Medya : Arena
" Hoşgeldin Alexandra! "Komutan Ronald'ın bizi yönlendirmesiyle arenada bizim için ayrılan bölüme girmiştik. Tabi birbirimizi göremiyorduk. Ben son kontrolleri yaparken Kral Aron'un sesi nihayetinde halkın sesini bastırdığında oturduğum yerden kalktım.
" Hepiniz hoşgeldiniz! Bugün burada özel birliğe asker almak için toplanmış bulunuyoruz. Ronald! Adayları getirebilirsin. "
Komutan Ronald tek tek adayların ismini söylüyordu ve onlarda büyük alana çıkıp tek bir sıra halinde duruyorlardı. En son benim ismimi söylediğinde derin bir nefes alarak çıktım. Herkes gibi ben de sıraya girdiğimde kız olduğumu gören herkesten sesler çıkmaya başlamıştı. Yanımda olan adamlar alayla aralarında konuşurken ben sadece dik bir şekilde Maria'ya bakıyordum. Ah! İyice streslendim. En azından Maria'nın bana gülümsemesi beni az da olsa rahatlatıyordu. Kral Aron kalabalığın çıkardığı ses yüzünden kaşlarını çatarak ayağa kalktı ve bağırdı.
" Sessizlik! Evet, adaylarda geldiğine göre eşleşmeler başlayabilir. "
Komutan Mark hızla isimlerimizin yazılı olduğu bir torba getirdi ve hepimizi eşleştirdi. Toplamda 8 kişiydik. İlk başlayacak kişiler de belli olduğun da bizi ilk girdiğimiz yere geri göndermişlerdi. İçeri girer girmez masanın üstünde olan suyu aldım ve içtim. Balık sırtı ördüğüm saçımı geriye attım , ayakkabımın bağcıklarını kontrol ettim ve üzerimde ki hırkayı çıkararak uzun kollu siyah büstiyerim ile kaldım. Yine her zaman ki gibi simsiyah giyinmiştim. Belime bağlı olan kılıcın kabzasını çıkardım ve kılıcı elime aldım. Rahat olmam gerekiyordu değil mi? Nihayetinde sıra bana geldiğinde derin bir nefes aldım ve alana doğru yürüdüm. Rakibimin karşısına geldiğimde yüzündeki alaycı gülüş beni sinirlendirmeye yetmişti. Beni küçük görüyordu! Komutan Mark başlamamamızı söylediğinde kılıcımı sıkıca kavradım ve atağa geçtim. Kılıçlarımız uzun bir süre tokuşup durdu. Kılıcımı tekrar ona gönderdikten sonra araya biraz mesafe koydum ve döner tekme attım. Sendelediğinde bacağına vurdum ve yere düşmesini fırsat bilerek kılıcımı boğazına dayadım. Ve böylelikle de ben kazanmıştım! Komutan Mark diğer kazananları da çağırdı ve tekrardan eşleşme yaptı. Tabi bu sefer 4 kişi kalmıştık. Bunu da kazanırsam finale çıkacaktım. Eşleşme olduğunda tekrar kılıcımı elime aldım ve rakibimi beklemeye başladım. Başla emrini alınca yine uzun bir süre kılıçlarımız tokuşmuştu. Bu adam bir önceki rskibime göre daha da yapılıydı fakat ondan küçük olmam ve hızlı hareket edebiliyor olmam benim için artıydı. Adamın hızla kılıcına vurması sonucu kılıç elimden düşerken adam kılıcı bana savurmaya devam ediyordu. Kılıcı bileklerimde olan demir yerlerle engellerken bir yandan da adamın açığını arıyodum. Bir an da karnına yumruğumu attığımda az da olsa geriledi. Ardından o küçük anda direkt kılıcımı yerden aldım. Ve anında atağa geçtim. Kılıcımı ona savuruken diğer yandan da ayağına vurmuştum. Yere düştüğünde beklemeden kılıcımı boynuna yaklaştırdım ve böylelikle ben kazanmış oldum. Kral Aron;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sileneficio
Fantasi" Ben Alexandra Solaris Winkler! Ben annesini daha çocukken kaybeden, bir erkek gibi büyüyen, içinde hâlâ küçük bir çocuk olan kızım. Ben Blossom Krallığının Leydisi iken aynı zamanda bir Bronte askeriyim. Ben yıllar önce vaat edilen o kişiyim. Ben...