Esra, içinde hissettiği sızıya bir anlam veremedi.
Bu başına gelen şey öyle alelade bir şey değildi
Şimdi sivri zekasını kullanıp bu aptal oyunun içinden, tereyağından kıl çeker gibi kurtulacaktı
Ama nasıl?
Bolca düşünmeye ihtiyacı vardı, sıfır hatasız bir plana ve burada istemeyerek de olsa geçireceği günler olacaktı.
Sakin olmaya çalışıyor, masanın üzerinde kendine ait olan bu tokanın bu evde ne aradığını düşünüyordu. Şuan ki psikolojisiyle olanları anlayacak değildi.
Odasına inip, banyoyu kullandı yüzünü kaç kere yıkadığını bilmiyordu, duşa girmek istese de buraya o kadar da alışmak istemediğini düşündü.
Yakında buradan kurtulup evinde huzur bulacağını düşündü.Sakin adımlarla en aşağı kata, mutfağa indi, buraya alışmış gibi yapacaktı, kaçacağını kimsenin anlamaması gerekiyordu.
Çekinerek buzdolabına yaklaştı, kahvaltı sevmeyen kız, ölesiye acıkmıştı ve artık bir şeyler yemek istiyordu. Etrafta kimse olmayınca da biraz olsun rahatladı, mutfaktaki büyük beyaz masaya anlam verememişti, resmen bu evde bir aile yaşıyormuşcasına kurulu bir düzen vardı.
Zaten anlamam da gerekmiyor diye düşündü, eğer tek bir şeyi bile düşünse kafayı yemekten korkuyordu.
Buzdolabından çıkardığı birkaç kahvaltılıkla, birkaç parça ekmekle karnını doyurmuştu
Bugün evi ve etrafı incelemeyi düşünüyordu, nerede olduğunu bilmesi gerekiyordu ki kaçabilsin.
Mutfaktan çıkıp odasına gitti, alışmak istemiyordu ama üzerindeki kıyafetleriyle daha fazla kalamayacağını da biliyordu.
Odanın içinde duvarla ayrılmış kısma doğru ilerledi, ışığını açtığında gördükleri onu yine ve yine şaşırtmayı başarmıştı
Dolaplara yaklaştıkça gördüğü şeylere dokunma isteğiyle dolup taştı, hepsi o kadar kaliteli ve canlı duruyordu ki, bu kıyafetlerin sahibini merak etmeden duramadı.
Tıpkı Esra gibi siyahsever olduğu belliydi çoğunluk siyah renklerden oluşuyordu. Elbiseler, pantolonlar, kazaklar, etekler, gömlekler, kabanlar, çeketler derken dayanamayıp merakına yenik düştü
Çekmecelerde ne olduğunu merak edip ilk dikkatini çeken yere ilerledi açtığın da utanmadan edemedi burası iç çamaşırlarıyla doluydu, neredeyse her rengin bulunduğunu fark etti öyle basit de değillerdi hepsi fazla abartılmış, işlemeli, dantelli, tüllü şeylerdi...
Sahibi zevkli kadınmış diye düşündüSonra ise üzerine giyecek bir şeyler baktı, o kadar aciz hissediyordu ki...
Onu burada zorla tutan, karşısına bi türlü çıkamayan adama bu fırsatı kendisi de vermeyecekti. Kaçırmaya cüret edip, karşısına bile çıkamıyordu
Zaten evli bir adam olduğunu düşünüyordu, getirildiği bu eve bi kadın eli değmiş olmalı diye düşündü, her şey ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü çünkü bu evde
Eline aldığı siyah deri tayt ve salaş tişörtle banyoya girdi, bugün evdeki sessizlik onu rahatsız etse de bir yandan seviniyordu, kaçması için gün doğmuştu demek ki.
Adem bugün hiç yanına uğramamıştı bunu fırsat bilip rahatça duşa girmeyi düşünmüştü, öyle de oldu
Esra duştan çıktığında, kendini her anlamda iyi hissetmişti saate baktığın da öğlen olduğunu gördü saat ikiye geliyordu.
Artık aşağıya inmeliyim diye düşündü, odadan çıkıp merdivenlere yöneldi
Aşağıdan konuşma sesleri geliyordu. Durup dinlemek istede hızlıca aşağı indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Adaşı
General FictionHayatta sadece aşka saygı duyan, aşkın insanı hayatta tutan tek şey olduğuna inananların aşkı... Bir gün son bulabilir miydi? Peki ya saygı duyduğu şeyden, bir gün ölesiye nefret edebilir miydi? Bu ancak aşkı yanlış yaşayan, yaşadığı şeyi aşk sana...