Unloving 🚫

914 135 119
                                    

Bütün günümü askerler ile ilgilenmeye adamıştım. Hepsi de beni gördükleri için son derece hallerinden memnunlardı.

Benim de istediğim şey tam olarak buydu zaten.

Akşama doğru odama dönecekken Jace yanıma gelmişti.

"Biraz konuşalım mı Alec?"

"Konuşalım, bir sorun mu var?"

Ben bunu dediğimde Jace yandaki banka oturdu ve ben de onun yanına çöküp oturdum.

"Clary ile tartışmışsınız."

"Hemen gelip sana mı anlattı cidden?"

"Moralinin bozuk olduğunu fark edince ısrar ettim ve o da anlatmak zorunda kaldı. Amacın ne senin Alec, bunu ciddi ciddi soruyorum."

"Bundan sonra Magnus hakkında konuşulmasını istemiyorum."

"Clary ile Magnus hakkında konuşan sendin. O kız kaç aydır sana destek oluyor farkında mısın sen?"

"Olmasaymış Jace, ben onu zorlamadım."

"O olmasaydı, bu olmasaydı. Ne istiyorsun ya sen, söylesene bana? Kızın tek derdi senin yanında olmaktı, kalbini kırmadan söylemek çok mu zor bir şeyleri!"

"Jace bak..."

"Asıl sen bak kardeşim. Clary dünya üzerinde görüp görebileceğin en saf kalpli insanlardan birisi. Onun kalbini kırmaktan nasıl zevk alabilirsin?"

"Zamanında yediğin haltları unutup bana mı ders veriyorsun şimdi? Kıza yapmadığın kalmadı."

"En azından ben hatamın farkına vardım, düzeltmek için çaba sarf ettim. Sen onu bile yapmıyorsun. Magnus'a da aynısını yaptın."

"Diyecek başka bir şeyin yoksa bana rahat ver."

"Sana diyecek neyim olabilir ki benim bu saatten sonra. Tek bir şey söyleyeceğim, Clary benim karım. Ne olursa olsun onun bundan sonra yanında ben varım. Bu konuda aramız bozulmasın Alec, bozuşmayalım istersen tamam mı?"

"Bu bir çeşit tehdit mi?"

"Karıma saygılı ol diyorum, tehdit olarak algılama. Senin her şeyine şu ana kadar saygı gösterdim, sen de bir seferlik benim istediğim bir şeye saygı göster."

"Karın bana saygısızlık ederse cevabını alır. Sadece seninle evli diye onu alttan alacağımı mı düşünüyorsun yani? Karşıma geçip bana sevgisiz öleceksin dediğini bilmiyorsan söylemek istedim."

"Bilmiyordum ama ne var biliyor musun, bunun için elinden gelen her şeyi yapıyorsun. O yüzden ona hak vermemek elde değil."

Jace kalkıp benden uzaklaşırken sinirle gülmüştüm.

"Benim en azından bir çizgim var kardeşim, sevgisiz yaşıyorum ve yaşamaya da devam ediyorum. Sense insanları köpek edip kaybetme korkusu yaşayınca onlara iyi davranan korkağın tekisin. En azından ben aklımda başkası varken yatağıma başka birisini alacak kadar midesiz değildim."

"Sözlerine dikkat et Alec!"

Bana tekrar döndüğünde sakince ayaklanmıştım.

"Clary'nin ne kadar iyi birisi olduğunu en az senin kadar biliyorum ben. Hatta senden önce bile biliyordum bunu. Ona ekstra bir kinim yok, kimseye ekstra bir kinim yok. Clary'nin de dediği gibi ben kimseyi sevmiyorum. Muhtemelen de haklı, sevgisiz bir şekilde öleceğim. Sen şanslısın, ne kadar canını yakmış olursan ol, Clary aptal bir aşık gibi seni affetti. Zamanında sana destek olmak yerine bırak gitsin deseydim Clary şu an burada olmazdı ve belki sen de acı içinde olurdun. Üzücü..."

"En azından birimiz kendini kurtarmış işte."

Jace hızlıca yanımdan giderken ben de banka çöküp oturdum. Şu an birisini ziyarete gitmem gerekiyordu, buna ihtiyacım vardı.

....

"Biliyor musun baba..." deyip babamın mezar taşına bakmaya başladım. "Oğlun olarak hala iğrenç bir herifim."

Bunu dedikten sonra histerik bir şekilde gülmüştüm.

"Hatırlıyor musun bir keresinde bana şey demiştin. Yüzün gülüyor ama nedense kalbin için aynısını söyleyemiyorum. Çok haklıydın baba, ben de öyle düşünüyorum."

Kendimi toprağın üstüne bıraktım ve başımı gökyüzüne doğru çevirdim.

"Clary'nin söylediği şeylerde haklı olması canımı sıkmış olmalı. Beni seven, bana iyi davranan herkesi kendimden uzak tutmaya yemin etmiş gibiyim. Sevilmek bana iyi gelmiyor. Beni seven herkesten kendimi geri çekiyorum. Bu bazen canımı yakıyor ama umurumda olmuyor."

Yan dönüp bu sefer babamın mezarına bakmaya başlamıştım.

"Ölünce direkt buraya gömüleceğim. Hem artık yalnız da olmazsın."

Elimi atıp bir avuç toprağı avucum içine aldım. Toprağın elimden dökülüşünü yavaşça izlerken gözlerimi de kapatmıştım.

"Sence de sevgisiz mi öleceğim? Sanırım o çocuğu istememdeki en büyük neden de bu. Onu seveceğimi biliyorum, o da beni sevecek. Sanırım o yanımda olsa... ona hiç kötü davranmazdım. Sanırım değil... kesinlikle kötü davranmazdım."

Gözüm dolmaya başlayınca sinirle oturur pozisyona geçtim. Gözlerimin dolmasından nefret ederdim çünkü.

"Bazı hayaller kurdum. Kızıma at sürmeyi öğretiyordum. Sonra birlikte ona elbise bakıyorduk. O kadar güzel bir kızdı ki ona bakan erkeklerin gözünü oymak istiyordum. Tıpkı annem gibi güzel ve çok güçlü bir kadın olacağına eminim. Sen nasıl Izzy'i bir erkek gibi eğittiysen ben de kızımı öyle eğitmek istiyorum. Güçlü, dimdik duran bir kız. Hayali çok güzel geliyor."

Bunları dedikten sonra yüzümdeki gülümseme bir anda solmuştu.

"Ama sanırım sadece hayalde kalacak." Deyip seslice yutkundum. "İnsanlar çok bencil. Hepsi bir şekilde bana suç atıyor ama kendilerini melek sanıyorlar. Jace'in bana ahkam kesmesi çok saçma, kendisinin benden daha beter olduğunun farkında bile değil. Ama... Magnus kimseye benzemiyor baba. Bugün yanıma geldiğinde... kendimi üzmememi söyleyip güzelce vedalaştı benle. O niye bana sevgisiz öleceksin demedi?"

Bu düşünce ile acı bir şekilde gülmüştüm.

"En çok da onun söylemesi gerekmiyor muydu? Ama öylece durup belki de ileride sevecek başka birisini bulacaksın dedi bana. Bu kadar iyi olması sinirlenirimi bozuyor. Neden karşıma kindar ve kötü bir adam çıkmadı ki! O zaman her şey daha kolay olurdu benim için. O zaman daha rahat edebilirdim."

Bir süre öylece babamın mezar taşına baktım.

"Yalnız olmayı ben seçtim. Ama bunun canımı yakmasını beklemiyordum. Yine de ne olursa olsun kızımı her zaman canımdan çok sevip koruyacağım. Belki... belki o zaman sevgisiz ölmem değil mi? Belki o zaman birileri gelip böyle mezarım başında konuşur benimle."

Durup sessizce gözümden akan yaşı sildim.

"Çok korkuyorum." Deyip iç çektim. "Çok korkuyorum baba. Beni buraya gömdüklerinde kimsenin beni sevmediğini bilerek acı içinde ölmekten çok korkuyorum. Ve en kötüsü ne biliyor musun? Bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamıyorum. Hiçbir şey yapamıyorum."

.....

Acı çekiyorum ama hala seni dövmek istiyorum...

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin