Erdem
Gül'e ne diyeceğimi bilemedim.Ben kim oluyorumda sevgilisiyim dedim ki?Oğlum harbiden malsın.Eslem mal deyince kızıyorsun birde.Yol boyu birlikte yürüdük.Konuşmamak ilk defa canımı sıkmıyordu.Aksine onunla konuşmamak bile bana huzur vermişti.İnşallah onunda öyledir,yoksa kız can sıkıntısından patlamıştır.Sürekli yan gözle bakıyordum ama yapabileceğim bir şey yok.Gül'de bakıyor zaten.O gözler bir tek bana baksın istiyorum.Ama artık Eslem'e bakıyordu.Yuh ne zaman vardık ki biz?
"Sonunda Erdem.Yarım saat oldu.Bu kadar uzak mıydı ev?"
"Demekki uzakmış,Eslem."
Poşetleri elinden aldım ve rahatladığını belirten sesler çıkardı salak.Bu kadar ağır mıydı lan bunlar?
"Ay Gülşah iyiki geldin.Sana bir şeyler sormam lazım hemen.Eve gidelim kızlar günü yapalım bugün lütfen."
Ağzını yediğim Gül o minnacık dudaklarını ahenk içinde oynattı.
"Tabi,olur.Hatta Erdem'de bugün bize gitsin yalnız kalalım evde.Ne dersin Erdem?"
Sen bana hep Erdem desene.O dudaklar nasıl bir şey öyle be güzelim.
"Olur,tabi.Ağabeyin zaten beni çağırdı akşam çayına.Size gidecektim ben zaten."
"Tamam ne güzel olur işte,Gülşah'da bize gelir."
"Aynen,gelirim."
Bu şekilde yürümeye devam ediyorduk.Eslem salağı Gül'e kaş göz işareti yapıyordu.Allah'ım benim kardeşim neden böyle?Yakınmak istemiyorum ama bazen inanamıyorum ona.
Onlar önden ilerlemeye devam ettiğinde Eslem'in hafif sekerek yürüdüğünü farkettim.
"Eslem,sen niye öyle yürüyorsun?"
"Şey,azıcık düşmüş olabilirim de."
"Oha be kızım.Daha dün bir bugün iki bu ne?Bir şey oldu mu bari?"
"Yok bir şey olmadıda poşetler yüzünden çantamı tutamadım.O çok kirlendi.Nasıl çıkacak bilmiyorum."
"Dert ettiğin o olsun."
"Ben ona kaç para saydım be?"
"Söyleme bence yoksa seni uçururum buradan!"
Gül'üm araya girdiğinde yine o gözlerde kaybolma durumu.
"Tamam tamam.Çıkarırız ne olacak."
Eve vardığımızda poşetlerikapının önüne koyup Gül'ün Eslem'e akşama geleceğine dair söylediklerini dinledim.
"Hadisene,Gül."
"Ya bana Gül deyip durmasana."
"Ne diyeyim,İsmail mi?"
"Ha ha ha çok güldüm.Demek sen espride yapabiliyorsun."
Bu sırada Eslem içeri girmişti.Tam sırası oğlum,yürü.
Hafifçe ona yaklaştım.Gözlerini kaçırmaya başladığında "Daha neler yapabiliyorum,ah bilsen." dedim.
Dediğim an yanakları kızardı.Oha çok güzel.Kırmızı asıl Gül'e yakışıyor.Bir şey demesine izin vermeden önünden çekildim,yana kaydım.
"Hadi eve bırakayım seni."
"Şey,zaten geldik.Ne gerek var ki?"
"Seni yalnız bırakmak yok.Unuttun mu?"
"Peki."
Önümden yürümeye başladı.Zaten ayak yoluydu yanyana sığamazdık ki.Ben Eslem kadar küçük değilim malesef.Keşke kucağımda götürebilsem.Ne güzel olur o etekten belli olmayan kalçalarını tutabilseydim.Oğlum kendine gel lan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tam Oldu
Humorİşte şimdi horon sesleri kulağıma geliyordu.Birden ona doğru dönmem gerektiğini hissettim ve döndüm.Sırıtarak bana bakıyordu.Benim tarafıma gelmeye başladığında durdum ve onu bekledim. "Hadi bakalım İstanbul güzeli, gir horona da eğlenelim biraz."...