47.Bölüm

1.1K 105 347
                                    

Bir Hafta Sonra Nisa'nın Ağzından ||

"Barış? Barış. Sana diyorum ya uyansana!" Barış gözlerini açıp şaşkın şaşkın bana bakarken dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Nisa tüm gece uyumadım zaten bırak uyuyayım biraz ya..." Kendini yeniden yatağa bırakırken ona sırtımı döndüm. "Duydun değil mi kızım? Bugün benimle ilgilenmiyor sen doğunca da seninle ilgilenmez." Bedenimi saran kollarıyla beni kendine çekip sıkıca sararken başını boynuma gömmüştü. "Kızım vallaha çok uykum var ya." "Uyusaydın gece." "Tüm gece senin için manav market dolaştım kusura bakma Nisa."

Vücudumu Barış'a döndürürken gülümsedim. "Ama canım çekti ne yapayım?" "Hepsini aynı anda söyle mesela Nisa... Ya da aklına gelince telefondan yaz." "Haklısın. O yüzden hadi özür dile benden." "Ben niye özür diliyorum?" "Çünkü ben hamileyim sen değilsin." Barış bedenimi sıkıca sararken gözleri hâlâ kapalıydı. Boynuma dokunan dudaklarıyla derin bir nefes aldım. "Özür dilerim." "Ama gözlerini aç." "Nisa uykum var acı bana..." "Ama mavişim o mavileri özledim." Barış uyumayı sürdürürken oflayıp kalktım yataktan.

Yine sıcak bastığı için önce hızlıca bir duş aldım. Üzerimi giymeden önce yeniden Barış'ın yanına oturdum. Kulağına yaklaşıp fısıldadım. "Üzerimi giymeme yardım etmek ister misin?" Yüzüne minik bir gülümseme yayılsa da hâlâ uyuyordu. Rüya gördüğünü anlayınca güldüm. "Sen rüyanda neler görüyorsun öyle. Hayır uyansan gerçeğini göreceksin." Yanına uzandığımda elini tutup tenime dokundurdum. "Lütfen uyan hadi ya. Barış!" Gözlerini aralarken bana baktı. "Hay... Maşallah bu ne güzellik böyle ya." Üzerimdeki havluya iyice bürünürken yanaklarım kızarmıştı. "Üzerimi giymeme diyorum yardım eder misin? Ama sen rüya sandın galiba? Rüyanda neler görüyorsun Barış ya..."

"Hiç öyle sandığın gibi şeyler değildi." "Neydi peki?" "Bebeğimiz doğmuştu. Böyle aynı sana benziyordu." "Ee?" "Ee'si onunla ilgilendik." "Sonra?" "Sonra uyudu." "Eee?" "Sonra sen geldin yanıma." "Bak sen. İkinci çocuk geliyor galiba." "Nisa ya... Yok ikinci çocuk falan çıkar aklından. Valla birisine zor alıştım hâlâ korkuyorum." "Tamam çocuk yok ama seviştik mi onu söyle?" "Bilmem... Uyandırdın beni." Barış'ın dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Hani rüyanda öyle şeyler görmüyordun?" "Sen gelip kulağıma fısıldarsan daha fazlasını da görürüm." Güldüm.

"Ne yapıyorduk?" "Hadi üzerini giyin Nisa hasta olacaksın." Oflarken Barış'a bakıp derin bir nefes aldım. "Uyuma ama. Valla çok sıkılıyorum. Kendime eğlenecek birilerini çağırırım bak." Barış gözlerini büyütüp bana bakarken bir anda Barış'ı üzerimde bulmuştum. "Isırırım Nisa seni. Bir haftadır sana dokunmama da izin vermiyorsun zaten." Üzerindeki kazağı çıkarırken ona baktım. "Dur dur, sakin bir. Tamam valla kimseyi çağırmam." Bedenini süzerken gülümsedim. "Ya bir kere sevsem seni nolur sanki?" Yanıma yatarken güldüm. "Hiçbir şey. Ama sen yine de dokunma." Üzerimi giyinmek için  kalktığımda kıyafetlerimi alıp Barış'ın yanına gittim.

"Sence hangisini giymeliyim?" "Hiçbirini..." Gülümsedim. "Ay ama olmaz ki öyle." "Nisa vallaha çok özledim ya. Bak çocuk büyüyor sonra istesen de olmaz zaten." Omuz silktiğimde oflamıştı. "O zaman ben de duş alacağım. Gelmek istersen..." "İstemem." "İnatçı." Ona dil çıkardığımda gözlerini kapatıp derin bir nefes almıştı. "Ama günahım ne benim? Gece uyuyamadım zaten gündüz de şu güzellikle ilgilenemiyorum." "Hadi hadi git bir duş al kendine gel." Bir şey demeden giderken güldüm. "Tamam bekle saçlarını yıkayabilirim belki? Kabulse geleyim." "İstemiyorum. Kendine kahvaltı hazırla ve ben gelene kadar yemeye başlamış ol."

...

"Yok yok sen gerçekten beni çıldırtacaksın. Geceliklerle falan..." Ben bir şeyler yerken Barış da kendine bir şeyler hazırlayıp karşıma oturmuştu. "Sen cezalısın bir kere." "Sebebini tekrar alabilir miyim acaba?" "Bebeğimizin annesine benzeyeceğini söyleyip kafasını karıştırdın. Şimdi senin yüzünden sana benzemeyecek. Benim sana benzeyen bir çocuğum olamayacak." Ben ağlarken gelip bana sarılmıştı. "Oy ama ağlama kıyamam..." "Zaten bir tane bebeğim olacak. O da sana benzesin nolur..." Barış yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda ona sıkıca sarıldım. "Ama ben dedim diye sana benzemez ki o." "O seni seviyor. Beni bırakacaksın sen."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin