Hoşgeldiniz dostlarım.
Sizi eskisi gibi şen ve neşeli bir biçimde karşılayamadığım için üzgünüm.
Festival defestival dedik sizi bekliyoruz dedik mutlaka gelin dedik.Dedik demesine ama gelmediniz. Balonya o kadar tenhalaştı ki bildiğin kovboy filmlerindeki ıssız kasabaya dönüştü. Sadece Baş masalcı,ben,çaycı,saf öykücü ve birkaç kişi daha kaldık.Geri kalan herkes gitti. GİTTİ!Bulutlu koltuğumuz karardı.
Bay Gökkuşağı uğramaz oldu.Arada sırada Bayan Yağmur geliyor,bir çay içip gidiyor o da.Bay Toprak desen en son sizinle görüştüğümüzde gördüm işte.
Bay Buzdağı ve Bay Güneş ise o-hoooo onları bulan kişiye ödül vericem o derece yani.
Neredesiniz dostlarım,nerede?
Neden yoksunuz?Neden gelmiyorsunuz Balonya'ya?
Bir ara üzüntüden bende terkedecektim burayı lakin Başmasalcı hastalandı,gidemedim.
İnanır mısınız Başmasalcının yardımcısı bile terketti burayı.Şimdi yardımcısı ben oldum.
Normalde onur duymam gerek ama bu biraz mecburiyet gibi olduğu için tadına varamıyorum yani.
Araştırmalarım yarım kaldı.Artık balonlu kütüphaneye gidip kitap okumuyorum.
Siz buraya gelmedikçe sıkıntımdan maç bile izlemiyorum çaycı efendiyle...
Hiç öyle bakmayın efenim,dargınım ben size.
Madem gelmişsiniz şimdi masal anlatmadan göndermiyim bari sizi.
Buyrun oturun.
Radyoyu açmayacağım demek isterdim ama geleneği bozmayalım.Shaggy & Mohombi & Faydee & Costi - Habibi
Son günlerde sıkça dinlediğim şarkılardan.
Hazırsanız başlayayım diyeceğim lakin ben pek hazır değilim.
Her neyse hadi başlayalım.^^
***
Çaylar bardaklara konmuş ve servis edilmişken içerideki odada minikler oyun oynuyorlardı. Evin oğlu,babasının yeni aldığı oyuncak arabayı arkadaşlarına gururla gösterirken diğer çocukların gözleri hayranlıkla parladı.
''Almanya'dan getirtti babam.'' dedi evin oğlu,gururla.
''Bir kere de ben süreyim mi?'' diye sordu misafir çocuğu.
''Bende sürmek istiyom bendeee.'' dedi misafir çocuğun kardeşi.
Evin oğlu arabayı eline aldı ve kendine doğru çekip göğsüne bastırdı.
''Hayır,oynayamazsınız.Çok pahalıymış.Eğer kırılırsa bir daha almam,dedi babam.''İki çocuk son bir ümitle ''Kırmayıııız kırmayız.Nolur oynayalım.'' dedi.Evin oğlu oyuncağını verip vermemek arasında kalmışken içeriden misafir çocuğunun annesi seslendi:
''Çocuklaaar,hadi gidiyoruz.''İki çocuk da mutsuzca yerlerinden kalktılar ve odadan çıktılar. Evin çocuğu da arabasını aldı ve onların yanına gitti. Salona girdiklerinde ev sahibi oğlunu görünce ''Aslan oğlum benim.'' diye çocuğunu kucağına aldı ve öptü. ''Arabanı beğendin mi bakalım?'' diye sordu.
Çocuk hevesle başını salladı.''Evet,çok hızlı.'' dedi.
Misafir çocukları başları önde olanları izlerken anneleri ''Haydi bakalım,montlarımızı giyelim.'' dedi.Kapının önüne gelindiğinde veda faslı başladı.
'Aman efendim arayı açmayımlar',
'Mutlaka görüşelim şekerimler,'
'Aaa bu olmadı ama bir daha beklerimler,'
'İadei ziyarete de beklerizler,'den sonra tam gidecekken evin oğlu ''Bir dahaki sefer sen de arabanı getir,oynarız dicem ama sizin paranız yokmuş.Alamazsınız kiii.'' dedi.
Misafir çocuğu başını öne daha fazla eğdi ve merdivenleri hızlıca indi.Eve girdiklerinde iki çocuk da montlarını çıkardılar ve yere attılar.
Öfkelilerdi.Çok öfkelilerdi.Babaları onlara neden almamıştı ki öyle bir oyuncak araba.Aldığı arabalar hızlı değildi,kötüydü.Hem neden paraları yoktu ki? Paralarının olması için babası neden daha fazla çalışmıyordu ki?Bunları düşündükçe daha çok üzüldüler ve öfkelendiler.
Çocuklarının üzüldüğünü gören baba ise içten içe kahroluyordu. Oğullarını mutlu etmeyi her şeyden çok istiyordu ama işte para...
'Ahh,şu paranın gözü kör olsun be.' dedi.Dışarı çıktı,bir sigara yaktı.
Karısı yanına gelince hiçbir şey demedi.Eliyle kolunu tuttu ve omzunu sıvazladı.
Adam sigarayı bitirmeden yere attı ve içeri girdi.
Aklına bir fikir gelmişti.İşi bittikten sonra oğullarını çağırdı.
İki oğlan odada konuşmuşlar ve babalarına üzmemeye karar vermişlerdi. Hem o çocuk görgüsüzün önde gideniydi.Pehhh idi.Pehh..
Babaları çağırınca hemen gittiler.
Adam,oğullarına sarılıp onları öptükten sonra arkasında sakladığı şeyi çıkardı.
Çocuklar gördükleri şeye bir anlam vermeye çalışarak babalarının elindeki şeye bakarken adam açıklamaya başladı:''Bu gördüğünüz telden araba. Biz çocukluğumuzda bunlarla oynardık hep. Mahallede yarış yapardık. Size de yaptım.Haydi dışarı çıkıp oynayalım.'' dedi.
Çocuklar hevesle yerlerinden kalktılar ve babalarını takip ettiler.Baba ve oğullar dışarıda telden arabayla oynarken kahkahaları gökyüzüne ulaşıyordu.
***Deyip masalımı bitiriyorum.
Bu veletler şanslı çocuklar vesselam.
Kimi anne-babalar çok para döktükleri oyuncaklarla çocuklarına çok iyi bir şey yaptıklarını zannederler.
''Oğluma\kızıma en iyisini,en güzelini aldım.Ondan mutlusu yok.Benden de daha iyi anne\baba yok.'' diye düşünürler.
Oyuncağı çocuğun önüne koyarlar ve sonrasında kendi dünyalarına dönerler.
Çocuk kendisine alınan oyuncakla 1-2 saat geçirdikten sonra kimsenin kendisiyle oynamadığını görünce hevesi kaçar ve onlarca paralar dökülen o oyuncak bir köşeye atılıp unutulmaya mahkum olur...Kimi anne babaysa çocuklarına kendi emeklerini kattıkları oyuncakları hediye ederler.Kimisi maddiyatsızlıktan kimisiyse el emeği göz nuru olsun diye düşündüğünden.
Ama yaptıkları eseri çocuklarının önüne koymakla kalmayıp onlarla vakit geçirip oynarlar da.Ve o oyuncaklar yıllar geçse de kullanılır,oynanır,hatta ve hatta torunlarına bile kalır.İşte böyle çocuklar şanslı çocuklardır.
Tabi benim gözümde.Yaaaani kısacası Alekta movik movik. Hahahaha :D
Tamam bu alakasız kelimeyi bir kenara bırakalım.Gerçi bu kelime son günlerde sıkça kullandığım bir kelime. Çok iyi ya. :D
Ayyhh ! Her neyse bu kadar kamu spotu da yeter sanırım.
Ben BaşMasalcının yanına gidiyorum.Kendisi iyice hastalandı.Burayı canlandırmamız lazım keyfini yerine getirmek için.Bir parti düzenleyeceğiz,katılmak ister misiniz? ^^
< Yazar Notu:
1000 mi olmuşuz ne o_O
Gözlerime inanamıyorum !
Harikasınız,süpersiniz.
Bir de oradaki küçük yıldıza basıp,ufacık baloncuğa tıklayıp düşüncelerinizi belirtirseniz bizim masalcıyı kırmamış olur hatta onu oldukça mutlu etmiş olursunuz.
Çooook teşekkür ederim tekrardan.Fevkaladesiniz efenim. Hatta fevkaladenin fevkinde. ^^ >
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balonya-ASKIDA-
Short StoryEvet,hoşgeldiniz. Her yer rengarenk balonlarla çevrili gördüğünüz gibi. Buranın adı '' Balonya. '' Ve ben de buranın masalcısıyım. İşim kolay gibi görünebilir lakin davulun sesi uzaktan hoş gelir. İnsanlara masal anlatmak sanıldığı kadar kolay d...