Her zamanki gibi sabah geç kalkmıştım. Ve hayallerimi sayıklayarak uyandım. İşte o an annemle göz göze geldik ve
‘ Hala kalkmadın mı?’
diyerek söylenmeye başlamıştı ki kendimi yataktan attım. Neyseki günlerden Cumartesiydi ve geç kalkmama engel ne ders ne öğretmen sesi duymayacaktım.
Aslında bugünümün bu kadar eğlenceli ve güzel geçeceğini bilmiyordum. Ve süprizlerle dolu anlarım olacağınıda tabii.
Neyse nerede kaldık,işte o telaşla giyinip fırına gittim. Benim yaşıtlarımdan çok fırıncı amcalarla arkadaştım. Ama onlar da komikler. Neymiş efendim
Bir zamanlar virüs varmış da herkes mesafeliymiş de anca külahıma anlatsınlar diyecektim ki demedim. :)Eve geldim evin genç kızı olduğum için kahvaltıyı da ben hazırladım. Kardeşim de kız o niye
diyecektim ki annem bağırdı. ‘Nerede bu sofra’
diye ne diyeyim kızlarada acıyorum okul,ev,anne,kardeş vb. Kahvaltıdan sonra eteğimi ve üstüne swit tişörtümü giyip, arkadaşlarımın yanına gittim. Biz 4 kişiydik ve eğleniyorduk 4 kişilik bir bff yiz. Beyza çook tatlış ve sessiz bir kız , İnci acayip sosyal ve alışveriş yapmayı sever. Hayat ise kendi gibi, bol eğlenceli biri. Ben ise herşeyi seven neşeli bi o kadarda hüzünlü bir kızdım ama tekken üzülüyordum. Amaaaan boşverin. Kızlarla alışveriş yaparken kendimizden geçip heryerde gezmiş ve en kötüsüde bilmediğimiz sokaktaydık. Erkekler bize nasıl bakıyordu korkudan ölecektim. Neyse havada kararmış telefon yok yanımda ve kızlar’a
Telefonu olan var mı?
Beyza:
Bende var bi bakayım... Aaaa şarj da bitmiş. İşte b.. yedik. Ne yapacağız.Etrafda kimsede kalmamış. Ortada kalmıştık. Ama bir ev bulup orada durduk ne de olsa ailemiz aramaya çıkacaktı. Bir köşede süzülmüştük. Ve kalktığım zaman gök gürlemişti sanki ve o sesinde karın guruldaması olduğunu anlamıştım ki kızları kaldırıp sabah olduğunu ve bir evde olduğumuzu anlamıştık. Eee ne yapacaktık. İşte o soru kapı açılmadan önceydi kapıdan telaşla Hayat geldi saçı başı dağınık kalp atışı buradan hissediliyordu. Kendimize gelip neler olduğunu sorduk ve o da ;
Kızlar bir iyi iki kötü haberim var. Şimdi iyi olan evde tekiz artık ,
Tekiz artık derken ne oldu bu evde kaç kişi veya kaç kişiler vardı da sonra onlar nereye gitti acayip korkmuştum.
kötü olanda olduğumuz yerden bayağı uzaktayız. Şimdi diğer kötüye gelelim bir adam bana saldırdı ve onunla itişirken kafasını tezgahın sivri yerine vurdum. Öldümü bilmiyorum yardım edin. Lütfen!Dedi ee şimdi ne olacaktı tekiz, açız
, ölmüş adamlayızz. Yine çok korkmuştum.Ama toparlanıp kızlara;Ben;
Eveeet gelelim şimdide bu evde nereden başlayacağız kızlar dedim
Hep birlikte;
‘Bence bulunduğumuz oda ve dolaptan başlayalım.’dedik hep birlikte ve birbirimize bakıp güldük:) bu halimize de gülen tek biziz herhalde, bulunduğumuz odada hiç birşey yok. Gelelim salona orası kahverengi,boğuk bir yapıya sahip tek bir dolap var ordada hiçbirşey yok bu ev boşaltılmışmıydı acaba evden, ne kadar uzaktık, neresiydi ki burası acaba akılda bu kadar soru varken soğukkanlı olmalıydık ve bunları düşünürken aklıma birşey gelmişti kızlara;
‘Kızlar Hayat’ın bayılttığı adama gidip bakalım. Ona ne oldu.’
Hemen mutfağa girdik ve girer girmez İnci bayıldı ve daha kötüsü adam yerde yoktu. İşte şuan saatler durmuş saniyelerden haberimiz yoktu. İnci kan gördüğü için bayılmıştı ve onu ayılttık. Adam yoktu Hayat kimle boğuştu peki...Sorular sorular aklımdaki sorular at bunları kenara çünkü içindeki olduğumuz olay yeter bana,dedikten sonra ,
Beyza;‘Tamam hadi gidip diğer odalara bakalım zaten terden sırılsıklam olduk çok sıcakmış ya burası oofff ’
Biz kızlarla koşarak yatak odasına girdik. Gardolabının içini açtığımızda gözlerimiz parladı. Çok güzeldi kıyafetler
İnci;‘ Ee ne duruyoruz hadi giyinelim. ’
Beyza;
‘Biz giyerizde kimin neyin bu bilmiyoruz. ’
Ben de durumuyum :);
‘Tamam giyeriz zaten bu evde tek biz varız. ’Ve giyinmiştik hayatım boyunca böyle güzel birşey giymemiştim. İlkbahar olmasına rağmen hava o kadar sıcakti ki. Kızlarla aramızda ;
‘Yazılıda hoca 1 yılda kaç mevsim var? Derse bizim cevabımı şu kızlar 2 olacak, ilkbahar ve yaz olucak anlaştık mı :))’
Neyse açtık hâlâ ailelerimiz bizi aramaya çıkmamıştı. Üzülmüştük değersiz hissetmeye başladım ki hepimizin lavabosu gelmişti sıra sıra birde onu bekledik. Akşam saat kaç bilmiyoruz ama bayağı geç olmuştu. Birden sessizlik olduğu sırda kapının kilidi açılmaya başladı yavaş yavaş ve sessiz bir şekilde işte o an biz bittik...