[TAMAMLANDI]
On yedi yaşındaysanız,notlarınız kötüyse ve en yakın arkadaşınıza aşıksanız...Hayatınız çok zor olabilir...O zaman,Eray gibi Serdar Ortaç dinleyerek,efkarlanabilirsiniz.
İki erkeğin aşkını anlatıyor...Sevmeyen varsa okumasın...
-Berce...
"Annem ağzıma klozet geçirecek ama bunu düşünmek için fazla azmış bir kızım."Diye mırıldanarak sıcak su doldurup, kırmızı gül yaprakları ile süslediği küvete baktı Eray.
Zaferle gülümseyerek,hızla şarabı çay bardağına doldurdu...Evet,çay bardağına doldurdu.Olamaz mıydı?Annesi kadeh bardaklarınk saklamıştı,bulamadığı içinde çay bardaklarına doldurmuştu.
Çalan kapıyla şarap şişesini banyoya taşıdığı, beyaz masanın üzerine bıraktı.
Enes gülümsedi. "Hoşbuldum güzelim." Diyerek çocuğun alnına bir öpücük kondurdu."Gecenin bir vakti süprizim var diyerek çağırdın..Göster bakalım süprizini." Derken ayakkabılarını çıkararak içeriye girdi.
Eray kapıyı kapatıp, dişlerini göstererek gülümserken "Gel benimle." Diyerek elini tuttu ve banyoya doğru sürüklemeye başladı.
Enes ona ayak uydururken gülümsüyordu.
Banyonun önünde durduklarında Eray heyecanla "Gözlerini kapat!" Dedi.Enes reddecek gibi oldu ama çocuğun neşesiyle vazgeçti.
Gözlerini kapattığında kapının açılma sesini, ardından Eray'ın "Da-Daaa!!"Dediğini duyarak gözlerini açtı.
Süslenmiş banyoyu,küvetin içindeki suyu ve üzerindeki gülleri görünce önce şaşırsada sonradan gülümseyerek çocuğun kırmızı saçlarını,şevkatle sevdi."Çok güzel olmuş..."Diye mırıldanarak etrafa bakmaya devam etti."Gel hadi!"Eray heyecanla elinden çekince içeriye girdiler.
Eray içerisi soğumasın diye kapıyı kapatarak hızla soyunmaya başladı.Enes çocuğun aceleci hallerine,kahkaha atarak eşofmanını çıkarmaya çalışan çocuğun ellerini tuttu."Yavaş ol güzelim..Ne bu acale?"Diye fısıldayarak kulağına yakın bir yere öpücük kondurdu.
Ellerini eşofmanın bel kısmına getirerek yavaşça aşağıya doğru indirdi,eşofman yere düşerken Enes güldü."Baksır giymedin mi,gerçekten?"Eray omuz silkti."Sen giydin sanki?"
"Giymedim."Diyerek çocuğun kırmızı dudaklarına üfledi.Eray'da,Enes'i yavaşça soyarken aptal sapan bir şey söylememek için kendisini zor tutuyordu.
İkiside tamamiyle çıplak malınca Eray masanın üzerindeki,içi şarap dolu çay bardaklarını dikkatlice yere koyduktan sonra Enes ile karşılıklı küvete girdiler.
Eray yana eğilerek bardakları alarak birini Enes'e uzattı.
Kıvırcık kıs kıs gülerken Eray'ın uzattığı bardağı aldı içmeden önce "Şerefe!" Diyerek bardakların altlarını yavaşça birbirlerine vurdular.
Eray ve Enes bundan iki sene önce içki içeceklerinde, Eray'ın ısrarı üzerine bardakaları birbirlerine vurunca, bardaklar tuzla buz olarak etrafın ağzına sıçmış ve Rejan anneleri tarafından bir güzel sopa yemişlerdir.Yine aynı olay yaşanmasın diye dikkatli davranmışlardı.
Şaraplarını yavaşça içerken, bulundukları duruma çaktırmadan gülüyorlardı.Gül yaprakları ile dolu bir küvette çay bardaklarından şarap içiyorlardı.
Eski güzel anılarından bahsederken Eray, kötü olanlarıda hatırlatıp aralarda laf sokmayı ihmal etmiyordu tabii!
Şarapları bitirdikten sonra bardakları kenara koydular.Enes kollarını iki yana açarak kucağını gösterdi.Eray cilveli bir şekilde omuzlarını oynatarak,çocuğun kucağına oturdu.
"Bizim çavuşlar uçuşa geçmek için talimat bekliyooor~" Diyerek kalçasını altındaki alete bastırdı."Eraaaay."Diye sahte bir sinirle konuştu Enes.
"Eneeeees."Eray cilveli bir şekilde karşılık verince, kahkaha atarak kollarını ince bele sardı ve kendisine iyice çekti.Çocuğun boynunu omuzlarını öperken Eray minik mırıltılar bırakıyor ortamı ateşlendirirken, kalçasını yavaş yavaş hareket ettiriyordu.
Enes dudaklarını, göğüs ucuna getirerek öpücük kondurdu sonrasında yalayarak emmeye başladı.Sağ elini yavaşça aşağıya indirerek, kalçalara getirerek deliğini buldu.
Eray istekle kendisini deliğini okşayan parmaklara bastırdı.Enes, göğüs ucunu son kez emdikten sonra dudaklarını birleştirdi.
Yavaş yavaş parmaklarını hareket ettirerek deliği genişlemek için makas hareketi yapmaya başladı.Eray dudaklarını ayırarak inlerken ellerini yapılı omuzmara koydu.
Enes çocuğun yüzünü minik bir gülümseme ile izlerken çenesine bir öpücük bıraktı.
Parmakların çıkartarak aletini tuttu ve deliğe konumlandırdı."Su soğursa, it gibi titreriz güzelim.Biraz hızlı olalım."Diyerek boşta olan eliyle çocuğun bel boşluğunu tuttu.Eray yavaşça oturarak,içine giren aletle inledi.
Aralarda alışmayı bekleyerek aleti tamamen içine aldı.Derin bir nefes alarak yavaşça kalçasını yukarı aşağı yapmaya başlarken, gittikçe hızlandı.
Küvetteki sular, şangır şungur yerlere dökülüyordu ama bunu umursayamacak kadar kendilerinden geçmişlerdi.
Bir süre sonra ikiside titreyerek boşaldıklarında, Eray nefes nefese kalmış bir haldeydi.Her yerleri şimdiden ağrımaya başlamıştı!
Güzelce yıkanıp kurulandıktan sonra Enes, mıyışmış olan çocuğu havluya sararak kucağına aldı."Annem kafamızda sandalye parçalayacak...."Diye mırıldandı Eray.
Enes "Hmhm." Diyerek çocuğu onayladıktan sonra yatağa oturttu ve dolabından kalın, kiraz desenleri olan pijamalarını çıkartarak ayakta uyuyan çocuğa giydirdi Kendisinede Eray'ın 'Büyük alayım,seneyede giyerim' Adını verdiği eşofmanlardan birini alarak giydi.
Arkasını döndüğünde Eray yatağın içine girmiş mırıldanarak bir şeyler söylüyordu, Enes gülerek çocuğun alnından öptü."Uyu bebeğim."
"Hmmmm.."Diyerek tamamiyle uykuya daldı Eray.
Enes son kez çocuğa baktıktan sonra paçalarını sıvayarak banyoya girdi...İş başa düşmüştü.
.
İki saatin sonunda tutulmuş beliyle,mışıl mışıl uyuyan çocuğun yanına attı kendisini.
Eray nasıl zıpladıysa artık küveti komple yere boşaltmıştı.
"Enes.."Eray'ın mırıldanması ile başını çevirdi."Buradayım güzelim."
