Arsız

12.9K 805 347
                                    

10.01.2021

***

Yazardan

Emir ve Cihangir arabaya binmiş şirkete doğru gidiyorlardı. "Beni ne diye peşinden sürüklüyorsun ki?" Emir sinirle konuştu sürücü koltuğunda oturan Cihangir'e doğru.

''15 dakika durup gideceğiz. Ne bu sinir!?'' Emir bir şey söylemeden yola bakmaya devam etti. Onu görmek istemiyordu. Kalbine iyi gelmiyordu işte. Tabi bunu alay ettiği arkadaşına söyleyemezdi.

Bu hayatta kimi kınadıysanız başınıza aynısı gelir derlerdi. Bir gün çocuğu olurda, onun başına gelir diye düşünmüştü. Aklına, kendisinin bir erkeğe kör kütük aşık olacağı gelmemişti ki...

Şirkete gelip arabayı otoparka park ettiler. Asansör ile kata çıkıp sekreterin yönlendirmesiyle bekleme alanına gitmişlerdi. Az sonra sekreter onları çağırmıştı.

Odaya doğru adımlarken, Doğan'ın kapıda misafirlerini uğurladığını gördüler. ''Biz size gerekli mailleri atacağız Doğan bey.''

''Teşekkür ederim. Bekleyeceğim'' Doğan onlara son bir bakış atıp Cihangir ve Emir'e döndü. Cihangir'e tebessüm ederken bakışları Emir'e kayınca yüzü düşmüş sinirli bir hal almıştı. Kalbi acıdı Emir'in.

''Tek geleceğini sanıyordum.'' Cihangir, Emir'e kısa bir bakış atıp Doğan'a döndü. ''Abi buradan sonra işimiz vardı ondan. Problem mi var?'' Doğan kafasını iki yana sallamakla yetinip odaya giriş yaptı. Emir arkasından sinirle bakarken Cihangir ona döndü. ''Ne oldu ya? Bir şey mi yaşadınız siz?'' dedi gülerek.

Emir anında ona döndü. ''N-ne alakası var oğlum? Ne yaşayacağız. Hıh!''Cihangir ani tepkisiyle sinirle güldü.

''Kavga filan mı ettiniz demek istemiştim. Ne diye celalleniyorsun!?'' Emir oflayıp önden girdi. Doğan'ın karşısında ki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı.

Doğan ona öldürecek gibi bakıyordu. Emir ise bu adamın karşısında ezilmek istemediği için o da ona sırıtarak baktı. Hatta göz kırpmasıyla Doğan elinde ki kalemi kırdı. Emir korkmadan edememişti.

Cihangir evrakları Doğan'a gösterirken ikili arada bakışıyordu. Emir ayağa kalkıp pencereye ilerledi. Arada eşyalara dokunuyordu. Bir tane biblo dikkatini çekti. ''Dokunma ona!''

Emir irkilip bibloya bakıp, tekrar Doğan'a çevirdi bakışlarını. ''Niye? Altından filan mı?''

''Kırılmasını istemiyorum değerli bir şey.'' dedi dişlerini sıkarak. Emir cevap vermek için ağzını açtı ancak kapı birden açılınca bakışlar oraya döndü. ''Doğancığım müsait değilsin sanırım.''

Bu oydu. Barda gördüğü kadın...

Doğan ayağa kalkıp beline sarılıp yanağına öpücük kondurdu. ''Hoş geldin canım. Biraz işim var. Bekleme alanında bekler misin beni?''

''Tamam. Aa... Bara gidiyoruz değil mi? Arkadaşlar seninle tanışmak istiyor'' dedi 32 diş gülerek. Doğan kısaca kafasını salladı. Emir sinirden bibloyu parçalayabilecek kıvama geldi.

Kadın birden ona dönünce kısık bakışlarla baktı. Hatırlamaya çalışıyordu. Sonra hatırlayınca gülümsedi. ''Aa sen-'' Doğan anında sözünü kesip onu çıkarmaya çalışırken bu sefer eli bibloya takıldı.

''Demek odana koymuşsun. Ama yakıştı değil mi? Dizayna çok uyuyor'' dedi gülümseyerek. ''Öyle öyle'' deyip çıkardı kadını. Emir elinde ki bibloya bakıp sırıttı. Doğan içeriye girerken gözünün içine bakıp yere düşürdü. Paramparça olan biblo ile üçlü, kısa bir an sessiz kaldı. Doğan sinirle yumruklarını sıkıp yanına geldi. Kolundan tutup dışarıya çıkardı.

KORUMA | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin