Selamlar! Bugün oldukça heyecanlı bir bölümle geldim! Artık olaylara giriyoruz, hazırsanız başlayalım.
Oylamayı ve düşüncelerinizi, eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3
Keyifli okumalar dilerim^^
🪐
BERİN
"Ben bir saat oluyordum ve her bir zerrem onu kontrol etmek için çabalıyordu."MS 2512
"Olmaz Barkın, senin başka işlerin var. Bu iş için en uygun kişi Kaya." diyen Lider'i başıyla onaylayan Barkın'ın hayal kırıklığı yüzünden okunsa da bunun sebebini bildiği için sessiz kaldı. Eğer her ihtimale karşı bizim başımızda bekleyen kişi Barkın olsaydı işin içine duygularını katabilir ve sırf bu yüzden başımızın belaya girmesine neden olabilirdi. Bu yüzden bu iş için en uygun kişi Kaya'ydı.
Lider ve Barkın yanımızdan uzaklaşırken Suna ablayla beraber bulunduğumuz yerdeki en rahat konuma geçtik. Hafif rüzgar tenime küçük dokunuşlar bırakarak içinde bulunduğum sıcak heyecan ateşini biraz olsun ferahlatıyordu. Yine de kalbimin güm güm, düzensiz bir ritimle atmasını engelleyemiyordum. Tüm bedenimde bir hareketlenme uyandırıyor ve içimi kıpır kıpır ediyordu.
Sanki aynı anda belli bir kısmı da içimin en derinlerinde saklı güce dokunuyordu. İçimdeki kum saatinin kumlarına katılıyor, benim kontrolümde olan saatimin tiktaklarına karışıyordu. O saat bendim. Kumdan veya başka bir şeyden oluşmuş olması hiçbir şeyi değiştirmiyordu. O içimdeki zaman, gittikçe bana dönüşüyordu. Ben bir saat oluyordum ve her bir zerrem onu kontrol etmek için çabalıyordu.
"Suna abla sana bir şey sormak istiyorum." diye fısıldadım. "Uzun zamandır aklımda bu soru fakat bir türlü sormaya fırsat olmadı."
"Sor tabii, Berin." diyen Suna abla merakla yüzüme baktı. Sarı uzun saçlarının, solan ve çok fazla hasar gören kısımları gözlerime dolandı. Hafif hafif kırışan göz çevresine, yüzüne yerleşen buruk gülümsemesine dikkat ettim. Gözümün önünde canlanan yıllar önceki Suna ablanın bir yansımasıydı. Eskimesi güzelliğini etkilemeyen bir eşya gibi, baştaki hali gözümü kamaştırıyordu. 12 yaşındayken bana eğitim veren, bitki dikmeyi öğreten Suna ablayı gördüm. Dümdüz, şu anki haline göre canlı bir sarıyla parlayan saçlarını hayal ettim. Olabilecek en az pürüze sahip cildini...
Zaman bizi değiştiriyordu. Peki biz olan şeyleri de değiştiriyor muydu? Dışardaki buruşan tenimiz gibi içimizdeki ruh da solar mıydı? Zaman karakterimizi de buruşturup üstüne katlanan yazılı bir kağıdın sözcükleri kapatması gibi değiştirir miydi? Yıllar önceki bizle şimdiki biz aynı kişi miydik? Yoksa üstüne yazı yazar gibi, yaşanmışlıklarla işlediğimiz zaman da bir yerlerde kitaplar oluşturuyor muydu? Kim okuyordu bu kitabı? Peki kim yazıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2494 (Zaman Yöneticisi 2)
Научная фантастикаWattys 2020 Kazananı Zaman Yöneticisi serisinin ikinci kitabıdır. İlk kitabın devamı olduğu için önce "2512" adlı kitabın okunması önerilir. [TAMAMLANDI] - Zaman Yöneticisi Serisi - 2. Kitap İşte savaş başlıyor. Ruhu, zihni, hisleri, yalanlar, gerçe...