Dream Of The Book | Minsung

20

İyi okumalar !!

- Jisung'dan -

Ben daha Minho ile aynı odada kalacak olmamın şokunu atlatamadan öğretmen isimlerimizi söylemiş ve odaya girebilmek için olan kartımızı vermişti.

Minho ile konuşmadan odaya çıkmış ve içeri girmiştik. İki kişinin gayet de rahat olabileceği bir odaydı.

" Hangi yatakta yatmak istersin ? "

Minho'nun sorusu ile odaya bakmayı bırakıp ona döndüm.

" Benim için fark etmez. "

Minho cevabım ile duvar tarafında olan yatağa gidip çantasını koydu. Bende cam kenarındakine geçmiştim.

Tam çantamı açıp eşyalarımı çıkartacaktım ki telefonuma gelen mesaj ile ilk önce cebimdeki telefonumu çıkardım. Felix grubumuza eşyalarımızı yerleştirdikten sonra aşağıda restaurantta buluşalım diye bir mesaj atmıştı.

Kesinlikle orada olmalıydık çünkü sabahtan beri hiçbir şey yememiştim bu yüzden kurt gibi açtım.

Çantamı açıp kıyafetlerimi çıkartırken bir yandan da Minho'ya aşağıda buluşacağımızı söylüyordum.

" Felix yemek yemek için eşyaları yerleştirdikten sonra aşağıda buluşalım demiş. Bir an önce yerleştirip inelim bence çünkü çok açım." Sonlara doğru sesim açlığımı göstermek istercesine biraz ağlamaklı çıkmıştı.

Minho söylediklerime ilk önce hafifçe güldü. " Tamam tamam zaten çok fazla eşyamız yok."

Bundan sonra ikimizde sessiz kalıp hızlıca eşyalarımızı yerleştirmeye odaklandık.

---------

Gruba aşağı indiğimize dair mesaj attıktan sonra hızlı adımlar ile aşağıya inip lobide diğerlerini beklemeye başlamıştık.

Ortamda olan sessizlikten rahatsız olduğum için konuşmaya başladım.

" Umarım çabuk geldiler çünkü çok açım. "

Minho yerde olan bakışlarını kaldırıp bir şey söyleyeceği zaman başka bir sesin konuşmasını engellemesi ile bakışlarımı oraya çevirmiştim.

"Senin de burada olmana çok sevindim Jisung."

Youngjae yüzündeki sinir bozucu ifade ile konuşmuştu. Bunun burada ne işi vardı ? Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada Minho'nun konuşması ile ona döndüm.

" Ne yazık ki biz aynı şeyi senin için söyleyemeyeceğiz."

" Ah sende mi buradaydın ? Üzgünüm seni görmemişim. "

Minho gözlerini devirip koluma girerek beni restaurantın oraya sürükledi. Ne olmuştu şimdi ? Bu sinirinin sebebi neydi ? Sanki ben dedim Youngjae nolur yanımıza gel diye.

Hem o otobüste falan da yoktu nerden çıkmıştı şimdi. Tatilimizi mahvetmezdi umarım. 

Minho rastgele bir masaya oturunca bende oturmak zorunda kaldım. Zaten yaptığı hareket yüzünden gergin olduğum için konuşmadan duramamıştım. " Minho sen iyi misin ?" 

" Çok iyiyim neden sordun ki ?"

" Sadece yaptığın hareketler tuhaf geldi. Orda bende cevap verebilirdim senin cevap vermene gerek yoktu." 

Minho sinirli bir gülüş attı. " Eğer hoşuna gideceğini bilseydim cevap vermezdim." 

Söylediği şey üzerine ne kadar alttan almak istesem de sinirlerim bozulmuştu. " Ben öyle bir şey mi dedim şimdi ?"