ELVEDA SOSYETE!

9: İdeal Tip

Üçlü kahvaltı masasında yerini aldığında Işıl, önce Ege'nin ardından kendi tabağını kahvaltılıklarla donattı.

Ege sütünü içerken Işıl'da çayını yudumluyordu.

"Ege bu gün yapmak istediğin bir şey var mı?" Ege tek kelime etmeden başını iki yana salladı.

"Alışveriş merkezine gidelim. Film izleriz sonrada pizza yeriz." Işıl hevesle konuşurken Kağan onun hevesini kırarcasına konuştu.

"Çocuk olan o ama senden daha olgun."

Ege bu söze gülerken Işıl, Kağan'a dil çıkarttı.

Ege ve Kağan kahvaltılarını yaparken Işıl birden ayaklandı.

"Uzun zamandır dışarı çıkmıyordum ben hemen eve gidip hazırlanayım. Ege mavi gömleğini ve siyah kabanını giymeyi unutma. Bende öyle giyineceğim."

"Kahvaltı etseydin."

"Gerek yok zaten bize pizza alıcaksın. Kaçarın yok."

Işıl evine girip hızla mavi gomlegini buldu. Onu bavulunun derinliklerinden kırışmış şekilde çıkartmak hayal kırıklığına uğratmıştı.

Sinirle pahalı beyaz elbisesini ve siyah deri ceketini giydi. Altına siyah çizmelerini ve beyaz büyük küpelerini takıp saçını havada at kuyruğu yaptı ve evden çıktı.

Apartmanın girişinde Kağan ve Ege el ele tutuşmuş Işıl'ı bekliyorlardı.

"Ege çok yakışıklı olmuşsun." Işıl Egeye sarıldığında Ege gülümsedi.

"Sende çok güzelsin Işıl abla."

"Uzun zaman sonra ilk defa birisi bana güzel dedi."

"Ben de hep diyorum." Kağan'ın cümlesine gülmeden edemedi Işıl.

"Ege kadar yakışıklı birisi diyicektim."

"Ben çirkin miyim?"

"Hayır Kağan, sen benim ideal tipimsin."

Üçlü Kağan'ın arabasındaki yerini aldığında Kağan arabayı çalıştırdı.

______

"Kağan canım mısır çekti."

"Sağlıksız." Işıl artık dayanamayıp Kağan'ın omzuna sertçe vurdu.

"Zaten param yok ve mutsuzum sana fakirsin diye yük olmak istemiyorum ama bir daha böyle ucuz şeyleri almazsan fena kavga çıkıcak. Çocukların bu tarz şeylerede ihtiyacı var. Vücudumuz bir saat değil her zaman sağlıklı beslenemez."

"Ege gayet sessiz bir çocuk, her gördüğünü isteyen sensin." Ilerde babasının koluna yapışıp ısrarlar kola isteyen kızı gösterdi Kağan.

"Şu çocuktan farkın yok."
"Ege, Kağan abine de ki Işıl sana küstü ve seninle konuşmuyor."

"Seni zaten duydu."

Kağan, Ege'ye çakması için elini uzattığında Işıl sinirle sinema salonuna girdi.

Iki erkeğin arasında filmin başlamasını beklerken telefonuyla oynamaya başladı.

Ege'de Işıl'ı izliyordu.

"Fotoğraf çekinemek ister misin? Hatıra kalır." Ege baş salladığında Işıl telefonu kaldırıp çocuğa sıkıca sarılıp poz vermeye başladı.

Birden mısır kovalarıyla arkalarında beliren Kağanda kadraja dahil oldu.

"Ne zaman gittin sen?"
"Senin çeneni çekemiyeceğimi düşündüm."