KORUMA | bxb

Final

17.01.2021

***

Ara ara italik alanlar var. Onlar yazardan. Karıştırmayın. Keyifli okumalar :)

---------------------------------------------------------------------------------------------

Yazardan

Emir koca kuleye bakıp iç çekti. Her zaman gelmek istemişti buraya. Şu an en yakın arkadaşı için buradaydı.

Doğan arkasında fotoğraf çekerken, yüzünde bir gülümsemeyle etrafı izleyen sevgilisinin fotoğrafını çekip yanına adımladı. Arkasından beline sarılıp çenesini omuzuna yasladı. Burada bu kadar rahat olmaları onu hiç olmadığı kadar mutlu ediyordu.

Emir kendisine sarılan kolların üzerine koydu kollarını. ''Seninle bir Paris turu yapalım mı?''

''Tamam. Hadi gezdir beni.'' Doğan, dudağına bir öpücük kondurup elini tuttu. ''Gel hadi.'' Beraber Paris sokaklarında gezmeye başladılar. ''Aç mısın?''

''Çok değil.'' Doğan kafasını sallayıp ellerini bırakmadan yürümeye devam etti. ''Şanzelize caddesine gidelim. Buraya kadar gelmişken oraları da görelim.''

''Daha önce geldin mi?'' Doğan bir taksi durdururken Emir'in sorusuyla ona döndü. ''İş için geliyordum arada. Birkaç kere de çocuklarla geldim.''

Önlerinde duran taksiye binip sohbet etmeye devam ettiler. Doğan'ın az da olsa Fransızcası vardı. Emir bir kere daha hayran oldu ona. Bildiği kadarıyla 4 dil biliyordu.

Şanzelize'ye geldiklerinde yeniden el ele çıktılar. Etraf çok kalabalıktı. Emir yukarıya bakıp koca koca binalarda gezdirdi gözlerini. Yapıları Türkiye'de olanlardan çok farklıydı.

''Çok güzel.'' dedi etrafı incelemeye başlarken. Birkaç mağaza gezip, arada fotoğraflarını çektiler.

Doğan'ın önerisiyle bir kafeye girdiler. ''Buranın krem brule tatlısı meşhurdur.'' Emir heyecanla diğer tatlılarada baktı. Kruvasan ve makaron, yanına kahve söylediler.

Hepsinin tadına baktıklarında Emir en çok krem brule'yi beğenmişti. ''Kruvasan bildiğim şey zaten. Makaron desen çok yapay bir tat'' dedi homurdanarak.

Doğan bu her şeye bir kulp takan genç adama gülümsedi. ''Ne yalan mı?''

''Zevk meselesi.''

''Sen bana zevksiz mi demek istiyorsun?''

''Doruk?'' Emir yüzünü buruştursa da gülmüştü. Arada trip atası tutuyordu yani ne olmuş?

Akşam saatlerinde otele doğru yola çıktılar. Çok yorulmuşlardı. ''Cihangir ve Doruk gelmemiş mi?'' dedi Emir valizinden eşyalarını alırken. O arada Doğan banyodan çıkmıştı. Belinde havlusu, nemli vücudu ve saçlarıyla nefes kesici görünüyordu. Emir yutkunmadan edemedi.

''Hâlâ Disneyland'dan dönmemişler.'' Emir kafasını sallayıp izlemeye devam etti. Doğan bunun bilincinde ağır ağır aldı eşyalarını. Küçük havlu ile saçlarını kurularken Emir'e bakıp göz kırptı. Genç adam öksürüp arkasını döndü.

Bavulunda eşyalarını alırken Doğan arkasından sarıldı beline. Boynuna bir öpücük kondururken Emir gelen şampuan kokusuyla kendinden geçmişti. Kullandığı kokular bile ona özelmiş gibiydi. Arada evinden çalıp kendisi kullanıyordu onu hatırlatıyor diye. Evet psikopattı...

Belinde ki eller sıkılaşırken kafasını omzuna yasladı. Boynu öpülürken hafifçe eğdi başını. Doğan daha çok yer açılırken ıslak öpücüklerini sıraladı.