•16 BÖLÜM•

802 26 4
                                    

04.11.2018

Cihan ve Mavi yanyana oturuyorlardi.

"Imam nikahı da olsa evliyiz artık ağam"

Mavi Cihana gülümseyerek dedi.

"Fazla sevinme. Çocuğumu kucağıma aldıktan sonra bozacağım onu"

"Ama Cihan.."

"Cihan falan yok. Diyeceğimi dedim. Kendini de fazla bu evliliğe kaptırma. Benim tek karım Handandir"

Cihan konaktan çıktı ve arabasına bindi. Ali takip ediyordu onu. Cihan dağ evine gitti ve arabadan indi. Aliyi gördü.

"Sen ne yapıyorsun burada?"

"Seni bu haldeyken tek başına bırakacağımi mi sandın?"

"Yalnız kalmak istiyorum Ali. Beni yalnız bırak"

Cihan yumruğunu sıktı

"Bırakamam,abi"

"Lan beni yalnız bırak dedim!"

Bağırdı. Aliye yumruk attı. Yanağını tuttu Ali.

"Sende bırak, Ali.. Bırak.."

Yere düştü Cihan.

"Herkes bıraktı beni, sende bırak..."

Ali yaklaşıp sırtından sarıldı ona sımsıkı.

" Çok yoruldum, çok.. Ne yapsam olmuyor, yüzüm yerden bi türlü kalkmıyor.. Handan tam beni sevecekken herşey bozuldu, Ali.. Oğlum bana sırtını döndü, karım gitti.. Varya, kalbime sanki bir hançer vurdu..Birşeyler yapmaya çalışıyorum olmuyor. Söz verdim bundan sonra oğluma iyi bir baba, karıma iyi bir koca olacağım diye söz verdim. Tutamadim, oğlum, tutamadim! "

Gözlerinden yaş akmaya başladı.

" Lan bu lanetli şehir herşeyi aldı benden! Herşeyi.. Gün geçtikte daha da çok güçsüzleniyorum..Ya oğlum çok zor, anlatamıyorum. İçimde o kadar çok acı var ki hangisine yanayım bilemiyorum.. Kalbim acıyor, içim paramparça oluyor. Var ya Allah belami versin, böyle oturup günlerce ağlayabilirim"

Başını başka tarafa dönüp gözlerini sildi. Ali onu ilk defa böyle gördü. Gözleri dolmuştu.

"Abi kurban olayım yapma böyle"

"Anlamıyorsun beni.. Senin ailen yanında.. Çocukların seni seviyor, karın seni seviyor..Ben Handanin gidişinle hem öksüz hem yetim kaldım yine.."

"Abi sen Handana.."

"Aşığım, oğlum, aşığım..Aşktan geberiyorum.. Söylemeye de cesaretim yok.. Şimdi de yüzüm yok. Ya herşey bambaşka olacaktı. Var ya görseydin.. Bir gülüşü vardı, güneş kıskanırdı..Dokunmaya kıyamıyordum bazen.. Keşke kolundan tutup bırakmasaydım.. Dur demedim. Diyemedim.. Öyle kırdım ki onu.. Şimdi o orda, ben burda.. Yapamıyorum, Ali, yapamıyorum.. Yıkıldım.. Çöktüm"

"Abi, hadi kalk, lütfen.. Bak hava çok soğuk, hasta olursun"

Cihani yerden kaldırdı ve eve girdiler. Sobayı yaktı. Cihan koltuğa uzandı ve tavana doğru baktı.

"Biz ne zaman mutlu olacağız, Ali? Ne zaman gün yüzü göreceğiz?"

"O dünyada herhalde abi.."

Sobanın başında duruyordu Ali.

"Biliyor musun abi.. Bazen annemiz geliyor rüyama.. Ara sıra saçımı okşayıp uyutuyor beni.. Keşke şimdi yaşıyor olsaydı.."

"Bana da geliyor.. Gülümsüyor. Mutlu olduğunu göstermek istiyor gibi.."

"Neyse.. Aç misin?"

"Yok"
...
Azat ilk defa dedesini gördü. Handanin babasını gördü. Azat Handanin odasına girdi. Elinde tepsi vardı. Kahvaltı getirdi ona.

"Anne, dün geceden birşey yemedin.. Bunları ye bari"

Yatağa oturdu.

"İştahım yok, oğlum"

Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızardı.

"Lütfen, anne.. Benim için"

Handan oğluna hiç bir zaman kıyamazdi. Bıçağı aldı ve reçeli ekmeğe sürdü. Yavaş yavaş yemeye başladı.

"Azat gerçekten..."

"Anne, hadi isyan etme, bitir şunu"

Handan ekmeği bırakıp Azatin yanağını okşadı. Avucunu öptü Handanin.

"Üzme kendini, o kaybetti"

"Oğlum.."

Azata sıkıca sarıldı. Öpüp kokladı. Azat babasına daha da çok kızdı annesini bu halde görünce.

"Artik biz bizeyiz, Azat"

"Anne, o adam artık umurumda değil. Seni aldattı, ve sen onun yüzünden bu haldesin. Hiç aynadan kendine baktın mi?"

"Ben iyiyim, birşeyim yok benim"

"Ya Allah aşkına bırak anne. O seni bu hale getirdi. Ve ben bunun hesabını soracağım"

Azat yataktan kalktı. Handan kolundan tuttu.

"O senin baban, hiç birşey yapmayacaksın."

"Anne!"

"Beni seviyorsan, burdan gitmeyeceksin"

...
Mavi aynaya bakarak karnını okşuyordu.

"Babanla çok ama çok mutlu olacağız.. Handan karıdan bi kurtulalım.. Gerisi kolay"

Kendi kendinle konuşuyordu.

"Gözün aydın, gelin hanım."

Odaya Fahriye girdi.

"Sağol, hanımım"

"Bizimki nerede?"

"Bilmiyorum ki.. Nikahtan sonra görmedim onu"

"Peki. Bebeğin cinsiyeti belli mi?"

"Yok. Sürpriz olsun istiyorum"

"Saçma. Ama çocuk sizin. İstediğinizi yapın."

"Hanımım,Cihan nikahı bozacağım diyor. O ne olacak?"

"Bozamaz. Korkma, ben var olduğum sürece kimse birşey yapamaz artık bu konakta bensiz"

Fahriye odadan çıktı. Adamlardan birini aldı yanına.

"Cihanin her adımını takip edeceksiniz. Ne yapıyor, ne ediyor, ne içiyor hepsini bileceğim. Peşine bir kaç adam tak. Ve benim emrimi bekle."

"Siz nasıl isterseniz"

Adam gitti. Fahriye aşağıya baktı.

"Sen en değerli şeylerimi alırsın.. Bende hayatını. Ama öyle kolay kolay ölmeyeceksin. Acı çekerek öleceksin. O anan gibi"

Sessiz sessiz dedi gülerek.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin