ederken kendini aynada inceledi.Yoongi işini bitirdiğinde sevgilisine bakmış şefkatle gülümsemişti,arkasına geçip kollarını beline sardığında Jimin de kafasını geriye yaslamıştı.Yoongi dolgun dudaklara ufak bir öpücük kondurup konuştu.
"Güzelsin Jimin çok güzelsin."
"Saçım akmış,güzel durmuyor."
"Kendini çirkin görmekten vazgeç.Hayatımda gördüğüm en güzel insansın,saçın da gayet hoş duruyor." dudaklarına bir öpücük daha kondurmuş belindeki kollarını indirip küçük elleri tutmuştu.
"Hadi gidelim.Yolda giderken sana pamuk şeker alırız." Jimin sevgilisinin çok sevdiği gülüşünü göstermiş bol hırkasını giymişti.Yoongi de ceketini giyip kimlik, telefon ya da kulaklık gibi alması gerekenleri almış cebine koymuştu.
"Ben bavulu alayım sen de arabayı aç bebeğim." arabanın anahtarını Jimin'e vermiş bavulu sürüklemeye başlamıştı.Sadece beş gün kalacaklardı ki zaten bunun iki günü ailesinden ayrı geçecekti.Jimin çocukluğundan beri hep Daegu'ya gitmek istediğini söylemişti Yoongi de onu gezdirecekti.Arabaya malzemeleri yerleştirdikten sonra Yoongi sürücü koltuğuna oturdu.Navigasyonu hazırladıktan sonra arabayı çalıştırdı Jimin ise gerginliğini geride bırakmak için Yoongi'yi izliyordu.
"Çok geriyorsun kendini."
"Elimde değil."
"Göreceksin annem direkt ona " anne demeni isteyecek.Ayrıca seni beğenmeyip ne yapsınlar." Jimin omuzlarını düşürüp kafasını Yoongi'nin omzuna koydu.
🍁🍁🍁
Jimin'in endişelenmesine hiç gerek olmadığı belli olmuştu.Sevgilisinin ailesi çok şirin insanlardı Jimin'in rahat hissetmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı.Yoongi'nin tahmin ettiği gibi ondan anne ve baba demelerini istemiş,Yoongi'nin küçüklük anılarını anlatmışlar,eski albümleri göstermişlerdi.Daha sonra Yoongi'nin annesi bahçe ile ilgileneceğini söylemiş Jimin'i de çağırmıştı.
"Açık olmak gerekirse şu ana kadar Yoongi'nin hiç bir ilişkisini onaylamadım hep nerede deli biri varsa onları getiriyordu.Tabii hepsi ile en fazla bir aylık bir ilişki içinde oldu,o ayrı.Onca sevgiliden sonra senin gibi zarif birini bulması... Cidden sanki birbirinizi için yaratılmış gibisiniz." Jimin kızaran yanaklarını saklamak adına gülümsemişti.Annesi çok nazik biriydi aynı zamanda da açık sözlüydü.Jimin ile tanıştıktan bir kaç dakika sonra çok güzel olduğunu,birazcık kıskandığını söylemişti.
"Daha önce hiç çiçekler ile uğraştın mı Jimin?"
"Evet küçükken annemle hep çiçek dikerdik."
"Ah,ne güzel.Bizim sıpa mızmızlanır kaçardı hep bir süre sonra ben de onu alıştırmaktan vazgeçtim."
"Anne!" Yoongi'nin bağırışına ikisi de gülmüş çiçeklere dönmüşlerdi.Dakikalarca orada çiçekler ile uğraşmış her tarafları çiçek olmuştu.
"Hayatım evde pek bir şey kalmamış markete gitsek iyi olur." babası muzip bir sırıtma ile soruyu sormuştu Bayan Min de durumu anlamış hemen ayağa kalkıp üstünü silkelemişti.
"Üstümü değiştirip geliyorum.Jimin geri kalanlarını da sen diksen olur mu?"
"Olur tabii ki." Bayan Min koştura koştura eve girmiş bir iki dakika içinde üstü temiz bir şekilde aşağı inmişti.Rüzgar hızıyla evden çıkarlerken Jimin de papatyaları dikmeye devam etmişti.Sakin şarkılar mırıldanırken Yoongi de dış kapıya dayanmış kollarını önünde kavuşturmuş bir şekilde arkası dönük olan sevgilisini izliyordu.Soluk pembe saçlarının üstünde küçük papatyalar,bileğinde annesinin küçükken Yoongi'ye de yaptığı papatyadan yapılma bileklik ve etrafındaki papatyalarla büyüleyiciydi.Öyle büyüleyiciydi ki Yoongi titriyordu güzelliği karşısında,dili konuşma yetisini yitirmiş gibiydi.Her bir hücresi sanki sevgilisinin adını bağırıyor,sevgilisini sadece kendine saklamak istiyordu.Kimse bakmasın,sadece onun olsun diye her şeyini verebilirdi Yoongi.Konuşmak için dudaklarını araladı Yoongi ama hiç bir şey diyemeden geri kapattı,konuşamıyordu sanki.
"Daha ne kadar beni izleyeceksin sevgilim?" Jimin'in sorusuyla Yoongi kendine gelmiş konuşmak için tekrar dudaklarını aralamıştı.
"Büyüleyicisin.Tüm gün seni izleyebilirim." sakince yaslandığı kapıdan kendini çekmiş sevgilisinin yanına ilerlemişti.Elindeki son papatyayı dikmesini izlemiş papatyayı diktikten sonra bileğinden çekmiş dudaklarını birleştirmişti.Jimin öylece kalmış karşılık verememişti bile.Yoongi dudaklarını ayırmış boynuna yönelmiş bir kaç öpücük kondurmuştu bu sırada da Jimin'in elindeki eldivenleri çıkarmış toprağın üstüne atmıştı.Tekrar dudaklarını birleştirdiğinde bir kolunu sertçe beline sarmış düşmesini engellemişti.Alt dudağını emerek karşılık veren Jimin'den daha da güç sevgilisinin üst dudağını emmiş sonra ise dilini göndermişti.Ağzına giren dil ile Jimin kendine gelmeye çalışmış ama bunun boşa olduğunu anladığında ise ağzındaki dil ile oynamaya başlamıştı.Emmiyor,dişlerini değdiriyor,dili ile dilini geziyordu.Duydukları öksürük sesiyle dudaklarını ayırıp bahçenin dışına baktılar.Yaşlı bir amca dik dik onlara bakıyordu,kafasını garip bir şekilde sallayıp yoluna devam etti.
"Gideceksen niye bizi durdurdun?" fısıltısına Jimin gülmüş göğsüne hafifçe vurmuştu.
"Yürü içeri geçelim."
"Ama sen böyle papatyaların arasında bağımlılık yapıyorsun.Ne yapsak ya bizim bahçeye de mi papatya diksek?"
"Olabilir aslında." sevgilisinin elinden tutmuş içeri sürüklemişti.
"Üstümü değiştirip geliyorum." hızlıca Yoongi'nin eski odasına girmiş bavuldan giyeceği şeyleri çıkarmış hemen giymişti.
"Seninle tanıştığımız da bağımlılık yaptığını söylemeliydin papatyam."
"Papatyam?"
"Evet papatyam,tıpkı seni anlatıyor.Hem sen bilmiyorsun galiba ama papatya kokuyorsun."
"Yoongi!" aldığı iltifat karşısında kızaran yanaklarıyla kızaran sevgilisine sırıtmış kollarını sımsıkı beline sarmıştı.Jimin anında boynuna kollarını doladığında dudaklarını birleştirmişlerdi.Daha hareket dahi edemeden aşağıdaki kapı kapanmış annesinin babasına kızmaları duyulmuştu.
"Anlaşıldı üç gün boyunca sevgilimi pek öpemeyeceğim."
Olmadı yazamadım😔
Artık bitti eminim bir tane daha özel bölüm yayımlamam herhalde
❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
insecure art
FanfictionFenomen Min Yoongi bir gün dm kutusunu temizlemeye karar verir.İnanın hayatında onu en mutlu eden şeylerin mesaj kutusunda karşısına çıkacağını bilmiyordu.