ALACAKARANLIĞIM

83.Bölüm

Barış'la beraber arabaya binmiştik. Kemerini bağlarken ona bakıp gülümsedim. Yanağına hızlıca bir öpücük bıraktıktan sonra ben de kemerimi bağladım. Kontrol ettikten sonra Barış'a bakıp gülümsedim. "Ben tamamen güvendeyim." Barış bana bakarken dudaklarımız birbirlerine koşup küçük bir öpücük bırakmışlardı... Barış arabayı sürerken ben de radyoyu açmıştım. Her şey gayet yolunda giderken duyduğum cümleyle radyoyu kapattım. "Herkes uzmanlaştığı konularda para kazanmalı." Barış göz ucuyla bana bakarken ona baktım ben de.

"Niye kapattın ki?" "Bence yanlış bir düşünce. Her uzmanlaştığım konudan para kazanmayalım bence." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım. Arabayı bir kenara çektiğinde ona bakmayı sürdürdüm. "Sorun ne birtanem?" "Sorun değil de aklıma saçma sapan bir şey geldi Barış. Tamam baya saçma devam et sen." Barış bana bakarken güldüm. "Ya gerçekten baya saçma." O da gülmeye başlamıştı. "En fazla ne olabilir ki?" Barış'a dönerken dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Söyleyeceğim ama aşırı anlamsız ve saçma bir şey." "Duymak istiyorum ben yine de."

Barış'a bakarken güldüm. "Tamam yaklaş ama." Barış sorgular gibi bana bakarken ben de ona yaklaştım. Sanki birisi varmış gibi fısıldayarak konuşuyordum istemsizce. "Geçen gece hani biz şey yaptık ya..." "Seviştik?" Yanaklarım kızarırken Barış'ı onayladım. "Orada sana bu konuda uzmanlaştın dedim ya ondan biraz..." Barış bana bakarken önce anlamak için beklese de sonra gülmüştü. "Emin ol ki herkes uzmanı olduğu konudan para kazansın dediklerinde bu aklıma gelecek son uzmanlığım bile olmazdı." "Ama benim en çok hoşuma gideni o."

Barış bana bakarken ne söylediğimin yeni farkına varıp önüme dönmüştüm hemen. "Tamam Barış bakma öyle." "Ben ne yapsam eve geri mi sürsem acaba?" "Gerek yok bence." "Gerek yok derken?" "Ha sen şey için diyorsun. Barış bugün antrenmanını basketbolda yap ben hiç o modda değilim." "Bir kere öpeyim mi yanağından?" "Öp bakalım." Barış yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Sonra da yola devam ettik. Antrenman yapmak için geldiğimizde Barış bana bakıyordu. "Nereden başlayacağımı bilmiyorum galiba." "Hadi ama istekli ol biraz."

Barış'a bakarken gülümsedim. "Mesela ısınmak için hafif tempoyla koşarak başla. Ben de burada bekleyeyim seni. Belki her geldiğinde bir öpücük verebilirim." "Ha... Nisa nefesim bitene kadar koşarım günlerce sürebilir." "Tamam işte başla sen. Önce ciğerlerini ayarlayalım sonra bana atış yapmayı gösterirsin belki. Bir iki güne de alışırsın zaten." "Anlaştık bakalım." Barış söz dinleyip koşarken ben de ona bakıyordum. Başta gayet rahat başlasa da sonradan epey yorulduğunda onu kolundan tutup durdurdum. Sımsıkı sarıldığımda o da beni sıkıca sarmıştı. "Tamam boşver çok yoruldun, yeter bu kadar."

Aldığı derin nefesleri her zerremle hissederken iyice sarıldım ona. Yüzüne bakarken gülümsedim. "Çok terledin kıyamam." Yanaklarına kocaman birer öpücük kondurduğumda beraber oturduk. Barış kendini yavaş yavaş toparlarken onu izleyip gülümsedim. Ona bir su uzattığımda ise bana minnetle bakmıştı. Suyu içtikten sonra da iyice sakinleşmişti. Yüzünü okşarken onu izliyordum sessizce. "İyi ki varsın Nis." "Sen de öyle koca kedim. Hadi gel sımsıkı sarayım bir seni." İtiraz etmesine izin bile vermeden başını göğsüme yaslayıp sıkıca sardım bedenini. "Şuan daha bir yakışıklısın. Evde sana güzel bir masaj yapacağım."

"Nasıl bir masaj mesela?" Kedi gibi çıkan sesine karşılık güldüm. "Senin çok yorgun olman gerekmiyor mu?" "Söz konusu sen olunca hayır." "Bak sen. O zaman daha önce verdiğim sözleri tutabilirim." "Hani bugün o modda değildin?" "O seni böyle görmeden önceydi." Barış başını boynuma gömüp kokumu bol bol içine çekmişti. Sonrasında boynuma minik öpücükler bırakırken gülümsedim. "Ama bir kaç atış da yapacaksın gelmişken..."  Derin bir nefes alırken bana baktı. "Bir kere öpeyim bari başlamadan önce." "E öp madem."