Keyifli okumalar!
Yazım hatası varsa uyarın lütfen.
Geri çekildiklerinde Rose kaçarcasına odadan çıktı. Arkasından gelen gülme sesiyle iyice kızarırken istemsizce kendi de gülümsedi. Aralarında ne olacağını bilmiyordu. Kafasını karıştıran pek çok soru vardı fakat şu an bunu düşünmek istemiyordu.
Katları yüzündeki şapşal gülümsemeyle inerken telefonunun çalmasıyla duraksadı. Arayan kuzeni Victoria'ydı.
" Merhaba Vic." diye mırıldandı mutlulukla. Neredeyse her gün konuşuyorlardı fakat onu yine de özlemişti.
"Merhaba Rose ne yapıyorsun?"
"Evdeyim. Oturuyorum sen?" Birkaç gün önce konuştuklarında İngiltere'ye geri döndüğü yalanını söylemek zorunda kalmıştı." Çalışıyorum. Onu artık aklına getirmiyorsun değil mi?""Hayır." Dedi Rose odasına doğru ilerlerken." Beni aldatan birini hatırlamak istemiyorum."
"Senin adına sevindim. Ve sana bir sey söyleyeceğim. Aslında bu sürpzidi ama bu seferlik bil istedim. 3 gün sonra İngiltere'ye yani sana geliyorum! Baban da gelmek istedi fakat biraz işi çıkmış. Seni o kadar cok özledim ki. Görüşmeyeli neredeyse 3 ay oluyor. Seni akşam arayacağım , patorum geliyor seni seviyorum Rose. "
"Bende." Diye mırıldandı Rose şaşkınlık içinde.Tanrım! Ne yapacaktı şimdi? Telaş içinde odasında volta atarken bir çözüm yolu arıyor aklına hiçbir şey gelmiyordu.' Evde yokum dese...' emindi ki Victoria onun gelmesini beklerdi.Bir şekilde İngiltere'ye gitmesi gerekiyordu.
Yatağına oturup sıkıntıyla başını elleri arasına aldı. Gitmek için parası yoktu, pasaportu yanında değildi ve en önemlisi dışarıda aranıyordu! Yavaş adımlarla odasından çıktı ve Sofia'nın yanına, salona ilerledi. Belki o bir çözüm yolu bulabilirdi.
" Selam Sofia." Dedi onun yanında oturarak.
"Selam. Sen iyi misin? Biraz yorgun görünüyorsun?"
" Bir şeyler oldu ama odanda anlatsam daha iyi olacak."
" Tamam gidelim hadi."
Odaya geldiklerinde," Biz Marcus ile öpüştük." Dedi tek nefeste.
"Ne! Aman tanrım! Nasıl oldu tüm ayrıntıları istiyorum."
Rose Sofia'ya tüm olan biteni anlattı. Sonunda Victoria'nın İngiltere'ye geleceğinden de bahsetti.
"Yani ilk o öptü. Kesinlikle sana karşı hisleri var. Senin adına çok mutlu oldum. Victoria'yı ne yapacağını bilmiyorum. Belki yeniden tatile çıktığını söylemelisin."
"Onu da söyleyemem. Daha biraz önce konuştuk o zaman söylemem gerekirdi."
"Anladım." Diye mırıldandı Sofia." Madem öyle belki seni bir şekilde, birkaç günlüğüne İngiltere'ye götürebiliriz. Eminim öyle bir durum olsa Marcus da gelir. Hem beraber vakit geçirirsiniz."
"Güzel olurdu ama geleceğini sanmıyorum. Hatta gidebileceğimden de emin değilim. Ne yapacağım gerçekten bilmiyorum."
"Yanına gidip sorabilirsin. Ancak o zaman cevaba ulaşırız. Bence yemekten önce hallet bu işi."
"Haklısın." Dedi Rose." Umarım beni birkaç günlüğüne oraya götürebilirler ama kendimi kötü hissediyorum. Yani psikiyatrist, burada kalmam simdi de bu gerçekten kendimi kötü hissediyorum. En azından İngiltere'ye gidersem borcumun bir kısmını kapatabilirim.""Duymamış olayım. Buradaki kimse senden para beklemiyor Rose. Simdi bu düşüncelerini unut ve Marcus ile konuşmaya git. Ben seni bekliyorum burada." Dedi Sofia yalancı bir kızgınlıkla.
"Tamam. Gideyim o zaman ben." Rose yavaşça ayağa kalktı ve aynaya doğru yürüdü. Saçlarını eliyle düzeltti ve neredeyse koşarak merdivenlere ilerledi.Marcus'a tam olarak nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Belki bu öpücüğün onun için bir anlamı yoktu. Bu düşünce ile kalbi sıkıştı. Elini oraya götürdü ve birkaç derin nefes aldı. Marcus'un çalışma odasının kapısına geldiğinde iki kere tıklattı ve içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sicilya Mafyası
Literatura FemininaSİCİLYA MAFYASI ismiyle yayımlanmış ilk kitaptır. (Ç)almayınız. Marcus,'' Gideceğinizi kim söyledi?'' diyerek sorusuna soruyla vevap verdi. Rose ayaklanarak ellerini masaya koydu. Şu an büyük bir krizin eşiğindeydi ve ilacı da yanında değildi.'' Be...