Kafamı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım.
Bu sırada arabaya yaklaşan Burak'a ve yanındaki kızı görmüştüm.
Kız yeşil gözlü açık kumral saçlara sahipti. Bu sülalede yeşil göz genini alamayan tek kişi Buraktı belli ki.Kız beni farkettiğinde ben gülümseyerek bakıyordum. Şaşkınca sol elinde sürüklediği valiz ile durup bana baktı.
Neden şaşırdığını anlamayarak kaşlarımı çattığımda Burak bagaja bavul koyuyordu.
Kız öylece dikilip ağzı beş karış açık durmaya devam edince ürküp bir adım geri gittim.
"Sen!" dedi baş parmağını bana doğrultarak.
Burak çatık kaşlarıyla yanıma geldi.
"Ne oluyor?""Ne biliyim kuzeninde senin gibi bozuk galiba" dediğimde göz devirmişti.
"Sen Sıla Altındağ sın!" diye bağırarak bana sarılan kıza karşı şaşkınca donup kaldım.
Yine ne boklar yemiştim acaba. Hayır bu kız benim ismimi nereden biliyor olabilirdi ki hem.
Kız benden ayrılıp otuz iki diş sırıtmasıyla "Ben senin hayranınım" dedi.
"Hayranım mı?"
Yeşil gözlerini belerterek "evet" dedi.
"Hayranım olduğunu bilmiyordum" dedim tedirgin sesimle.
"Ya aslında ben sonrası için grubunun hayranıyım e dolaylı yoldan seninde hayranınım. Yakından çok daha güzelsin"
Çenem neredeyse yere değecekti şaşkınlıktan.
Sonrası için yazlıktan arkadaşlarımın müzik grubuydu. Bizim kulüpte çalmaya başladıklarından beri epey ünlenmişlerdi. Bende bir zamanlar bateriye merak saldığım için canım istediği zaman bateriye geçiyordum.
"Ne grubu?" Burak merakla bana bakmaya başlamıştı.
"Müzik grubu" diye şakıdı kız.
"Sen ve müzik mi?" alayla bakıyordu yine.
"Ne o beğenemedin mi?"
"Sesin kötü bir kere senin"
"Sesimi hiç duymadın bir kere sallama hem ayrıca şarkı söylediğimi kim söyledi?" diyerek sırıttım.
Burak'ı arkamda mort olmuş bırakırken arabaya bindim.
Kızda hemen binmişti. Arkadan bana doğru elini uzatarak hızlı hızlı konuştu.
"Bu arada Özge ben. Onuncu sınıfa gidiyorum. Buraya halamın yani Burak'ın annesinin yanına geldim."
Elini sıkarak memnunca gülümsedim.
Burak'ın annesi İstanbulda mı yaşıyordu. Öyleyse de neden annesi ile kalmıyordu yoksa araları mı bozuktu.
Burak arabayı çalıştırarak " Senden sonra Özgeyi bırakıcam" dedi.
"Beraber bırakalım benim için sıkıntı yok." diyerek gülümsedim.
Annesini çok merak ediyordum.
"Olmaz" dedi sertçe.
"Neden" dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.
Yüzüme bakıp yola geri çevirdi kafasını.
"Olmaz dedim ikiletme"
"Nolur nolur nolur lütfen" dedim şirince bakarak.
"Asla tamam demiyicem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Burnunun Diki
ChickLit"Sana soru sordum!" bağırışının ardından cam kırılma sesi duyunca şokla arkamı döndüm. Yerler kupa kırıkları ve kahve olmuştu. Korkarak yüzüne baktım. Gözleri kıpkırmızıydı resmen. "O puştla ne işin vardı!" bir bağırış daha kopunca yerimden sıçrad...