Işıl bir süre çimlerde oturup çekirdek çıtlayan aileleri ve içki içip eğlenen liselileri izledikten sonra çalan telefonu ile yırümeye başladı.
"Efendim Cemre?"
"Neden öyle insanları dikizleyip duruyorsun elimi kaldırıyorum sağa bak."
Işıl sağa dönünce elini havaya kaldırıp sallayan kıza gülümsedi.
Telefonu kapatıp yanına oturduğunda Cemre'nin önündeki siyah poşetten kendine bira kaptı.
"Çok güzel görünüyorsunuz Işıl Hanım."
"Teşekkür ederim Cemre sende öylesin. Sevgilin nerede?"
"Işıl sakın çocuğun yanında da sevgili falan deme hiç bir şey olduğu yok. Abisi ile tanıştırmak istedi beni birazdan birlikte gelicekler."
"Abisi mi varmış? Umarım yakışıklıdırda seninle elti oluruz."
Cemre gülerken iki yakışıklı adamı görmesi ile onlara el salladı.
Kerem ve Umut yanlarına gelirken Ceren ile şaşkınca birbirlerine baktılar.
"Sakın Kerem ile kardeş olduklarını söyleme."
"İnan bende bilmiyordum."
Iki kız ayağa kalktıklarında Umut, Işıl'ı görünce kahkaha attı.
"Bence beni takip ediyorsunuz Işıl Hanım. Önce restoran, sonra hastane, sonra kafe şimdide burası mı? Sizden korkmalı mıyım?"
"Asıl ben sizden korkmaya başladım Umut Bey. Her yerden çıkıyorsunuz."
Herkes şaşkınca çimlere otururken Umut elindeki kırmızı poşetten leziz bir şampanya çıkardı.
"Böyle güzel bir gecede bira içmeye gerek yok hanımlar. Size en pahalasından şampanya aldım."
Cemre utangaç bir şekilde gülümsedi.
"Patronumuzla içmemiz doğru mu?"
"Utanmaya gerek yok Cemre sen bizim gelinimiz sayılırsın."
Kerem sinirle abisinin bacağına vurduğunda Cemre'nin yanakları dahada kızarmıştı.
Işıl kızın bu sevimli haline gülümsedi.
"Işıl Hanım pek huyunuz değil ama sizinde çekinmenize gerek yok."
"Senden mi çekineceğim. Burada patron değilsin."
Işıl adamın poşetini önüne çekip bardakları çıkardı.
"Doldur bakalım."
"Keşke biraz arkadaşınızdan feyz alsanız Işıl Hanım. Helin ve Cemre bu kadar tatlı oldukları için onları seven erkekler var. Sizde hep yanlızsınız."
"Hep yanlız mıyım? Tatlı olmadığım halde peşimde dolanıyorsunuz birde iyi yanımı görseniz kesin bana aşık olurdunuz. Size aşk acısı çektirmek istemem."
Umut duydukları ile boğazına dizilen şampanyayı geri göndermek için öksürmek zorunda kalmıştı.
Saatler ilerlemeye başlarken Cemre ve Kerem birbirlerine aşıkça bakıyordular. Işıl bu gece Kerem'in Cemre'ye çıkma teklifi edeceğine emindi.
Boş bardağını aniden Umut'a uzattığında adamın elini çenesine yerleştirip kendini izlediğini fark edince kahkaha attı Işıl.
"Beni mi dikizliyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA SOSYETE!
Romance1997 "Hadi Işıl seç birini." Onlarca misafir bir yaşındaki güzel bebeğe bakarken bu tatlı bebekse masanın üzerindeki nesneleri tanımak için uğraş veriyordu. Annesine göre bu tatlı kız tabikide steteskopu seçecekti. Ilerde başarılı bir doktor olup a...