Asya'nın ağzından
Onu görebilmek için taksiciler hattına gittim nerede olduğunu öğrenince şoförümden beni limana bırakmasını istedim. 30 dakika sonra limana varınca şoförden arabada kalmasını biraz işlerimin olduğunu söyledim. Limana doğru yürüyüp etrafıma bakınıyorum onu gördüm yanına gidip
Asya : Merhaba Ömer Bey.
Ömer : Merhaba Hoş geldiniz.
Asya : Hoş buldum rahatsız etmedim umarım.
Ömer : estağfurullah.
Asya : Kazadan beri size ulaşmaya çalışıyorum hayatımı kurtardınız size bir türlü teşekkür etme fırsatı bulamadım.
Ömer : Teşekküre gerek yok kim olsa aynısını yapardı.
Asya : Emin misiniz bence o kadar basit değil canınızı tehlikeye attınız. Üstelik otoparkta yerinizi kapan biri için.
Ömer : Size biraz kaba davranmıştım, aslında.
Asya : Ama ben de hak etmiştim. Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ömer : Hepsi geçti gitti. Önemli olan da bu.
Asya : Belki bir gün size borcumu ödeme fırsatım olur. Kim bilir yani Ben avukatım. Eğer ihtiyacınız olursa çekinmeden arayabilirsiniz. Ömer : Avukatsınız demek ne güzel. Benim ailemde de bir avukat var Asya : Öyle mi anlaşılan bana ihtiyacınız olmayacak. Neyse ben gideyim o zaman hoşça kalın.
Ömer : Şey size bir şey ikram etseydim yani isterseniz.
Asya : İsterim neden olmasın.
Karşıda Deniz manzaralı olan "Karanfil" cafesine doğru yürüdüler. Kafeye on beş dakika sonra vardılar. İki kişilik masaya oturup sohbet etmeye başlayacakken bir bayan "Çiçeklerim var" diyerek Asya ile ömer'in masasına doğru geldi. Asya'ya bakarak " Huri misin? Melek misin? Güzelliğine gül gerekli" dedi. Asya gülümseyerek çiçekçi kadına dönüp " Teşekkür ederim ama istemiyorum" diyince kadın Ömer'e bakarak " Bu yakışıklı gül hediye etmek ister belki güzel kızım engel olmayasın" Ömer gülümseyerek masanın altından cüzdanından parayı çıkarıp çiçekçi kadına uzattı. Ömer gülü alıp Asya'ya uzatınca Asya Ömer'e " Lütfen hiç gerek yoktu". Çiçekçi kadın " Allah bereket versin. Yakışıklı oğlum." diyip oradan ayrıldı. Asya Ömer'e bakıp " teşekkür ederim" diyip gülü masanın üstüne koydu ve biraz çekinerek Ömer'e baktı.
Asya : Şuan da bu güzelliklere bakabiliyorsam sizin sayenizde. Eğer beni kurtarmasaydınız belki şimdi karanlık soğuk bir mezarda olacaktım. Size can borcum var.
Ömer : Can değilde bir gömlek borcunuz olduğu kesin. En sevdiğim gömlekti ama olsun.
Asya : Güzelim gömlek gitti yani.
Ömer : Ne oldu daldınız bir an.
Asya : Kaza anını hatırladım da o an çok korkmuştum.
Ömer : Haklısınız. O şoku atlatmak kolay değil. Sizi sıkıştıran arabayı hatırlıyor musunuz?
Asya : Biraz hatırlıyorum. Trafikte bayanların başına böyle şeylerin geldiğini duyardım ama nedense benim başıma geleceğini hiç düşünmemiştim.
Ömer : Sanki adam bilerek kaza yaptırdı size. Bir düşmanınız gibi.
Asya : Benim düşmanım yok ki.
Ömer : Bilmiyorum ama sanki canınıza kastetmiş gibiydi.
Asya : Bu söylediğiniz çok ürkütücü.
Ömer : Canınızı sıktım. Kusura bakmayın. Kapatalım isterseniz bu konuyu.
O sırada garson masaya yanaşıp çayları Ömer ve Asya'nın önlerine koydu. Asya garsona bakıp teşekkür edip elini şeker kasesine uzattı aynı anda Ömer de elini şeker kasesine uzatınca Ömer hemen elini çekip Asya'ya bakıp " Affedersiniz, Siz buyurun" dedi. Asya kaseden 1 şeker alıp çayına atıp karıştırdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçin Üzülme
Fiksi RemajaGenç yaşında ailesine bakmak zorunda kalan Ömer taksici hattında şoförlük yapmaktadır. Hayat üçgeninde aşkla tanışacak fırsatı bulamamıştır. Taa ki güzeller güzeli Asya ile karşılaşıncaya kadar. Asya çok zengin bir ailenin tek kızıdır. Bu iki genç...